Olaylar Ve Görüşler

Onlar hep birlikte yürüdüler...

03 Temmuz 2019 Çarşamba

29 Haziran Cumartesi günü Nevşehir’den Hacıbektaş’a doğru gidiyorum. Alabildiğine uzanan engin bir doğa. Tek tük geçen arabalar. Etraf dingin, sessiz. En ufak sesleri bile ayırt etmek mümkün. Tertemiz havayı içime çekiyorum. Hafif bir esintiyi yüzümde hissediyorum. Hacıbektaş yoluna sapıyoruz. Gökyüzüne bakıyorum, Magritte’in tablolarındaki bulutlar karşılıyor beni. Hacıbektaş halkı gündelik yaşamın devinimi
içinde. Tanıdık yüzler görüyorum, hepsi sıcak bir karşılamayla hoş geldiniz diyor bana. Hacıbektaş’a dokuz yıldır geliyorum.
İlk önce babam Turhan Selçuk’u vasiyeti üzerine 11 Mart 2010’da İz Bırakan Aydınlar Mezarlığı’ndaki istirahatine bıraktım. Ardından amcam İlhan Selçuk, 21 Haziran 2010’da abisinin yanına geldi. Babam amcamın doğum gününde, amcam ise yılın en uzun gününde Hakk’a yürümeyi seçmişlerdi. İki kardeşin ortak anma törenini 21 Haziran’da yapmaya karar verdik. Bu yıl İstanbul seçiminden ötürü 9. anma töreni 30 Haziran’a alındı. Her zamanki gibi bir gün önce Hacıbektaş’tayım.

Zamanın ötesinde
Hemen Çilehane’deki İz Bırakan Aydınlar Mezarlığı’na yöneliyorum. İlk önce çok değerli büyüklerimi görmeliyim. Hızlı adımlarla Yedi Ozan yolunu aşarak Turhan ile İlhan’ın yanına gidiyorum. Çocukluklarından, ilk gençlik yıllarından beri meslek yaşamlarında, politik görüşlerinde, davalarında, mücadelelerinde hep yan yana olan Turhan ile İlhan yine birlikteler. 2010’da dikilen çınarlar devleşip iç içe geçmişler. İçim titriyor, hüzünleniyorum. Mezarlarını suladıktan sonra babamla konuşmaya başlıyorum: “16 Mayıs’ta Yapı Kredi’de retrospektif sergini açtık. 1940’lardan 2000’lere dek uzanan serüvenini sunduk. Çok etkileyici bir sergi oldu, senin de çok beğeneceğinden eminim. 70 yıllık yolculuğun zamana karşıydı, zamanın ötesindeydi. Retrospektifin, Mustafa Kemal Atatürk’ün İstanbul Fotoğrafları sergisiyle birlikte yer aldı. Bunun da seni çok mutlu ettiğinden eminim”.
İlhan Selçuk’un da belirttiği gibi “zaman artık Turhan’a çalışıyor”du. Turhan, tüm zamanları, geçmişi, şimdiyi, geleceği kapsıyor öngörüsüyle ve karikatürleriyle. Aynı olgu eksiksiz İlhan Selçuk için de geçerli. 1982 tarihli “Hoşgörü Uygarlıktır” adlı yazısında İlhan Selçuk, “Ne fikirleri yasaklamaya, ne kitapları yakmaya gerek vardır. İyiyi ya da kötüyü insan aklıyla, sağduyusuyla ayıracaktır” diyor. 23 Haziran’daki İstanbul seçiminde bunu hep birlikte gördük. Halk, iyiyi ve kötüyü aklıyla, sağduyusuyla ayırdı.

Kültür sanat evi
Selçuk kardeşler, bizlere, hepimize, gençlere ne denli güçlü, etkileyici, gelecekçi yazılar, kitaplar, karikatürler bıraktılar. Retrospektif sergisini açarak babama karşı görevlerimden en az birini tamamladığımı düşünüyorum. Bundan sonra babamın ve amcamın zamanaşımına direnen karikatürlerini, yazılarını, kitaplarını yeniden yayımlamak, kültürel miraslarını geleceğe taşıyarak bir kültürsanat evi kurmak için çalışacağım.
Ne mutlu bana Turhan Selçuk gibi bir babam, İlhan Selçuk gibi bir amcam var.... Hacıbektaş Belediye Başkanı Arif Yoldaş Altıok ve eşi Nihan Hanım’a, belediye meclis üyeleri Gül Karabacak ve Dönsel Güler’e, başkan sekreteri Neşe Yağmur Öcal’a, Eda Şahinli ile Tacim Şahinli’ye, Dönnür Türkgüzeli ve Özüm Türkgüzeli’ne içtenlikle teşekkür ederim.

ASLI SELÇUK  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları