Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Kadın üniversiteleri; 2023’e beş kala
Bu girişim kadınların talebi değil, onlar adına konuşma yetkisine sahip olduğunu sanan bir tek adamın, Cumhuriyete vurduğu bir tekmedir sadece.
Tek adam Japonya ziyaretinde bu ülkeden alınacak tek örnek olarak kız üniversitesini seçti. G20 toplantısı için gitmişken “yapma fırsatı bulduğu” ve 27 Haziran 2019 tarihli iradeyi şahane ile duyurduğu bu “yeni tespit”, 2018 yılında hazırlanmış olması gereken 11. Kalkınma Planı’na jet hızıyla yerleştirildi ve 8 Temmuz’da Meclis’e getirildi. Böylece:
1) Ülkemizin beş yıllık uzun vadeli sosyal hedefleri arasında kadın üniversiteleri yer aldı.
2) Kız çocuklarının okullaşma oranını yükselten, erkek çocuklarla aynı eğitim kurumlarında ve eşit şartlarda eğitim almalarını sağlayan Tevhidi Tedrisat yasası delinmiş oldu.
Muktedir ilki 2004 olmak üzere kim bilir kaç kez gitti Japonya’ya. Ne oldu da şimdi bu ülkeden bir örnek devşirme ihtiyacı duydu acaba?
Neden şimdi?
1960’lardan günümüze kadar çok sayıda akademisyen ve araştırmacının Japonya’nın kalkınma modelini ve özellikle de eğitim alanındaki rol model potansiyelini irdeleyen külliyattan zinhar bihaber bir tek adam, Mukogawa Kadın Üniversitesi kürsüsünden “Bugün Japonya’da yeni bir tespit yapma fırsatı bulduğu” keşfini dünyaya muştularken, YÖK Başkanı’na da “Japon kız üniversiteleri bizde de tez kurula” buyruğunu veriyor. Neden şimdi?
O Japonya ki Ode döneminde atılan temellerin üzerine inşa edilen 1868-1914 Meiji Restorasyonunda tüm kurumlarını radikal şekilde baştan yenileyerek bugünkü hukuk ve eğitim sistemine yatırım yapmış, ilköğretimi 1872’de zorunlu kılmış, 1889’da anayasasına bilinçli bir seçimle laiklik maddesini koymuş, 1930’larda teknoloji yaratma kapasitesini kazanmış, okuryazarlık seviyesini 1873’te yüzde 15’ten 1923’te yüzde 99’a yükseltmiş ve daha sonra 2. Dünya Savaşı’nın ağır yıkımından silkinip yükselerek 5.1 trilyon dolarlık milli geliriyle en büyük üç ekonomi arasında yer almış bir ülke.
Kadının adı yok
Ancak Japonya kadının statüsünde yerlerde sürünüyor. World Economic Forum 2018 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Raporu gösteriyor ki, kadın eşitliğinde 149 ülke arasında 110. sırada. Abe kabinesinde halen tek kadın bakan var, kadın oranı parlamentoda binde bir, icracı pozisyonda yüzde 3.7. Japonya, OECD ülkeleri içinde G. Kore’den sonra ikinci en büyük ücret eşitsizliğine sahip. Kadınlar erkeklerin kazandığının yüzde 53’ü kadar kazanabiliyor, benzer işlerde bile erkeklerin ücretinin yüzde 70’ini alabiliyor. Yani, önceleri karma eğitim kuralken, Japon kültüründe kadının toplumdaki yerine ilişkin ağır kısıtlamalar nedeniyle, kızları okula teşvik etmek için kız üniversitelerinin açılması olumlu sonuç vermiş görünmüyor. Bunun bir nedeni kadını eve bağlayan ailedeki köklü işbölümü geleneği iken, diğer nedeni cinsiyetçi okul ayrımının müfredata da yansıyarak kızları düşük vasıflı ve düşük ücretli iş alanlarına yönlendirmesidir. Örneğin Mukogawa Kadın Üniversitesi’nin mimarlık dışındaki diğer beş bölümü şunlar: edebiyat, sağlık ve spor, müzik, eczacılık, hemşirelik. Durum böyleyken sen tut, tüm dünyanın takdirini toplayan Japon ekonomik yükselişini, iş ahlakını, ve eğitim düzeyini bırak, Japonya için utanç kaynağı olan cinsiyet eşitsizliğine katkı veren kadın üniversiteleri yapılanmasını örnek al sadece. Niye acaba?
Bu girişimin zamanlamasına ve içeriğine ilişkin üç olasılık görünüyor:
• Senei devriye kutlaması: Muktedir, üçü bir arada kahve gibi “kız bizim oğlan bizim” rejiminin birinci senei devriyesini, Cumhuriyetin üç temel direğinden Tevhidi Tedrisat’a meydan okuyarak taçlandırmak istemiş olabilir. Tüm kurum ve kuruluşların tek adam karşısında hazır olda beklemesinin ve arkasında saf tutmasının sağlandığı yeni rejim, bu girişimle artık cepheden Cumhuriyete saldırdığını göstermek istemiş olabilir.
• Fıtrat gereği: Tek adam, “fıtratları farklı olan kadın ile erkeğin eşit tutulamayacağı” buyrultusunu fiiliyata geçirmek için uygun zamanın geldiğine hükmetmiş olabilir. Mukogawa vb. kız üniversiteleri, iktidarın kadınlara uygun gördüğü okuma ve çalışma alanlarına iyi bir örnek teşkil ediyor. Kadınları “Baş-örtülerini bahane ederek kamudan dışlamaya yönelen” eski Türkiye’yi suçlayan tek adam, şimdi kalkmış kızları fıtratlarına uygun kız üniversitelerine yönlendirerek, görünürde “yaradılıştan gelen becerilerini gözetmeden erkeği ve kadını aynı kefeye koyma adaletsizliğini” önlemek amacıyla, “kadın kadına ve erkek erkeğe eşitliği” yerleştirmeye çalışıyor kendince !
• Telafi ihtiyacı: Dünyanın en büyük üçüncü ekonomisiyle hiç olmazsa bir konuda paralellik kurarak seçim yenilgisini unutturacak bir malzeme oluşturmak istenmiş olabilir. Yalnız unutuyorlar ki, OECD ülkeleri arasında üniversite mezuniyet oranının erkeklere kıyasla kadınlarda daha düşük olduğu sadece iki ülke var: Japonya ile Türkiye. Ve bunlar kadın-erkek eşitliği sıralamasında sonunculuğa yarışıp, 110 ve 130. sıraları paylaşıyor! Yani Japonya, bozacının şahidi şıracı misali, bu konuda örnek alınacak en son ülke.
Talep mi var?
Artık yeni rejimde başkanlık kararlarına bile gerekçe yazılmamasına rağmen yine de, yukarıdaki olasılık varsayımları bir yana açıkça soruyorum iktidara: Size bu yönde bir herhangi bir talep geldi mi Türk kadınlarından? “Cumhuriyet tarihinde, bizim anayasada yapmış olduğumuz kadınlar lehine değişikliği hiçbir iktidar yapmamıştır” buyurduğunuza göre bu üniversitenin gerekçesi nedir? Kızlar hangi okula isteyip de gidemiyor?
Sözün özü: Muktedirin “Kadın kadına ve erkek erkeğe eşitlik” gibi dünya sosyal/siyasal bilimler literatüründe eşine rastlanmayan inanılmaz inovatif bir eşitliği amaçlayan kadın üniversiteleri girişimi, kadınlarımızın talebi değil, onlar adına konuşma yetkisine sahip olduğunu sanan bir tek adamın, kadınları yüzyılların ezikliğinden kurtararak erkeğin statüsüne yükselten hakları altın tepside kadınlarımıza sunan Cumhuriyete vurduğu diğer bir tekmedir sadece. Temel Cumhuriyet devriminin bu kazanımından hiçbir Türk kadını vazgeçmeyecektir. Böyle biline.
RAZİYE KARABEY
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Kendisini canlı canlı dev yılana yutturdu!
- Cumhuriyet Savcısı açığa alındı!
- Ankara’da konuşulan iddianame
- Erdoğan'dan RTÜK'e 'hızla tedbir' talimatı
- ORC'den çarpıcı 'Karadeniz' anketi
- İYİ Parti'de Akşener krizi
- Real Madrid Arda Güler için son noktayı koydu!
- Bahçeli'nin çağrısıyla ilk adım
- Ali Koç, Türkiye’ye neden yatırım gelmediğini yorumladı
- 'LBGT faaliyeti içinde olan bir derneğin...'