Dünyayı kasıp kavuran panik, sporumuzu yöneten Sayın Bakan’a tarihi bir fırsatı vermiş gibi görünüyor. Onu Türk Spor tarihine geçirecek bir çalışmayı sessiz ve derinden gündemine almış gibi. Sayın Spor Bakanı tüm üst düzey yöneticilerini toplayarak durum muhakemesi yapıyor.

Şu an hiçbir spor etkinliği yok. “Biz de bu boşluktan yararlanarak Türk sporunu (futbolu değil) elden geçirelim. Kendimizi yenileyelim ve adımızı tarihe yazdıralım arkadaşlar”diyerek geçmişin öz eleştirisi ile işe başlıyor. İlk sözü çalıştay hazırlayan yetkiliye veriyor. Ona, daha detaylı daha katılımcı ve sonuç alıcı bir çalıştay düzenlemesi talimatı veriyor.

Şöyle ki; ne kadar eski bakan, ne kadar eski Spor Genel Müdürü, ne kadar iz bırakmış yöneticisi varsa hepsini bire bir ziyaret ederek bu çalıştaya davet etmesini emrediyor. Bu konuda yazılmış ne kadar basılı ve yayımlanmış eser varsa hepsinin toplanarak bir heyet tarafından yeniden gözden geçirilmesini de istiyor. 

“Değerli hukuk adamlarımız geriye doğru son 30 yılda hangi önemli davaları örtbas ettiniz? Biz hangi davaları görmezden geldik. Bugünkü spor düzenimizde bu yapmadığımız veya yanlış yaptığımız dosyaların negatif etkileri var mı? Bu dosyaların failleri daha sonra bu teşkilatta görev aldılar mı? Bir rapor hazırlar mısınız?

Türk spor yönetimi ve gazeteciler

Bugüne kadar bizi iyi niyetle ve yol gösterici bir şekilde eleştiren yazar arkadaşlarımızdan konuları hakkında son görüşlerini isteyelim. Çalıştayımıza davet edelim. Parlamentoda grubu bulunan partilerin spor programlarını da gözden geçirelim. Sporumuza katkısı olacak görüş, öneri ve halka vaad ettikleri konuları belirleyelim. Onların da temsilcilerini bu çalıştaya davet  edelim. Ayrıca spora destek veren belediye başkanlarımızı da unutmayalım.

Yapacağımız çalıştaya bildiri, öneri, rapor, gibi yazılı katılmak isteyen yurttaşlarımızın önerilerini önceden toplayalım. Tebliğ değerleri olanları belirleyelim. Hayata geçirelim. Yüzlerce tesis yapıyoruz, ya yıkılıyor, ya çürüyor ya da kiraya verip kurtuluyoruz. Bu konuda işler bir tesis yönetme modelimizi oluşturmalıyız. 

Belirlediğimiz kriterleri yerine getiremeyen federasyonlarımızı yeniden yapılandıralım. Özerk federasyon modeli hakkında yapılacak araştırmaları hemen başlatalım. Türkiye Olimpiyat Komitesi Kanunu hazırlayalım. Bu çalıştay sonucunda her konudaki sorunları çözen kısa, öz bir spor yasası hazırlayalım. Haydi arkadaşlar Türk sporunu tek bilek, tek yürek ve değiştirilemeyecek nitelikte yeni bir teşkilat yasası hazırlayalım.”

Hayırdır inşallah kan, ter içerisinde uyandım... Yoksa virüs mü kaptım acaba? Böyle bir spor çalışması mı olurmuş? Bize çalışmayın, evinizden ayrılmayın, uyuyun demediler mi?