Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Çağdaş bir demokrasi şöleni: Almanya CDU Kongresi
İki eyalet seçiminde partisinin oy kaybı nedeniyle Merkel’in parti başkanlığından istifası, Almanya kamuoyunda geniş yankı buldu. Ancak Merkel zamanlama konusunda çok doğru karar vererek siyasi kişiliğine olan saygınlığı daha da artırdı.
7 Aralık Cumartesi yapılan CDU Parti kongresini ilgiyle izledim. Din öğeli, sosyal içerikli ve konservatif bir partinin, parti kurultayı gerçekten de ders alınması gereken bir şölendi. Parti başkanlığına aday üç rakibin karşılıklı sataşma ve hakaret yapılmaksızın görüşlerini sunmaları, parti yönetimi ve delegelerin gürültüsüz, kavgasız son derece uygarca kongreyi ve seçimi yapmalarına tanık olduk.
Türkiye Büyük Millet Meclis’inde bile yumruklaşmaları, CHP parti Kongrelerinde olup bitenleri, hatta İstanbul Barosu Genel Kurulu’ndaki sandalyelerle karşılıklı saldırıları düşündüm ve derinden üzüntü duydum.
Ekonomisi en güçlü
18 yıldır Almanya Başbakanı (şansölyesi) olan Angela Merkel, son iki eyalet seçiminde partisinin, önemli seçim kaybına uğraması nedeniyle, parti başkanlığı görevini bırakacağını açıkladı. Merkel yine 18 yıldır başbakanlık görevini başarıyla sürdürmektedir. Hatta dünyanın en güçlü ve etkin kadın siyasetçisi olarak da değerlendirilmektedir. Almanya, 28 Avrupa Birliği ülkesi arasında ekonomisi en güçlü ve başarılı olan ülke konumundadır aynı zamanda.
Merkel’in parti başkanlığını bırakacağını açıklaması, kamuoyunda geniş tartışmalara yol açarken, bu göreve, tanınan üç aday partilinin yarışmaya başlamasının yolunu açtı. Parti yönetimi, bu üç adayın belirlenen tarihlerde Almanya’nın 9 şehrinde yapılacak parti toplantılarında kendilerini tanıtmalarına ve görüşlerini açıklamalarına karar verdi.
Programa uyularak adaylar farklı görüşlerini ve programlarını, Almanya’nın 9 eyaletinde partililerle yapılan geniş katılımlı toplantılarda üyelere sundular. Yine önceden belirlenen 7 Aralık 2018 tarihinde Hamburg’da yapılan parti kongresinde, rakipler 999 delegeye ve geniş izleyicilere görüşlerini ve programlarını açıkladılar.
Sataşma yok
Delegeler ve dinleyicilerden adaylara sataşma ve söz atmalar olmadı. Sadece alkışlarıyla adayların önerilerine tavırlarını gösterdiler. Adaylardan biri, Merz, 20 dakikalık süreyi bir hayli aşmasına karşın kendisine kongre başkanı tarafından müdahale edilmedi.
Delegeler oylarını oturdukları yerden kullanırken, yakınındakilerin görmemesi için, kendilerine yarım kabinlik masaüstü karton verildi. Oylar, herkesin oy pusulası görülerek toplandı.
İlk oylamada 999 delegenin hepsi geçerli oy kullandı ve hayır oyu yoktu. Seçilmek için 500 oy alınması gerekiyordu, bu sayıya ulaşılamayınca, en fazla oy alan iki aday arasında ikinci oylama yapıldı.
Saarland Eyalet Başbakanlığı görevini bırakarak parti genel sekreteri olan Kramp-Karrenbauer 517 oy alarak, 482 oy alan rakibi Friedrich Merz’i geride bırakıp, CDU başkanı seçildi.
Seviyeli yarışma
Kısa bir konuşmayla kendine duyulan güvene teşekkür eden Kramp- Karrenbauer, rakiplerine de son derece seviyeli yarışma nedeniyle teşekkür ederek kendilerini birlikte fotoğraf çektirmek için sahneye çağırdı. Kendileriyle partinin birliği ve bütünlüğü için beraber çalışmak istediğine vurgu yaptı.
Merz büyük işveren firmalara hukuk danışmanlığı yaparak ayda bir milyon Avro kazanan ve bu kesimlere yakınlığıyla bilinen bir politikacıdır.
Merz, yıllar önce parti genel sekreteriyken göçmenlerin kendi kültürel kimliklerini koruyarak Alman toplumuna uyum politikasını savunan bizlere karşı, “Leitkultur” (Egemen kültür) politikasını savunuyordu. Bu da Alman toplumuna asimile olma anlamına geliyordu.
CDU başkanlığına seçilemeyişine sevindim doğrusu.
Hoş geldin kültürü
Kramp-Karrenbauer, Merkel’e siyasi yakınlığıyla bilinen, ancak daha konservatif bir çizgide olan biri olarak biliniyor. Merkel’e partisinin sağ kanadından yapılan eleştirilerde, onun partiyi sosyal demokrat çizgiye yaklaştırdığı eleştirisi yapılmaktadır.
Özellikle Almanya’ya gelen yoğun göçmen konusunda “hoş geldin kültürü” gibi bir kavram kullanması, yoğun eleştirilere neden olmuştu.
İstifa etme kültürü
İki eyalet seçiminde partisinin oy kaybı nedeniyle Merkel’in parti başkanlığından istifası, Almanya kamuoyunda geniş yankı buldu. Ancak Merkel zamanlama konusunda çok doğru karar vererek siyasi kişiliğine olan saygınlığı daha da artırdı. Parti kongresinde etkileyici bir konuşmayla, 18 yıldır sürdürdüğü parti başkanlığına veda etmesi, delegelerin ve partili katılımcıların onu on dakika süreyle ayakta alkışlamasını beraberinde getirdi.
Zamanı geldiğinde taşınan görevden istifa etmesini bilmek, önemli bir erdemdir.
Türkiye’de de artık daha fazla gecikmeden bu önemli kültürü benimsememiz gerektiği inancındayım.
Prof. Dr. HAKKI KESKİN
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Kan donduran 'taciz' iddiası
- İmamoğlu'ndan, Tekin'e 'belgeli' kreş yanıtı
- TÜPRAŞ'tan açıklama geldi