Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş'ın, Hatay’da spor adına yaptıklarına geçmeden önemli bir konuyu bilgilerinize sunmak isterim. Türkiye’de borcu olmayan belediye yok denecek kadar azdır. Belediyeler mali olarak, "hükümetin ağzına" Maliye Bakanlığı'nın "insafına" terk edilmiş bir yapısal finans zinciri içerisine hapsedilmiştir. Buna bir de merkezi hükümetin belediye kaynaklarına müdahalesini eklersek, o koltuğun nasıl "iğneli bir fıçı" olduğunu tahmin edersiniz. Oysa yasada belediyeler mal alır, şirket kurar, rant üretir, tapu alır, arsa satar. Kısaca resmen ticaret yapar. Ve rant üretir. Sistemin "kırılma noktası" da burada başlar. Belediyenin bir ayağı kamu bürokrasisinin kıskacında, öbür ayağı da ticaret yapan esnaf çarşısındadır. Belediyeler rant üretsin ve bu rantı da kullansın diye bu yasal hakka sahip olmuşlardır. Devletin maliyesine el açmasınlar diye onlara bu haklar verilmiştir. CHP Belediyeleri bu rant üretme işinden öylesine korkarlar ki, asla rant konusuna girmezler. İşin bürokratik ayağında kalır ve bürokratik belediye başkanı olarak dönemlerini ne uzayarak ne de kısalarak bitirir giderler. İstisnalar elbette var. Eskişehir BŞB Başkanı Yılmaz Büyükerşen aslanlar gibi, rantı çatır çatır üretir ve kazancıyla da kentine yatırım yapar. Buradaki incelik, belediyenin ürettiği rantı "kişilere değil kente harcama tercihi" önem kazanır.

İşte bu noktada Hatay BŞB Başkanı Lütfü Savaş öylesine bir çalışma ve model ortaya koymuştur ki, tavsiyem Gençlik ve Spor Bakanı erinmesin, biryol Hatay’a gitsin, hem Lütfü Bey'in künefesini yesin hem de ortaya çıkan modeli yerinde incelesin. İnanın bütçe görüşmelerinde belediye başkanları için söylediklerinden kesinlikle geri adım atar. Şayet Sayın Bakan, Lütfü Başkan'ı tanımıyorsa anlatalım. Sevecen, halkın gördüğü her yerde sarıldığı, çok konuşmayan, kendisi ile dalga geçen, yerinde duramayan, inandığı konularda tek adım geriye atmayan dost bir yapısı var. Bir de çok güler yüzlü.

Soracaksınız "İyi de spor bunun neresinde?" Tam merkezinde. Çatır, çatır rant üretmiş, bu rantın en önemli bölümünü spora, sporcuya, "halkın spor yapma ihtiyacına" bolca ayırarak muhteşem bir yerel yönetim spor modeli oluşturmuş. Hatay BŞB Spor Kompleksi ve Yaşam Merkezi adı altında tüm spor branşlarını içerisinde bulunduran 2015'te muhteşem bir kompleksi Hatay’a kazandırmıştır. Bu merkezin sporcu olarak günlük sirkülasyonu 1.500 kişidir. Bu merkeze üye sayısı 7 bin 500'ü aşmıştır. Elbette bu alt yapının sonuçları da gelmiştir. Tesiste 3 yönetici ve 150 personel istihdam edilmektedir. Haftanın 7 günü açık olan spor kompleksinde 06.30-23.00 saatleri arasında hizmet vermektedir. 

Tüm Spor branşlarında faaliyet gösteren Hatay, futbolda bu yıl lider olarak koptu gidiyor. Hatay BŞB Başkanı'nı spora ayırdığı zaman ve kaynak açısından çok özgün bir model yarattığını ve sporu hiç olmazsa belediyelere devredilmesi açısından çok önemsiyorum. Bu Model ANP Türk Sporu 2000 Projesi olarak Özal’ın 1990'lı yıllara damga vuran bir projedir. İşte Lütfü Bey haberi olmadan bu projeyi hayata geçirerek ciddi bir spor modeli oluşturmuştur.

Şimdi soralım Spor Bakanımıza "Hatay’da Spor İl Müdürlüğünüz var mı" ve "Ne yapar?"