Olaylar Ve Görüşler

Beyaz atlı şövalye kırk haramilere karşı...

15 Haziran 2019 Cumartesi

İstanbul Büyükşehir Beledi­ye Başkanlık Seçimi yine­lenecek. Aslında seçim yapıl­mış ve seçimi AKP kaybetmiş­ti. Ancak İstanbul Büyükşe­hir Belediyesi AKP yönetimi için öylesine büyük bir pastay­dı ki kaybedilmesine katlanı­lamazdı. Onun için seçimin bi­timinde ilk şaşkınlıkları geç­tikten sonra itirazlara başla­dılar. Önce birçok yerde oyla­rı tekrar tekrar saydırdılar. Ol­madı bu kez savcı, polis aracı­lığı ile seçmenleri sorguladı­lar. Bu da yetmedi bu kez kar­gaları bile güldürecek şeyler söylediler. “Hiçbir şey olma­mış olsa bile mutlaka bir şey­ler oldu” dediler. Sonra başta Bay Erdoğan olmak üzere seçi­min “mundar” olduğunu söy­lediler. Seçimlerde yolsuzluk, usulsüzlük olduğunu söyledi­ler. YSK’ye baskılar yaptılar. Ve hiçbir yasal, hiçbir haklı gerekçe olmaksızın Yandaş Se­çim Kurulu’ndan seçimin yi­nelenmesi kararını çıkardılar.
Şimdi de hiç söylemedik­leri şeyleri söylemeye baş­ladılar. Oyların çalındığı­nı söylüyorlar. Tipine bakıp AKP’li olduğunu anladıkla­rı kişilere başkanlık pusula­sını vermediler diyorlar. Bu­nu Bay Erdoğan söylüyor, Bay Binali söylüyor. Bay Er­doğan, Türkiye Devleti’nin Cumhurbaşkanı’dır. Bay Bi­nali geçmişte bakanlık, baş­bakanlık ve TBMM Başkanlı­ğı yapmış birisidir. Bu görev­lerde bulunanlar nasıl olur da böylesine gerçekdışı böylesi­ne iftira kokan bir şeyi dile ge­tirmiş olabilirler. Devlet ada­mı yalan söylemez. Devlet ada­mı halkını kandırmaya çalış­maz. O zaman adama sorar­lar kim çalmış, nerede çalmış, nasıl çalmış açıklayın. Ancak bu gerçekdışı söylemlerin hiç­bir açıklaması, hiçbir kanı­tı yok. Bunca çırpınışı görün­ce, bunca telaşı, iftirayı, ya­lanı görünce bunun nedeni­ni düşünüyoruz. “Bir yerel se­çim için bunlar yapılır mı?” di­yoruz. Ancak İstanbul Büyük­şehir Belediyesi’nin olanakla­rını, kaynaklarını öğrenince bu haksız, hukuksuz çırpını­şın nedenini anlıyoruz. Anaya­saya göre tarafsız olması ge­reken, bu yolda ant içmiş olan bir Cumhurbaşkanı bir il bele­diye başkanlık seçimi için na­sıl böyle koşturabilir.
 
İBB’den aktarılan paralar
Ekrem İmamoğlu seçimi ka­zandıktan sonra 18 gün bele­diye başkanlığı yaptı. Önce be­lediyenin kaynaklarının ne­relere aktarıldığını bilgisayar kayıtlarına girip kamuya açık­lamak istedi. AKP’li iki mec­lis üyesi hemen idare mahke­mesine başvurarak yürütmeyi durdurma kararı aldılar. Böy­le bir konuda bir idare mahke­mesi nasıl yürütmeyi durdur­ma kararı verebilir şaşırtıcıdır. Ancak güneş balçıkla sıvan­maz, mızrak çuvala sığmıyor­du. Gerçekler bir bir ortaya çı­kıyordu. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden Bay Erdoğan’a yakın vakıf ve derneklere tril­yonlar aktarılıyordu.
Hepsi dinci ve olumsuz geçmişleri ile bilinen dernek ve vakıflara aktarılan paranın miktarı akıllara durgunluk verecek derede idi. Çocukla­ra tecavüz iddiaları ile gün­deme gelen Ensar Vakfı’na, Erdoğan’ın oğlu Bilal’in baş­kanlık yaptığı Okçuluk Vakfı’na, Türgev’e, Tügva’ya, İlim Yayma Cemiyeti’ne, imam hatip derneklerine, or­tak yanları Bay Erdoğan’a ya­kın olan dernek ve vakıfla­ra trilyonlar aktarılmıştı. Be­lediye yapılan yolsuzluklar bunlarla da bitmiyordu. Yol­suzlukla suçlandığı için göre­vi bırakmak zorunda kalmış AKP’li bir bakanın özel şofö­rüne on üç yıldır belediyeden maaş ödeniyordu. Yüzlerce araç belediye adına kiralan­mıştı, bunlara her yıl milyon­lar ödeniyordu. Bir genel sek­reterin üç makam aracı var­dı. Belediyede çalıştığı görü­len, ancak çalışmayan yüzler­ce AKP’liye belediyeden maaş ödeniyordu. Uygulanmayan projeler için 226 milyon TL. harcanmıştı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden dinci vakıf ve derneklere 2018 yılı ve ön­cesinde ödenen para topla­mı 847.592.858.27 TL ola­rak görülüyor. Bu para yan­daşlara çekilen peşkeşin bo­yutlarını göstermesi bakımın­dan çok önemlidir. Böylece AKP’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni yitirmemek için yaptığı haksız, hukuksuz, ya­lan ve iftira dolu itirazlarının ve çırpınışlarının gerekçesi ortaya çıkıyor. Bu tür kurum­lara belediyeden aktarılan ar­sa, bina ve varlıklar bu raka­mın dışındadır. Bunca yala­nın, bunca hukuksuz çırpını­şın nedeni bu ranttır.
 
23 Haziran’da ‘dur’ diyeceğiz
Ekrem İmamoğlu göreve gelince bunlara el koymuş­tu. Belediyeden hiçbir dernek ve vakfa bundan sonra hiç­bir bağış yapılmayacak diyor­du. Yolsuzlukların hortumla­rını kesmişti. Bu paraların İs­tanbul halkının hizmetinde kullanılacağını söylüyordu. Onun için göreve gelmesi en­gellenmeliydi. Geçen günler­de İmamoğlu, AKP’ye yakın bir televizyon kanalında ken­disi ile yapılan bir söyleşi­de tam bu yolsuzlukları açık­lamaya başladığında bize ay­rılan süre bitti diyerek yayın kesilmişti. Böylece beyaz at­lı şövalyenin kırk haramile­re karşı olduğu açıkça ortaya çıkmıştı. İstanbul seçmeni 23 Haziran’da belli ki halkın pa­rasının çalınmasına ve yan­daşlara peşkeş çekilmesine ‘dur’ diyecektir.

EROL ERTUĞRUL
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları