Mustafa Sönmez
Mustafa Sönmez mustafasnmz@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

'Cari Bela',Bildiğiniz Gibi Değil

29 Ağustos 2011 Pazartesi
\n

Sabah-akşam küresel krizi konuşurken RTEnin Teğet bile geçmez hikmetine gönderme yapanlar da başımızda cari açık gibi bir bela olduğunu, bu beladan dolayı canımızın sıkılacağını ifade etmekten kendilerini alamıyor.

\n

Gerçekle yüzleşmek iyidir iyi olmasına ama ovayı net görmek için tepeye iyice çıkıp baktığımızda karşı karşıya bulunduğumuz cari açık belası ister istemez, Bildiğiniz gibi değil! dedirtiyor insana.

\n

IMF verilerini kullanarak en çok cari açığı olan ülkeleri sıraladığımızda, mutlak sayı olarak Türkiyenin en iyi ihtimalle 2011 sonunda 70.7 milyar dolar olarak beklenen cari açığının ABD, İtalya ve Fransanınkinden sonra en büyük açık olduğu görülüyor. Ama burada esas bakılması gereken milli gelirinize göre cari açığınız. İşte orada Türkiyenin cari açık belasıyla beraber müflis bir ülke durumuna gelen Yunanistanın hemen altında, bir diğer müflis Portekizin üstünde olduğunu görüyoruz.

\n

En çok cari açık veren ilk 13 ülkenin 2011 milli geliri 30.5 trilyon dolar olarak tahmin edilirken bunun yarısı tek başına ABDnin ve yine son imparator”, 1 trilyon dolarlık cari açıkta yüzde 54.4 paya sahip. Yine de ABDnin cari açığı vahim sayılmıyor. Çünkü milli gelire oranı yüzde 3.7 gibi makulsayılabilecek bir oranda. En fazla cari açığı olan ülkelerin çoğu yüzde 1 ila 4 arası cari açık/GSYİH oranına sahipler. İçlerinde en kritik orana sahip olanlar, sırasıyla Yunanistan, Türkiye, Portekiz, Polonya ve İtalya. Yunanistan ve Portekiz zaten havlu atmış ülkeler. Polonya, Türkiyenin yüzde 60ı kadar bir ülke ve cari açığı Türkiyeninkinin üçte biri. İtalyanın cari açığı ise milli gelirinin yüzde 4ünün biraz üstünde. Ama Türkiye öyle mi? Türkiye milli gelirinin yüzde 9u oranında cari açık veren ülke olarak diğerlerinden iyice ayrışıyor ve dudak uçuklatıcı bir görüntüye sahip. Bu görüntüyü, derecelendirme kuruluşları başta olmak üzere yabancı finansörler, yatırımcılar da görüyor ve bu kadar riske batmış ülkeye fazla yanaşmamaya, yatırım yapmış olanlar ülkeden çıkmaya başlıyorlar.

\n

***

\n

Son bir yılda 47 milyar dolarlık cari açığı 71 milyar dolara çıkarma başarısıgösteren AKP iktidarı, izlediği sıcak paraya dayalı büyümenin gereği yüksek faiz-düşük kurpolitikası ile ekonomiyi bu vahim duruma soktu. Şimdi ise bu durumdan çıkmak için düşük bir büyüme hedefine fit görünüyor. Ama öylesine kırılgan durumda ki bütün göstergeler, bunu nasıl yapacakları belli değil. Cari açığın bu kadar büyümesine neden olan ithalata bağımlı büyümenin kimyasını kısa zamanda değiştirmek kolay ve mümkün değil. Büyüme oranını düşürerek ithalatı azaltmaya, oradan cari açığı düşürmeye niyet etseler de bu kez dış pazarları daralan ekonominin, içeride de büzülerek önemli bir küçülmeye uğramasından endişe ediyorlar. Döviz kurunun, örneğin doların 1.70 TLnin üstüne çıkmaması için gayret gösteriyorlar ama kur 1.80 TL çıtasını aşmanın eşiğinde. Burada direnir ve kendine yer yaparsa, borçlu firmaların TL karşılığı yükleri ciddi oranda artacak ve firmalarda önemli sıkıntılar, belki iflaslar yaşanacak. Bu da beraberinde bankacılık sistemini sıkıntıya sokacak. Bunun paralelinde yükselmiş kur, enerji, ilaç, kimya gibi zorunlu ithalatı pahalılaştırıp maliyet enflasyonunu da körükleyecek.

\n

Özetle, sessiz sedasız, hoyratça bir batağa sürüklendi Türkiye. AKP, dramatik bir daralmayı nasıl önleyecek? Daralmanın getireceği yüksek işsizlik ve yoksullaşmanın, sanayi erozyonunun önü nasıl alınacak? Çok güvenilen bankacılık sistemi vemali disiplin içindeki bütçe”, yaklaşan fırtınaya ne kadar dayanabilir?

\n

2008 sonbaharı, 2009 kışında yaşadıklarımızdan besbeteri ufukta görünüyor. Bizden söylemesi

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları