Olaylar Ve Görüşler

Canan Kaftancıoğlu’nun kimliğinde CHP yargılanıyor

18 Temmuz 2019 Perşembe

Bu dava bir siyasal hesaplaşma davasıdır. Canan Kaftancıoğlu kimliğinde inandığımız tüm değerler, partimiz, yaşam tarzımız, verdiğimiz oy, geleceğimiz, kısaca biz yargılanıyoruz.

Yargının; düşünce, ifade özgürlüğüne karşı nefret güdümünde hizaya sokma, sindirme, susturma hatta yok etme mekanizması gibi çalıştırıldığı günlerdeyiz. Bundan 26 yıl önce gericilerin, kendileri gibi düşünmediği ve toplumsal baskılarla hareket etmek yerine bilime inandığı için yakarak öldürmeyi seçtiği “ömrümce kendimi sözde buldum, söz cehennemdi yanıp kavruldum” dizelerinin sahibi babam Metin Altıok’un ‘sözleri’ yine bir iddianamede yerini almış. Karanlığın ateşi ne sözleri yakıp yok edebiliyor ne aydınlık savaşçılarını.
Bugün Çağlayan Adliyesi 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Canan Kaftancıoğlu’nun yargılandığı davanın 2. duruşması görülecek. Canan Kaftancıoğlu’nun yıllar önce gündeme bağlı olarak attığı tweetler, kimi montaj fotoğraf ve içerikler de bağlamından koparılmış ve talimatla yandaşlardan siyasi rant bekleyen arsızlara, ak trollerden yargıya uzanan geniş bir karalama kampanyası ile suç unsuru olarak tanımlanmış durumda.

Savunma ihlali
Canan kendini ‘sözde bulanlardan’dır. Haksızlığa uğrayanların, öldürülüp yok edilenlerin, adalet arayanların yanındadır. Onu 2009 yılında tanıdım. Sabahattin Ali’den bu yana gerçekleri yazan, topluma ışık olan ve bu nedenle cinayetlerle, bombalı saldırılarla, katliamlarla, cezaevinde işkencelerle öldürülen aydınlarımızın yakınlarını bir araya getirmek ve yeni acıların yaşanmaması için duyarlı bir ses verebilmek fikriyle tek tek aradığı insanlardan biri bendim. O çağrıya gönülden destek verdim. Hep birlikte toplumun bilinçli şekilde yok edilen hafızasını diri tutmak için sonradan adını ‘Toplumsal Bellek Platormu’ olarak belirlediğimiz oluşumun içinde yer aldık. Canan’la yol arkadaşlığım CHP çatısı altında sürdü, onun önerisi ile anneannemin, annemin zamanında aktif olarak içinde olduğu soyadımın ilham kaynağı olan CHP örgütüne katıldım.
Gün geldi bize iftira eden gazeteciler yandaşlık ettiği düzenin kurbanı oldu, tutuklandı. Onların da düşünceleri yüzünden cezalandırılmamasını isteyen biz olduk. Bugün birer birer çöken kumpas davalarını gün gün izledik.
28 Haziran günü de Kaftancıoğlu’nun 17 yıl hapis istemiyle yargılandığı duruşma salonundaydık. Dayatma ile yenilenen seçim nedeniyle sorumluluklarını önceleyerek savunma hazırlığına yeterli zaman bulamadığı gerekçesiyle yasal hakkı olan ek süre talebine mahkeme heyetinin reddi ile tam bir savunma hakkı ihlali yaşandı. Ek süre talebinin hukuk gereği verilmesi ile sonlanan ilk oturum sonunda verilen süre 13 işgünü oldu. Adaletin kimler için işletilmeyip hukukun birilerini usulsüzce yargılamak için nasıl da hızlandırıldığının farkında olmak gerek.

Adaletsizliğe mahkûm
Öte yandan gözler önünde işlenen suçlar adaletsizliğe adeta mahkûm. Ali Tatar’ın, Kuddusi Okkır’ın ölümüne neden olup “pardon yanlışlık oldu” diyenler yargılanmıyor. 11 yaşında öldürülen Rabia Naz için adalet gelmiyor. Soma’da acılı insanlara tekme atanlar serbest gezerken 301 emekçinin ölümüyle sonuçlanan iş cinayetinde suçlular tahliye ediliyor. Çorlu tren kazası davasında, 10 Ekim katliamı davasında aileler duruşma salonuna alınmıyor, süreç uzatılıyor. Çocuk tecavüzcüleri, kadın katilleri tutuksuz yargılanıyor ve yeterince kamuoyundan saklanırsa serbest kalıyor. Saklanamazsa erteleniyor, hafifletici sebep uygulanıyor.
Fütursuzca herkesi terör örgütü propagandasıyla suçlayan, yargılayarak tutuklayan, süründüren sistem yeni davalar ve mağduriyetler yaratmaya devam ediyor. Bir yanda yargı reformundan söz edilirken diğer yanda duruşma tarihi bekleyen, iddianame ve adalet bekleyen gazeteciler, KHK ile ihraç edilen akademisyenler, hekimler, avukatlar, emekçiler için adaletsizlikler sürdürülüyor. Tüm bu sistem içinde bu düzene isyan edenler, sosyal medyada siyasi eleştiri yapanlar için yandaşlarca, talimatla ve hızla devreye giriyor.

Siyasal hesaplaşma
Şimdi 7 yıl önce atılan tweetleri (basına ve kamuoyuna il başkanı seçildiği gün servis edildikten de tam 1.5 yıl sonra) ne hikmetse 31 Mart seçim başarısının ardından talimatla iddianameye dönüştürülen Canan Kaftancıoğlu’nun kimliğinde CHP’nin yargılandığını görüyoruz. Bu dava bir siyasal hesaplaşma davasıdır. Canan Kaftancıoğlu kimliğinde inandığımız tüm değerler, partimiz, yaşam tarzımız, verdiğimiz oy, geleceğimiz kısaca biz yargılanıyoruz.
Canan Kaftancıoğlu bir Cumhuriyet kadınıdır. Geçmişte ve bugün yaşananlara duyarlı, başkalarının acılarına, mağduriyetlerine sessiz kalmayan bir barış ve hak savunucusudur. İlkeli ve ahlaklı siyasetin içtenlik ve çözüm içeren örgütlü ve etkili bir sonuca dönüşebildiğini kanıtlayan başarılı bir siyasetçidir. Arkadaşımdır, yoldaşımdır.
İlkelerinden asla ödün vermeyerek inandığını söyleyen Canan Kaftancıoğlu; yargı sopasıyla, linç kültürüyle sınanırken sistemin uygun bulduğu kodlarla konuşmak ve değişmek yerine kendisini hedef alanların bile adil ve özgür yaşayabileceği aydınlık bir Türkiye’yi yeniden var etmek için mücadele etmeye devam etmeyi seçmiştir. Canan Kaftancıoğlu onurumuzdur. Yalnız değildir.  

ZEYNEP ALTIOK AKATLI



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları