Olaylar Ve Görüşler

Budama mı? Sulama mı?

10 Mayıs 2019 Cuma

Her yıl ABD’de ve Dünya’nın çeşitli ülkelerinde mesleğimle ilgili kongrelerin pek çoğuna katılırım. Bu toplantılar, sayıları binleri bulan ve izleyicilerin çoğunluğunun ABD’li cerrahların pek azının bizim gibi yabancı beyin cerrahlarının katıldığı toplantılardır.
Nisan ve Eylül aylarında Amerika’nın belirli şehirlerinde yapılır.
Bu toplantılarda mesleğimizle ilgili konuların dışında, dışarıdan tıp dışı konuşmacılar davet edilir ve ücret ödenir.
Bu konuşmalar değişik konularsa(güncel) ait fikirlerini bizlere iletirler.
Bu konuşmacılar; yazarlar, bilim insanları, sanatçılar, görsel ve yazılı medya patronları, astronotlar, eski devlet başkanları ve bazı bakanlar olur. Bu dizi sürer gider. Geçtiğimiz yıllarda toplantının yeri New Orleans’tı. Konuşmacı, eski ABD başkanlarından birkaç ay evvel vefat etmiş Baba-Bush idi. Konuşmasında birçok fıkra ve toplumu neşelendiren hikayeler anlattıktan sonra ciddi konulara girdi. Kendisine yöneltilen ve tenkit konusu yapılan 1. Körfez Savaşında imkanları olduğu halde neden Bağdat’a girilmediği soruldu. Cevap olarak “Giremezdik. Çünkü o bölgenin kuvvetli bir ülkesi, aslında kendisi bölgenin süper gücü olarak da tanımlanabilir. Fakat bu gücünün pek farkında olmadığı Türkiye’nin, Irak toprak bütünlüğünün bozulmasını istemediğini söyledi.
Bizler orada bulunan 4-5 Türk arkadaş çok gururlandık. Fakat birkaç yıl sonra tezkere olayı ve 2. Körfez harekatından sonraki bir yılda yapılan San Diego’daki toplantıda konuşmacı eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissenger idi. Yüzlerce savaş gemisini barındıran deniz üssüne bakan bir salonda “Neden Ortadoğu’ya savaş için gidiyoruz dedi gülerek, biraz da alaycı bir tavırla “Biz eski Roma’dan güçlüyüz ve dünyayı idare ediyoruz” diye devam etti ve ekledi: “O bölgede demokrasi yok! Bir ülke var Türkiye. O da demokrasicilik oynuyor.” Bu sefer de çok üzüldük ve öfkelendik.
Bugün düşünüyorum adamın söylediklerinde doğruluk payı var mı? Adam haklı mı?
Çok yakın bir gazeteci ve eski devlet adamı bir ağabeyim, İzmir Atatürk Lisesinden büyüğüm bana seneler evvel Vaşington’da devlet adamlığı sırasında Henry Kissenger ile bir konuşmasını iletti. Türkiye’nin kendi sahasını bir futbol sahasına benzettiği ve içinde her türlü şekilde oynayabileceklerini ve fakat bu sahanın dışındaki oyunlarında bir faul olabileceğini iletti. Yani Türkiye’nin kurudukça sulanan, büyüdükçe budanan bir ülke konumunda olduğunu anlattı. Acaba bugün hangi mevsimdeyiz. Budama mevsimi mi? Sulama mevsimi mi?  

Prof. Dr. Cengiz Kuday
Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları