Kitaplara Sevgiyle Yaklaşmak

26 Aralık 2008 Cuma

Üzülüyorum... Kitaplar geliyor, roman, şiir, öykü, deneme, araştırma, anı... Hepsini okumak istiyorum. Sonra da oturup düşündüklerimi yazmak!

Yazılarımı izleyenler bilirler, yeni çıkan hemen her kitabı tanıtmaya çalıştığımı, üç beş satırla sözünü etsem de, o kitabın taşıdığı özel anlamı duyurmak istediğimi...

Ben Vatangazetesinde tam on yıl her hafta kitapları tanıtıcı yazılar yazdım. Eleştirmek, övmek, yermek için değil, yalnızca o kitabın bendeki yansımasını kısaca özetleyerek...

***

Gazetelerin haftalık kitap ekleri var. Hepsinde de kitap tanıtma sayfalarına bolca yer ayrılmış... Ama yeterli mi, kitapların arka kapaklarındaki birkaç satırla gerçek bir tanıtma yapıldığını sanmak... O dergilerin kitap eleştirmenleri olmamalı mı? Evet, kolay değildir, gerçek bir edebiyat değeri, tadı varsa yeni çıkan bir kitabı değerlendirmek ya da kendince yorumlayabilmek...

Edebiyat gündelik basında üvey evlat durumuna düştü. Nerede otuz kırk yıl öncesindeki roman tefrikaları, genç yaşlı yazarların hiç değilse haftada bir çıkan sohbetleri söyleşileri...

Şimdi bir Doğan Hızlan var, her gün sanatın hemen her dalında, ama en çok edebiyat alanında düşüncelerini yazan... Gel de bir ikincisini ara!..

***

Yine de ben de her yeni çıkan kitapla dostluk etmek isterim. Vazgeçilmez arkadaşlıklardır, her biri yakından uzaktan gelen bir sesleniş, bir düşünceye, özleme, duyarlığa bir açılış!..

İşte yeni şiirler çalıyor yüreğimizin kapısını! Sevgili Melisa Gürpınarın Elyazısı Yılları, Dul Evinde İncesaz... Şiirle düzyazı bir bütün olmuş, ayırmak zor... Hem de gerekli mi? Melisa bir yaşam vermiş, şiirle, sevgiyle, aşkla yazdıklarına... Fazladan bir gün daha yaşasaydım sözcüklerin içinde / Çağıracaktım herkesi / ömrümce barındırdığım o yıkık kulübeyediyor. Bu güzel çağrıya koşarak katılmak okurlarıyla, sevenleriyle...

***

Necati Tosuner usta bir öykücü... Ama şiirin içinde. Kasırganın Gözüdeğişik tatta bir şiir kitabı... Ayrılmaz ki öykü ile şiir, ayrıldı mı ikisi de ayrı bir anlam kazanır. Tosuner her yeni ürünüyle bu isteğini kanıtlamış bir sanatçı...

Değerli hukukçu dostum Müşir Kaya Canpolat da Düşünceden İçeridiyor... Yıllar önce İçi Düzgün Olmakkitabında şairden çok şey beklediğini yazmıştı. Şimdi kitabında da Yaşamda kesinlik yoksa böyle olur işte / savrulur geçmiş zaman harmanlarında aşklar da şiirler de / Gün gelir, ayırt edilemez, çocuklukta olduğu gibi / İlk ne ki, son ne ki?

Şair felsefeci Attila Birkiyede Edebiyatta 30 Yılını yazmış... Ben hep seni yazdımdiyerek... Acaba gerçekten ayrılanlar hâlâ sevgili mi?Yanıtlaması zor bir dize, bir soru...

***

Bir genç yazar çıksa, bütün bu güzellikleri içeren yapıtları, benim gibi değil, daha derinliğine, daha sevgiyle, aşkla anlatsa, sevdirse!..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yağmurda Bir Gün 20 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları