Olaylar Ve Görüşler

ATATÜRK VE EĞİTİM

11 Haziran 2019 Salı

GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
Yıl 1918...
İstanbul İngiliz, Fransız, İtalyan ve Yunan as­kerleri tarafından işgal edilmiş. Padişah Vah­dettin işgal kuvvetlerine tam teslim olmuş. Mustafa Kemal Adana’daki görevinden alın­mış ve İstanbul’a çağrılmış. Yanında yaveri Ce­vat Abbas olduğu halde 13 Kasım 1918’de Haydarpaşa’da düşman kuvvetlerini izlerken Mustafa Kemal’in ağzından üç sözcük çıkar: GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
Bundan sonra yapılacak tek şey vardır; bu sözün gereğini yerine getirmek... Sonrasını he­pimiz biliyoruz... Bandırma vapuru, Samsun, Amasya, Erzurum, Sivas, Ankara, Afyon, İzmir... Ve 30 Ağustos 1922 ve zafer...
Bütün bunlar Haydarpaşa’da Mustafa Kemal’in söylediği üç sözcüğün ifade ettikleri­dir. Cumhuriyet tarihi boyunca da Cumhuriye­timiz çok zorlu günlerden geçti. Her defasın­da bundan kurtuluş yok sanısına kapılanlar ol­du. Umutsuzluk, bezginlik ruhunu sardı pek ço­ğumuzun. En büyük yenilgi, yenilgiyi düşünsel planda yaşamaktır. İçinde bulunulan durum “ne kadar elim ve vahim olsa da” bir çıkışın olaca­ğını akıldan hiç çıkarmamak gerekir.
Tıpkı bugün olduğu gibi...
Unutmayınız! GELDİKLERİ GİBİ GİDERLER
Atatürk’ün en öne çıkan özelliği nedir der­seniz, eğitimci yanıdır, derim. Bunu perçinle­yen sözlerinin başında, “Eğitimdir ki, bir mille­ti ya özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir topluluk halinde yaşatır; ya da esaret ve sefalete terk eder” sözü gelir.
İşte eğitimin gücünü vurgulayan önemli bir söz...
Öğrencilerin iyi yetiştirilmesi Atatürk’ün ol­mazsa olmazıdır. 16-21 Temmuz 1921’de Milli Eğitim Kurultayı’nda şunları söylüyor:
“Geleceğe hazırlanan yurt çocuklarına, hiçbir güçlük karşısında boyun eğmemelerini, olanca güçleriyle, bıkmadan ve yılmadan çalışmalarını ve okumakta olan çocuklarımızın ana-babaları­na da, yavrularının öğrenimlerini bitirmek için ellerinden geleni esirgememelerini öğütlerim.”
Yine öğretmenler için 1 Mart 1923’te Meclis’i açış konuşmasında “Dünyanın her yerinde öğ­retmenler toplumun en özverili ve saygıdeğer insanlarıdır” diyor.
Milletvekillerinin maaşının kaç lira olması ge­rektiğini soranlara “Öğretmenlerin maaşını geç­mesin!” diyen yine odur.
Eğitim Atatürk’ün yaşamında hep öncelikli ol­muştur. Eğitime bu denli önem veren lider sayı­sı dünyada enderdir. Bir toplantıda öğretmenle­re şunu ifade ediyordu:
“... en önemli, en temelli sorun, eğitim soru­nudur. Bir ulusu özgür, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatan da, köleliğe, yoksulluğa düşüren de eğitimdir.”
Büyük Atatürk eğitime bu kadar önem ve­rirken dil öğretimini de öne almayı ihmal et­miyordu. 9-10 Ağustos 1928 tarihinde Sarayburnu’nda şunları söylüyordu:
“Çok işler yapılmıştır; bununla birlikte, bu­gün yapmak zorunda olduğumuz son değil, fa­kat çok gerekli bir iş daha vardır: Yeni Türk harflerini çabuk öğrenmelidir. Yurttaşa, kadı­na, erkeğe, hamala, sandalcıya öğretiniz. bu ödevi yaparken düşününüz ki, bir ulusun, bir toplumun yüzde onu okuma yazma bilir, yüz­de doksanı bilmez; bundan insan olarak utan­mak gerekir.”
Eğitimin topyekün bir uğraş olduğunun bilin­ciyle Atatürk müzik eğitimini de öncelikleri ara­sında görüyor. Bunu ifade eden konuşmasında 1 Kasım 1934 tarihinde Meclis kürsüsünden di­le getiriyor:
“... Arkadaşlar, güzel sanatların hepsinde, ulus gençliğinin ilerletilmesini istediğinizi bili­rim. Bu, yapılmaktadır. Ancak, bunda en çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan Türk musiki­sidir. Bir ulusun yeni değişikliğinde ölçü, musi­kide değişikliği alabilmesi, kavrayabilmesidir.”
Aynı şekilde spor da Atatürk’ün vazgeçilmez­leri arasındadır. 1 Kasım 1937’de yine Meclis açış konuşmasında şöyle diyor:
“... Her türlü spor çalışmalarını, Türk gençliği­nin ulusal eğitiminin ana temellerinden saymak gerekir. Bu konuda, hükümetin, şimdiye değin olduğundan daha çok ciddi ve dikkatli davranması, Türk gençliğini spor bakı­mından da ulusal coşku içinde, özenle yetiştirmesi önemli tutulmalıdır.”
Atatürk sadece yaşadığı yüzyılın li­deri değildir. O geleceğe de uzanan bir liderdir. Her alanda yaptığı çalışmalar bunun en büyük kanıtıdır. Onun lider­liğini yalnızca Türk ulusu kabul etmiş, benimsemiş değildir. Bütün dünya ulusları da onun yol göstericiliğinin et­kisinde kalmıştır. Yine biliyoruz ki dün­yada adına en çok kitap yazılan, araş­tırma yapılan lider Atatürk’tür.
Bugün yine en çok ihtiyaç duyduğu­muz şey, çalışkan olmaktır.
HAMZA SAYKAN
ADD Batıkent Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları