Şiir Direnç Yaratır

29 Ocak 2012 Pazar
\n

\n

\n\n\n

Direniyorumdiyor şair...\n

\n

Öyle mi dersiniz? Direniyor muyuz?\n

\n

Direnmek, savaşmaktır. Her şeyi göze alarak...\n

\n

Yoksa uyuşturuluyor muyuz? Uydurma masallarla, anlamsız sözcüklerle...\n

\n

Yekta Güngör Özdeni tanırsınız. Bir hukuk adamı, bir ünlü avukat, Anayasa Mahkemesinin eski başkanı...\n

\n

Önce şair!..\n

\n

Uzatıyorum ellerimi boşluğa / Ne umut ne dilek, hiçbir şey / Hiçbir şey olmuyor / Giderek soğuyor parmaklarım / Ruhun dönüyor.\n

\n

Yüreğimin dağbaşında / Kartallar çarpışıyor / Kan damlıyor / dallardan / Taşlarla gölgeler kaçışıyor. Toplumsal bir bunalım / Üstümüzde kara bulut / Düşüyor üstümüze ağırlığı / Taşımakta güçlük çekiyoruz / Direniyoruz yine de / Gözeterek her olasılığı.”\n

\n

Şiir, bir silahtır.\n

\n

Bunalımlarla başı dönmüş, düşünme, anlama, duygulanma gibi şeyleri yitirmiş toplumlarda, sizi uyaracak, canlandıracak, yitirdiğimiz kişiliğimizi yeniden var edecek bir silah...\n

\n

Bu yüzden korkmuşlardır egemenler şiirden, şairden.\n

\n

Her şeyi çözdük, sağlama bağladık, insanları kıpırdamaz hale getirdik, her şey elimizde, adamlarımız, silahlarımız, tümen tümen şövalyelerimiz, her şeyimiz var. Bu güç, bu inanç, bu sağlamlığımız hep sürecek, hep benim ve çevremdekilerin...\n

\n

Bu, bir yanılgıdır, ama bozmak zordur. Bir yerinden kırmak, söndürmek bir uyanış işidir. Bir direnişe çağırmak, karanlıktan çıkmaya, uyarmaya, uyandırmaya...\n

\n

Kırık Çizgileradını vermiş! Birbirinden çekici dizelerle bir duyarlı varlığın kendini arayışı, buluşu, yansıtması... Geceler, gündüzler, aşklar, umutlar, özlemler! Şiir nedir, hep hüzünlenme mi, hep umutlanmak mı, hep güzel bir şeyi beklemek mi, ya da tüm umutların yok olması mı? Birkaç dizede ne çok şey anlatılır, anlatmasını bilene, duymasını da bilene...\n

\n

Direnmekdiye başladım. Öyle bir bunalımlı toplumda yaşıyoruz ki!.. Ses çıkaran, azıcık olmazdiyen, yeni bir çıkış arayan, yazan, bağıran, bir anda kapkaranlık hücrelerde buluyor kendini... Şiir, o hücrelere de girer, pencere aralığından, kapının gözetleme deliğinden, demir parmaklıların arasından...\n

\n

Sevgili Yekta Güngör Özdenin Kırık Çizgilerini içimizde bir duyarlık yaratan dizeleriyle bitirsem:\n

\n

Bu kapı nasıl açılıyor / Biliyor musunuz / Ve nasıl kapanıyor akşamları / Bir umudun peşinde gün boyu / Koşturmak, didinmek / Kolay mı sanıyorsunuz gerçekten / Kavrıyor musunuz neler olduğunu / Avuçlar nasırlı, kollar yorgun / Omuzlar ağırlıktan çökmüş / Işıklar solgun, sular bulanık / Ne giyecek, ne yiyecek yeterli / Soğuk donduruyor / İnsanlık ne ki?

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yağmurda Bir Gün 20 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları