Kırk Yıl mı Geçmiş?

17 Ekim 2008 Cuma

Yıllar öncesinden bir sesleniş:

Bir toprak devrimiyle bey, ağa, şeyh, tefeci biçimindeki ortaçağdan kalma her türlü ilişki yok edilecektir.

Bütün aileleri mesken sahibi yapabilmek amacıyla arsa spekülasyonlarına ve apartman ağalığına, kıyıların yağmasına kesinlikle son verilecektir.

Yeraltı servetlerimiz yabancı egemenliğinden kurtulacaktır.

Büyük sanayi, devlet eliyle kurulacak ve devlet elinde olacaktır.

Bankalar ve sigorta şirketleri ve dış ticaret devletleştirilecektir.

İç ticarette aracı spekülasyonuna son verilecektir.

Devletçi bir kalkınma politikası izlenecektir.

İnsan haysiyetine yaraşan bir yaşama düzeyi ve güvenlik sağlamaya yönelik bütün sosyal amaçlar gerçekleştirilecektir.

İnsan sağlığı bir ticaret konusu olmaktan çıkarılacak, halk çocuklarına en geniş okuma olanağı sağlanacaktır.

Bütün irtica yuvaları kurutulacaktır.

Devlet, halkın hizmetinde olacaktır. Eşit işe eşit ücret ilkesine dayanan bir personel devrimi yapılacaktır.

Ulusal Ordu özlemi gerçekleştirilecektir. Ülkenin dış ilişkileri ulusal savunma stratejisine göre yeniden düzenlenecektir.

Dış politika bütün devletlerle dostluk ve barış içinde, ülkenin tam bağımsızlığını sağlamaya yönelecektir. Her türlü bağımlı ilişkilere son verilecektir.

***

Bu bildiride yer alan istekler yalnız bir özlemin belirtisi değildi! 27 Mayıs 1960tan sonra halkımızın beklediği devrimci atılımlardı...

Atatürk Cumhuriyetini, halka, gerçeğe, bilime, kültüre, eşitliğe, dayanışmaya, kısacası tam bağımsız bir ülkenin hızla gerçekleştirmesi gereken atılımlara çağıran bir açıklamaydı...

Aradan kırk yıl mı geçmiş?

Bildirideki maddelerden bir teki bile gerçekleştirilememiş! Kaç parti, kaç hükümet, kaç başbakan, kaç cumhurbaşkanı, kaç Meclis!..

***

Halkın, yurdun yararına niye bir tek sorun çözümlenememiş?.. Diyeceksiniz ki, bu maddelerin hiçbiri üzerine düşünen de mi olmamış!.. Düşünülmeyen bir istek elbette ki gerçekleştirilemez! İşlerine gelmediğinden!.. Kolaylık, ucuzluk, halkın değil, belli bir azınlığın çıkarı hep öne alındığı için!..

Ben, bu bildiriyi, İlhan Selçukun 12 Haziran 1970 günlü yazısından çıkardım. Boş bir çaba mı diyorsunuz? Olsun, bir kez daha Türk toplumu bilsin öğrensin!..

***

İlhan, o yazısında Bu maddelerde sıralanan tedbirlerin birine bile hayır diyebilecek bir yurtsever düşünemiyorum demiş... Siz ne dersiniz?..



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yağmurda Bir Gün 20 Mart 2014

Günün Köşe Yazıları