Olaylar Ve Görüşler

‘Alır başımı giderim’ ve bir Türkiye gerçeği

07 Mayıs 2019 Salı

“Alır başımı giderim” adlı heykel, aslında ironik bir anlayışla yapılmıştır. Sanatsal ve estetiksel bir kaygıyla yapılan bu heykel, belediye seçimlerini en güzel şekilde yansıtmaktadır. AKP’nin alır başımı giderim günleri yakındır anlaşılan.

Türkiye’nin kötü yönetildiğini kitaplar, makaleler, söyleşiler ile anlatmak yerine Tülay İçöz’ün “Alır başımı giderim” adlı heykeli birçok açıdan yaşadığımız topluma ayna oluyor. Başarılı sanatçının bu heykeli, Türkiye gerçeğini sonuna kadar yansıtıyor. AKP, medyanın desteğine, devletin tüm olanaklarına karşın istediği başarıyı elde edememiştir. RTE’nin balkon konuşmasında, “Bizden olmayan belediyeler bakalım nasıl yönetilecek” tehdidi aslında sonun başlangıcıdır. Belli ki gidişat bu heykele benzemektedir...
Bir cumhurbaşkanı düşünün ki, tarafsızlık yemini etmiş olmasına karşın, belediye seçimlerinde makamıyla hiçbir şekilde ilgisi olmayan bir konuyla, bu kadar yoğun mesai harcasın. Dünyada eşi benzeri olmayan bir siyaset anlayışıdır. Herkesin bildiği gibi, AKP döneminde sanat ve sanatçılar topal ördek konumuna dönüştürülmüştür. AKP’nin sanatçıya bakış açısıyla söylemek gerekirse, “benim memurum” anlamındadır. Böyle olunca da yandaş olmayan hiçbir sanatçı hak ettiği değeri görememiştir. Devlet baskısı nedeniyle tiyatro, edebiyat, sanat, mizah, söyleşi, düşünce üretme ve söyleme gibi temel konularda baskı gün geçtikçe artmaktadır. Devlet sanatçılarının kullandıkları servisin bile komik nedenlerle iptal edilmesi, hükümeti eleştiren neredeyse herkesin önce darbeci, şimdi de FETÖ’cü diye hapislerde çürütüldüğü bir dönemden geçiyoruz. Kimin haklı kimin haksız olduğu, yargının tek taraflılığı nedeniyle belli olmamaktadır. İnsanlar yargıya gideceklerine, “Alır başımı giderim” demektedir. Beyin göçünden söz etmiyoruz bile...

Tehditler, tehditler...
RTE, bu seçim sonuçlarını içine sindirmesi mümkün olmayan bir ortamda belli ki tehditlerine devam edecek. Devlet desteğiyle AKP’li olmayan belediyeler çalıştırılmamak için tüm koşullar zorlanacak. Bir cumhurbaşkanı böyle bir konuşma nasıl yapar?
“Alır başımı giderim” adlı heykel, aslında ironik bir anlayışla yapılmıştır. Sanatsal ve estetiksel bir kaygıyla yapılan bu heykel, belediye seçimlerini en güzel şekilde yansıtmaktadır. AKP’nin alır başımı giderim günleri yakındır anlaşılan. Onların bu telaşı, korkuları bunun tipik bir göstergesidir. Heykeldeki varlıkla yokluk arasında sıkışmış bedensel ve ruhsal dönüşümlerin bir göstergesidir. AKP de bu heykel gibi, kendi içinde daralmış, hayli sıkışmış, geri dönüşümü olmayan bir yola girmiştir. Hani ölümsüz Atatürk’ün söylediği söz gibi, “Geldikleri gibi giderler!”
Ekonomik güçlükler, fiyatların sürekli artması, dış politikadaki tutarsızlıklar, parti hükümetine çevrilen iktidarın şirazesinin kayması, onlara oy veren vatandaşların daha sağlıklı bir öngörüde bulunmasını sağlamıştır. Türkiye tam da bu anlamda, “Alır başımı giderim” diyecek bir iktidarın sonunu beklemektedir. Ancak ellerin başa vurulmaması, pişman olunmaması için, bugünden yarına aynen demokratik hakların korunması gerekiyor. Demek ki bu heykel, vatandaşın düştüğü bu durumdan nasıl kurtulması gerektiğini imliyor. Öte yandan, AKP’nin gitme zamanı gelmiştir artık.

Tufan Erbarıştıran 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları