Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Siz söyleyin...
İlginç bir ulusuz. Aylardır “anayasa”
konuşuyoruz. Kimi bunun
“yeni”sinden söz ediyor. Kimi
“O mümkün değil; çünkü yeni
bir anayasa ancak kurucu meclis
tarafından yapılabilir” diyor. Ama
ister değiştirilsin isterse -o olamazama “yenisinden” söz edilsin,
kimse konunun içeriğine dair tek
kelime söylemiyor, daha doğrusu
söyleyemiyor. Çünkü neler olduğunu
-birkaç kişi hariç- kimse bilmiyor.
İşin tuhafı, bu işin Saray’daki en
marifetli uzmanı (!) da anayasanın
şimdiye kadar kaç maddesinin
değiştirildiğine ilişkin açıklamaları
tekzip ederken, anayasanın niçin
“yeniden yapılamayacağına ilişkin
görüşlere” değinmiyor veya
değinemiyor.
Yani tam bir karanlıkta konuşuyoruz.
AKP iktidarı döneminde yapılmış
anayasa değişikliklerine bakarsak, o
günlerdeki sözleriyle şimdiki arasında
tam bir benzerlik var. Çünkü 2007,
2010 ve 2017 yıllarında, yapılacak
değişikliklerle her şeyin çok güzel
olacağını vaat etmişlerdi.
Sonunda hep tam tersi oldu.
Örneğin, yargımızın zaten yetersiz
olan bağımsızlığı elinden tamamen
alındı. Anayasanın güvence altına
aldığı -başta iletişim özgürlüğü,
toplanma ve gösteri yapma özgürlüğü
olmak üzere pek çoğu- tanınmaz hale
getirildi.
Şimdi bize özgürlükçü ve sivil
bir anayasa vaat eden bu iktidar,
en yüksek yargı olan Anayasa
Mahkemesi’nin kararlarının
mahkemeler tarafından bile hiçe
sayılmasına sesini çıkarmadı.
Dahası cumhurbaşkanının CHP
lideri ile görüşme yapıp yeni bir
anayasanın yararlarından söz ettiği
tahmin edilen günden tam bir
gün önce yani 1 Mayıs tarihinde,
Anayasa Mahkemesi’nin “Taksim
Meydanı’nın toplanma ve gösteri
yapma hakkını kullanmak isteyenlere
kapatılamayacağı” yolundaki açık
kararının ayaklar altına alındığına hep
birlikte tanık olduk.
En önemlisi, AKP’nin “Her
şey daha güzel olacak” vaatleri
arasında TBMM “iğdiş” edildi. Buna
rağmen geçenlerde Cumhuriyet’te
yayımlanan bir haberde, bir
kısım AKP’lilerin onu da az bulup
“cumhurbaşkanlığı hükümet
sisteminin güçlendirilmesi amacıyla
anayasa değişikliği yapılmasına
ihtiyaç olduğunu” savundukları
bildiriliyordu.
Demek ki o da yetmemiş, sıra
TBMM’nin “cinsiyet değişikliği”
amacıyla ameliyat edilmesine gelmiş.
Bir kısım AKP’lilerin de halkın
sorunlarını bakanlara duyurmakta
zorluk çektiklerinden ve bakanlarla
kolayca görüşemediklerinden
yakındıkları, halktan koptuklarını
söyledikleri ve anayasaya bu amaçla
hüküm konulmasını istedikleri
bildiriliyor.
Oysa bakanlardan şikâyet etmemeleri ve halkla bağlantılarını tazelemeleri için önce TBMM’nin güçlendirilmesinin şart olduğunu ve bunu sağlayacak “güçlü parlamenter sisteme” geçmeleri gerektiğini hiç görmüyor yahut da düşünmüyorlar.
Daha önce birçok başka yazar gibi ben de yazdım: Anayasayı değiştirmek isteyenlerin amacı tek ise bu “Tayyip Erdoğan’ın ömür boyu cumhurbaşkanı kalmasını sağlamak” için olabilir. Amaç eğer tek değil iki ise ek olarak “laik”liği anayasadan çıkarmayı amaçlayabilir.
Aklıma eski bir laf geliyor. Ama onu ben değil de siz söyleyin:
“Hayır umulur mu böyle bir gecenin
seherinden?"
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'un 7 ilçesinde yarın su kesintisi uygulanacak
- 250 bin TL'nin getirisi ne kadar?
- İstanbul'da aile katliamı
- İktidarın '25 Kasım' korkusu
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- Hedefteki teğmenlerle ilgili yeni gelişme!
- Akalın'dan İYİ Parti'yi karıştıracak açıklama
- Kan donduran 'taciz' iddiası
- TÜPRAŞ'tan açıklama geldi
- İmamoğlu'ndan, Tekin'e 'belgeli' kreş yanıtı