Mustafa Halif

Evren’in MDP’ye yaptığını Erdoğan AKP’ye yapıyor

27 Mayıs 2015 Çarşamba

Seçimlere 11 gün kaldı. Nereye baksam anketler. Kamuoyuna açıklanan, şirketlere özel yaptırılan, partilerin lider ve kurmaylarının elinde dolaşan. Anketler çok, rakamlar farklı ama hemen hepsinde ortak bir yön var ki o da AKP oy kaybediyor. Yüzde 40’lar ve altının konuşulduğu, koalisyon ihtimalinin dile getirildiği günler. Tabii bunun sonuçları oluyor; olacak. Şu aralar “en net sonuç” iktidar yanlısı kalemlerde gözüküyor. Birbirlerine düşmüş durumdalar. Hepsi “davayı” (tabii ki gazetecilik değil particilik) ve liderini (tabii ki Davutoğlu değil Erdoğan) ne kadar çok sevdiğini ispatlama derdinde. Bu ispatı “aşka- aşırıya” kaçıranların, kaçıranlara kızanların, kızanlara bozulanların, köşelerinde, ekranlarında, sosyal medyada her geçen gün şiddeti artan bir kavgaya giriştiklerini görüyoruz.

Benim gibi başkası adına utanma huyu olanlar için zor günler. Diyeceksiniz ki onlar utanmıyor sana ne? Haklısınız. Yıllarca omuz omuza çalışan, AKP iktidarının gazetecilerinin şimdi birbirlerini; yanaşma, karşı grubun maaşlı elemanı, patron kalemi gibi ifadelerle suçlaması onları bağlar. Ama gazetecilik adı altında yaptıkları “sözcülük-propaganda faaliyeti” de okurları.

Kalemler böyle. Ya siyasetçiler? Tarafsız kalacağına dair “namusu ve şerefi üzerine yemin etmiş” cumhurbaşkanı meydan meydan gezip “muhalefeti eleştirip-AKP’ye omuz veriyor”. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan önüne gelen anketlere baktıkça yerinde duramıyor. Liderliğe ve başbakanlığa atadığı Ahmet Davutoğlu’nun meydan performansını beğenmiyor “elinden tutuyor.” Tarafsızlıkmış, anayasaya aykırıymış, kim dinler.

İşte bu “dinlememe” halinin kreşendosu bu hafta sonu İstanbul Yenikapı’da olacak. Hikâye şöyle... Önce AKP’li “büyüklerin” kararıyla cuma gününe rastlayan İstanbul’un fethi “çalışan seçmen kitle dikkate alınarak” “cumartesi”ye alındı. 562 yıl sonra fethin gününü değiştirmek de bu iktidara nasip oldu. O günkü kutlamaya Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başbakan Davutoğlu yan yana çıkacak. Seçimlere bir hafta kala bu birlik fotoğrafıyla seçmene “Erdoğan hâlâ partinin yanında” mesajı verilecek. Ankara’nın önemli gazetecilerinden Muharrem Sarıkaya’nın dün Habertürk’te yazdığı yazıdan öğreniyoruz ki “birlik fotoğrafına” partinin kurucusu ve 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de davet edilmiş. Ancak Gül bu daveti reddetmiş. Yakın çevresine (Radikal. com.tr’den Murat Yetkin’in dünkü yazısı) şunları söylemiş:

“Mevcut koşullarda aktif siyasette olmama kararımı daha önce açıklamıştım. Bu kararımdan geri dönmüş değilim; şu aşamada aktif siyasette olmayacağım. Cumhurbaşkanlığını devrettikten sonra ne bir siyasi toplantıya, ne bir mitinge katıldım. Bu tutumumu devam ettiriyorum. Bu bir tepki tutumu değildir; onlar benim arkadaşlarım, bu partinin kurucusuyum, başarılarını isterim, ama 30 Mayıs’taki mitinge katılmama kararımı daveti yapanlara bildirdim.”

Eminim Gül yakın çevresine “Beni bu kadar eleştirdiler, hedefe koydular, bir de seçim malzemesi yapmak istiyorlar” da demiştir. Ama bu cümle bir “tahmin...”
Bu satırları bitirmeden siyaseti yakından izleyen önemli bir akademisyen ile telefonda konuştum. Bana ilginç bir tespitini anlattı. Dedi ki...

“Hatırla 1983 seçimlerini. Darbeci Evren kendini cumhurbaşkanı seçtirdikten sonra (82 Anayasa oylaması yüzde 91.37) darbe sonrası ilk seçimler öncesi seçmene, kendi gibi asker Turgut Sunalp’in partisi MDP’ye oy verme çağrısı yapmıştı. Bu tavır seçmende ters tepki yarattı, Sunalp’in partisi üçüncü çıktı. Özal’ın ANAP’ı birinci parti Necdet Calpın Halkçı Partisi ikinci olmuştu. Bu seçimlerde Erdoğan’ın hem başkanlık ısrarı hem AKP için oy istemesi ters tepebilir.”

Erdoğan’ın seçimlere kadar ne ters teper ne tepmez diye düşüneceğini sanmıyorum. Reuters’ın dün geçtiği analizde (diken.com. tr) yazdığı gibi “yıkıcı bir yolda” ilerliyor. Reuters uzun analizini şöyle bitiriyor: “Kuvvetle muhtemel ki Türkiye’deki genel seçimler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın başkanlık hayalini ulaşılması daha da güç bir noktaya öteleyecek ve son dönemin bu en kutuplaştırıcı lideri hâkimiyetini korumaya çalıştıkça, ülke bir sarsıntı dönemine girecek.”
Sarsıntı başladı farkında mısınız?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

91 kere maşallah 22 Mayıs 2016
Bozdağ hak etti! 15 Mayıs 2016

Günün Köşe Yazıları