Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Orta Vadeli Program Ne Diyor?
2012-2013-2014 yıllarında uygulanacak maliye, para ve ekonomik politikalarının ne olacağını gösteren orta vadeli programda hedeflerin belirlenmesi, yapılan tespit ve teşhisler güzel. Ancak öncelikle bunların gerçekçi olup olmadığına bakmak lazım. Gerçi programı henüz tam incelemeden alkışlama yarışına girdik ama olsun biz de başka bir gözle bakalım.
\nBu programda dünya ekonomisindeki gelişmelerle ilgili en çarpıcı tespit, gelişmiş ülkeler ve gelişmekte olan ülkeler ayrımının belirginleşmesi, gelişmiş ülke hükümetlerinin karar almadaki bariz gecikmeleri, uluslararası ekonomik ve finansal koordinasyonun sağlanamamış olduğu hususudur. Bu gelişmeler belirsiz ve olumsuz olarak nitelendirilmiştir. Bu yüzden de büyüme beklentilerinin aşağıya doğru revize edildiği belirtilmiştir.
\nHükümet bu programla mevcut sorunların kısa zamanda çözülememesinin ve küresel büyümenin yeniden ivme kazanmasının zor olduğunu belirterek kaygılı olduğunu ortaya koymuştur. Oysa daha birkaç ay önce dünyadaki bu krizden değil teğet geçmek yakınımızdan bile geçmeyeceği öngörülüyordu. Oysa OVP’da bu gelişmelere paralel olarak revize yapılacağı yani bu gelişmelerden ülkemizin etkileneceği ayan beyan öngörülmüştür.
\nABD’nin notunun düşmesinin nedenleri de bu programda analiz edilmiş ve sebepler şöyle sıralanmıştır.
\n- Beklenenden düşük büyüme.
\n- İstihdamda yeterli iyileşmenin sağlanamaması.
\n- Borçlanma limitlerine ulaşılması.
\n- Yüksek kamu borçları.
\n- Bütçe açıkları.
\n- Karar alma sürecinde yaşanan ciddi gecikmeler.
\n- Bankacılık kesiminde yaşanan problemlerin devam etmesi.
\n- Güçlü bir orta vadeli mali konsolidasyon programının yapılamaması.
\n- Para politikasında uygulanan genişlemeci yöntemlerin istenen sonucu vermemesi.
\nKapitalizmin patronunun ekonomik durumu ile ilgili bu değerlendirmeyi küresel krizin artarak devam edeceğinin habercisi olarak kabul etmek lazım. Patron zor durumda...
\nAvro bölgesi sanki çok mu iyi? Programda Avro bölgesinde finans sektörü ile ilgili endişelerin giderilmediği, kamu borçlarının sürdürülebilirliği ile ilgili risklerin çevre ülkelerden merkez ülkelere kaydığı tespiti yapılırken 2008 krizinden sonra büyüme dinamiğinin dayanaklarının değişmesinin sıkıntıların devamına yol açtığı öngörülmüştür.
\nBüyüme dinamiği Avro bölgesinde;
\n- Gelişmiş ülkelerde yurtiçi talep kamu sektöründen özel sektöre kaymıştır.
\n- Gelişmekte olan ülkelerde ise dış talep yurtiçi talebe yönelmiştir.
\nBu büyüme dinamiği ve “küresel yeniden dengeleme süreci” beklenen ölçüde gerçekleşmemiştir. 2008 krizinin başlıca nedeni olan hanehalkı ve özel sektör borçları ve finansal sistemdeki kırılganlık halen devam etmektedir. Üstüne üstlük hükümet borçları da artmış bulunmaktadır.
\nTürk ekonomisi ile ilgili değerlendirmeler de şöyledir:
\n- “Küresel krizde (burada dünyada krizin olduğu kabul edilmiş oluyor. Çünkü kriz var lafını kimse ağzına almak istemiyordu) orta vadeli bir perspektifte tüm politika araçları zamanında ve kararlı biçimde uygulanmıştır. Bu nedenle belirsizlikler azalmıştır.” Oysa cari açığın yükselmesi hususunda tüm uyarılar dikkate alınmamıştı. Yangın başlayınca uyandık. Burada bir çelişki var.
\n- “Büyüme özel tüketim ve sabit sermaye yatırımlarından kaynaklanmıştır.” OVP büyümenin kaynağını özel tüketim harcamaları olarak ortaya koyarken Başbakan ÖTV ile ilgili artışlara ilişkin “Az içersiniz, az tüketirsiniz, dolayısıyla etkilenmezsiniz” diyerek büyük bir çelişkiyi ortaya koymuş oluyor. Oysa bununla hükümet büyümenin özel tüketime dayalı olduğunu, dolaylı vergilerle bütçeyi dengelemeye çalıştığını açıkça ifade etmiş oluyor.
\nDünyada 2011 ve 2012 yıllarında yüzde 4 büyüme olacağı tahmin edilirken Türkiye’nin 2011’de yüzde 7.5, 2012’de yüzde 4, 2013 ve 2014’te ise yüzde 5 büyüyeceği hedefleniyor. Hükümet işsizlik oranı bakımından hem dünyada hem de ülkemizde iyimser. Program döneminde bu oranın yüzde 10’un altında olacağını tahmin ediyor. Enflasyonun da program döneminde ortalama olarak yüzde 5’i geçmeyeceği beklentisi var. Petrol fiyatının da 100 doları aşmayacağı tahmin edilmiş.
\nOVP son yaşanan dalgalanmalar, arz/talep dengesizliği, düşük büyüme beklentisi, petrol, emtia ve gıda fiyatlarının gelecekteki seyrini belirsiz kıldığını ve bu nedenle Türkiye gibi enerjiye bağımlı ülkelerde önemli bir risk yarattığını öngörürken bu geciken öngörüye biz günaydın diyoruz.
\nBir program olması güzel. En azından bir yol haritası. Ama hedefler ve beklentiler iyimser. Öte yandan içinde gizlenen çok ciddi kaygılar da var. Yani ekonomi yönetimi iddialı ama krizin ülkemize bulaşacağından da korkuyor…
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Çok konuşulacak 'adaylık' açıklaması
- Fatih Altaylı ve İsmail Saymaz'a soruşturma
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- Aydın Dağları'nda son yılların en verimli hasadı yapıldı
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- İlk kez tek bir fotonun nasıl göründüğü gösterildi
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!