Mustafa Sönmez
Mustafa Sönmez mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

İyi Olacak, İyi...

13 Haziran 2011 Pazartesi
\n

Bu satırların yazıldığı sırada seçim sandıkları henüz açılmamıştı. O nedenle bu yazı, 2011 seçim sonuçlarını görmeden yazılmıştır. Bu seçimlerde beni daha çok ilgilendiren, genelde merkez solun ve Kürt siyaseti ile müttefik sosyalist adayların performansıdır. Geleceğe umutla bakıyor, 2011 seçimlerinin sonuçlarını da hayra yoruyorum.

\n

CHP, iktidar alternatifi olma yolunda umut vermiştir. Yenilenme yolunda eksikleri varsa da genelde iyi yoldadır. Çok kısa sürede kamuoyunda inandırıcı olmayı başarmıştır. Askeri vesayetle kırmızı çizgilerini kalınlaştırmış, Kürt sorunu ile ilgili duyarlılığını netleştirmiştir. Kılıçdaroğlu, 81 ilde 95 miting yaparak kitlelere dokunabilmiştir.

\n

Bu seçim düzleminde Kürt siyaseti de, Türkiye solunun bir kısmı ile de olsa, bir çatı altında mücadele etme deneyimini başarı ile yürütmüş ve umut yeşertmiştir. İmralıdan gelen son mesajlar daha yapıcı, daha sağduyu, sorumluluk yüklüdür.

\n

Önümüzdeki günlerde Kürt sorunu, Türkiyenin çözüm bekleyen 1 numaralı sorunu olmayı sürdürürken, Blokun demokratik özerklik önerisi dışında, üzerinde konuşmaya değer bir öneri çıkmamıştır. Bölgesel özerklik, yerel özerklik, tüm sosyalistlerin, CHPnin de tartışma gündemine almasını umduğum bir öneri. Yerel demokrasiyi güçlendirici bir reform hareketi, salt Kürt sorununu çözmekle ilgili değil, diğer tüm demokrasi, adalet, eşitlik hedeflerini gerçekleştirmede kavranacak doğru halka olabilir. O halde bu öneriyi tartışmak, olurunu, olmazını konuşmak yerinde olur.

\n

***

\n

Türkiyenin ekonomik gündemi de önümüzdeki zaman diliminde daha çok ısınacak. Yeni cari açık verisi, Türkiyenin nasıl çürük bir zeminde oyalandığını bir kez daha herkese hatırlatacak. 15 Haziran günü işgücü-işsizlik verileri açıklanınca, en yakıcı sorunumuz işsizlikle bir kez daha yüz yüze geleceğiz. Küresel kriz oyununun yeni perdesi yine ABDde açıldı. Durum iç açıcı değil. Ne Avrupada ne Ortadoğuda hava, Türkiye için günlük güneşliktir. Bütün bunlar karşısında seçim sürecinde politize olmuş, meydanlarda eylem deneyimini arttırmış kitleleri rehavet değil, daha örgütlü, daha akılcı, kararlı ve uzun soluklu mücadele günleri bekliyor.

\n

Taha Akyol ve Kayseri

\n

Tezlerini sayılara dayandırmaya kalkarken sık sık yanlışa düşen Milliyet yazarı Taha Akyolu bir kez daha düzeltmek bana düştü (öncekiler için bir Google taraması yeterlidir). 10 Haziran tarihli Nabuccoda Türban yazısında Akyol, Muhafazakâr Kayseride kadınların iş yaşamına hızla katıldıklarını öne sürerken buna sosyal sigorta verilerini kanıt göstermiş. Akyol, Kayseride 150 bin sigortalı nüfusta 28 bin kadının varlığını, muhafazakâr Kalvinist Kayseriiçin övünç kaynağı gibi gösteriyor. Benim baktığım SGK 2011 Mart ayı istatistikleri, Kayseride sigortalı işçi sayısını 155 bin, kadın sigortalıları 26 bin gösteriyor. Bu da her 100 sigortalı işçiden ancak 17’sinin kadın olması demek. Kayseri ile tutuculukta yarışan Konyada bu oran kaç? Yüzde 15. Benzer bir sanayi vahası Denizlide kaç? Yüzde 30. Peki, Türkiye ortalaması kaç? Yüzde 25. Fark anlaşıldı mı? Kayseride kadının iş yaşamına katılımı, sadece ve sadece çoğu yoksul Güneydoğu illerinin üstünde, o kadar. Kaldı ki, TÜİK ve SGKnin Kayseri-Sivas-Yozgat bölgesi 2010 istihdam verileri, kadın çalışanların dörtte üçünün güvencesiz olduğunu, tarım dışı kadın çalışanların da yarısının sigortasız çalıştırılıp sömürüldüğünü ortaya koyuyor.

\n

Akyolun göklere çıkardığıAnadolu Kaplanı Kayseri bölgesinin kaplanlığını”, TÜİKin kişi başına gelir verileri de bir türlü doğrulamıyor. 2004-2008 döneminde Kayseri-Sivas-Yozgat bölgesi kişi başına geliri, Türkiye ortalamasının bile üçte bir altında. Taha Bey, Kayserinin ihracatını 1 milyar dolar olarak ifade ediyor ama nedense 1.5 milyar dolarlık ithalatından söz etmiyor!..

\n

Bazı Anadolu kentlerindeki değişimleri, Aslan-kaplanyaftaları açıklamıyor. Olanlara, küresel işbölümünde verilen ya da kapılan roller optiğinden bakmalı. Anadoludaki güvencesiz emeğin vahşice sömürülmesini kaplanlıkdiye yüceltme insafsızlığından da artık vazgeçmeli.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları