Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Şiir Direnç Yaratır
\n\n\n
“Direniyorum” diyor şair...\n
\nÖyle mi dersiniz? Direniyor muyuz?\n
\nDirenmek, savaşmaktır. Her şeyi göze alarak...\n
\nYoksa uyuşturuluyor muyuz? Uydurma masallarla, anlamsız sözcüklerle...\n
\nYekta Güngör Özden’i tanırsınız. Bir hukuk adamı, bir ünlü avukat, Anayasa Mahkemesi’nin eski başkanı...\n
\nÖnce şair!..\n
\n“Uzatıyorum ellerimi boşluğa / Ne umut ne dilek, hiçbir şey / Hiçbir şey olmuyor / Giderek soğuyor parmaklarım / Ruhun dönüyor.\n
\nYüreğimin dağbaşında / Kartallar çarpışıyor / Kan damlıyor / dallardan / Taşlarla gölgeler kaçışıyor. Toplumsal bir bunalım / Üstümüzde kara bulut / Düşüyor üstümüze ağırlığı / Taşımakta güçlük çekiyoruz / Direniyoruz yine de / Gözeterek her olasılığı.”\n
\nŞiir, bir silahtır.\n
\nBunalımlarla başı dönmüş, düşünme, anlama, duygulanma gibi şeyleri yitirmiş toplumlarda, sizi uyaracak, canlandıracak, yitirdiğimiz kişiliğimizi yeniden var edecek bir silah...\n
\nBu yüzden korkmuşlardır egemenler şiirden, şairden.\n
\nHer şeyi çözdük, sağlama bağladık, insanları kıpırdamaz hale getirdik, her şey elimizde, adamlarımız, silahlarımız, tümen tümen şövalyelerimiz, her şeyimiz var. Bu güç, bu inanç, bu sağlamlığımız hep sürecek, hep benim ve çevremdekilerin...\n
\nBu, bir yanılgıdır, ama bozmak zordur. Bir yerinden kırmak, söndürmek bir uyanış işidir. Bir direnişe çağırmak, karanlıktan çıkmaya, uyarmaya, uyandırmaya...\n
\n“Kırık Çizgiler” adını vermiş! Birbirinden çekici dizelerle bir duyarlı varlığın kendini arayışı, buluşu, yansıtması... Geceler, gündüzler, aşklar, umutlar, özlemler! Şiir nedir, hep hüzünlenme mi, hep umutlanmak mı, hep güzel bir şeyi beklemek mi, ya da tüm umutların yok olması mı? Birkaç dizede ne çok şey anlatılır, anlatmasını bilene, duymasını da bilene...\n
\n“Direnmek” diye başladım. Öyle bir bunalımlı toplumda yaşıyoruz ki!.. Ses çıkaran, azıcık “olmaz” diyen, yeni bir çıkış arayan, yazan, bağıran, bir anda kapkaranlık hücrelerde buluyor kendini... Şiir, o hücrelere de girer, pencere aralığından, kapının gözetleme deliğinden, demir parmaklıların arasından...\n
\nSevgili Yekta Güngör Özden’in “Kırık Çizgiler”ini içimizde bir duyarlık yaratan dizeleriyle bitirsem:\n
\n“Bu kapı nasıl açılıyor / Biliyor musunuz / Ve nasıl kapanıyor akşamları / Bir umudun peşinde gün boyu / Koşturmak, didinmek / Kolay mı sanıyorsunuz gerçekten / Kavrıyor musunuz neler olduğunu / Avuçlar nasırlı, kollar yorgun / Omuzlar ağırlıktan çökmüş / Işıklar solgun, sular bulanık / Ne giyecek, ne yiyecek yeterli / Soğuk donduruyor / İnsanlık ne ki?”
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
- Balbay'dan çarpıcı Saray kulisi!
- Karga videosu sosyal medyada viral olmuştu!
- Öğretmenlik meslek kanunu taslağı...
- Atatürk'ün kullandığı parfümden üretti!
- Minikler Cumhuriyet'in ilanını gazete dağıtarak duyurdu
- Şok İddialar! Oktan Keleş: TUSAŞ Saldırısının Arkasında
- Bu kadarı pes! Çöp evden 10 kamyon çöp çıktı
- Prof. Dr. İlber Ortaylı'dan Antalya'ya turizm eleştirisi
En Çok Okunan Haberler
- Futbolda pis kokular yükseliyor
- TÜPRAŞ'ta patlama: 12 kişi yaralandı
- 'Erdoğan bize göre tek seçenektir'
- CHP’de çelişen başkanlara uyarı
- AKP’li vekilin PKK yöneticisiyle fotoğrafı gündem oldu!
- Serdar Ortaç son malını da satışa çıkardı!
- Hekimlerin istifaları hızlandı
- 'Erdoğan ömür boyu Cumhurbaşkanı olacak diye...'
- 'Atatürk ile Cumhuriyet ile bayrak ile...'
- İşte sıfır faizli kredi veren bankalar…