Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Var mısınız? (02.12.2012)

02 Aralık 2012 Pazar

31. İstanbul Uluslararası Kitap Fuarına Türkiyenin içinde bulunduğu iklim damgasını vurdu. Daha açılışta, Sevgili Deniz Kavukçuoğlunun kendileri hapiste, yazdığı kitaplar

\n

fuardaolan yazarları gündeme getirmesi bir bakıma fuarın özetiydi.

\n

Fuarın açılışında konuşan PEN Uluslararası Başkanı John Rolstonun, Türkiyede belirsizlik ve korku egemensözleri bu özetin çerçevesini çiziyordu.

\n

Fuarın genel havası ise bu iklimin kalıcı olamayacağını, toplumun bunu değiştirecek diriliğe sahip olduğunu gösteriyordu. Bütün sorun bu iradenin biraz daha özgüven kazanıp korku çemberini tümüyle kırması.

\n

Türkiyede bir şeye başlamak kolaydır, sürdürmek daha zordur. 31. yıla ulaşan İstanbul Kitap Fuarını bugünlere getirenleri bir kez daha kutluyoruz. Zira fuar kurulduğu günden bu yana korku iklimlerini yenmenin, baskılara karşı koymanın, aklın aydınlığını savunmanın zemini oldu. Bu yıl da aynı işlevi sürdürdüğünü görmek, demir parmaklıkların ardından bakınca çok daha anlamlıydı.

\n

***

\n

Fuarda kendi adıma da gökyüzü dolusu teşekkürlerdiye bitirmem gereken pek çok etkinlik vardı.

\n

Kitap fuarlarına yeni bir yapıtla katılmayı kendime ve okura karşı özel bir sorumluluk olarak değerlendiriyorum. O nedenle iki elim demir parmaklıkta da olsa yeni bir ürünle fuara koşmak istiyorum. Bu yıl, hapiste aldığım mektuplardan bir seçki yapıp okurla paylaşmanın zamanıdır diye düşündüm. 30 bin kadar mektubu önce bine indirdim. Bu çok zor oldu. Ama binden 300e indirmek çok daha zor oldu. Her mektup azaltışta adeta suç işliyor gibiydim.

\n

Mektuplar, toplumun içinde var olan bütün duyguları, bir röntgen filmi netliğinde ortaya koyuyordu. Her mektuptan bir cümleyi, hiç dokunmadan başlığa koydum. O cümlelerden en az on kitap adı çıkardı. Daha önce yazdığı mektuplarda adını yazmaya korkmuş, cesaretini toplayıp bana adıyla soyadıyla mektup yazma kararı almış bir yurttaşın sözünü kitabın başlığına koydum: O Mektubu Yazan Bendim...

\n

Bu kez okurun karşısına okurla çıkmış oldum. Okur, yazdığını okuyacak, ben ayna tutan oldum. Ya da bu kitabı yazan okur, yazdıran Mustafa Balbay diyelim.

\n

Kitapla ilgili konferans ve imza günü etkinliğini Cumhuriyet Kitapları, fuarın kurulduğu yer olarak Beylikdüzü CHP İlçe Örgütü ve Balbaya Özgürlük Girişimi birlikte tasarladı. Bunun için sanatçılardan, aydınlardan, yazarlardan, mektup yazanlardan bir yelpaze oluşturdular. 24 Kasımdaki bu etkinliğe ve 25 Kasımdaki Cumhuriyet Okurları (CUMOK) konferansına emeği geçenlerin adlarını yazmak istedim. Sütuna sığacak gibi değil. Katılan sanatçılardan imza kuyruğuna girenlere kadar herkese şunu söylemek istiyorum:

\n

Ben, sizlerde yer ettiğim kadar özgürüm.

\n

Toplumun içinde var olabilmek benim için özgürlük kadar değerli.

\n

Bir de fuar mektupları var. Gerek Cumhuriyet Kitapları standına gerekse Konak Belediyesi standına konan Mektup Sandığıkitaba koyduklarımın devamı gibiydi.

\n

Bir kitapsever şöyle demiş:

\n

Evet bedel ödeyen sizler birer yıldızsınız. Biz de gökyüzüyüz. Sizlerin kaybolmasına izin vermeyeceğiz. Biz varken size bir şey olmaz...

\n

***

\n

Eserleriyle, konuşmalarıyla, her şeyiyle kitap fuarına güç katan Orhan Bursalı, fuarda gazeteci olarak da etkinliğini sürdürmüş. 29 Kasım Perşembe günkü yazısında imza gününe katılan CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcanla yaptığı sohbetten söz ediyordu. Tezcanın ülke çapında adalet mitingleri düzenlenmesi fikrinin meydanlarda karşılık bulacağını vurgulayan Bursalı, pek çok ankette de adalet ve eşitliğin iki önemli talep olarak öne çıktığına dikkat çekiyordu.

\n

Kitap fuarında da hapisteki aydınları selamlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlunun Kurban Bayramı ziyaretinde, adalet arayışı için daha etkin çaba gündeme gelmişti. Kılıçdaroğlu, kendisini Aydın CHP İl Başkanlığı döneminde tanıdığım Tezcanın bunun için sorumluluk alacağını söylemişti. O günden sonra Tezcanla bir sonraki görüşmenin takvimini belirleyerek düzenli olarak görüşüyoruz.

\n

1 Mayıslar, 19 Mayıslar, 9 Eylüller, 29 Ekimler, 10 Kasımlar, kitap fuarı buluşmaları artık somut bir talebe dönüşmeli.

\n

Adalet ve eşitlik, daha özgür, daha demokratik, daha gelişmiş bir Türkiyenin anahtarıdır.

\n

Adalet ve eşitlik buluşmaları...

\n

Var mısınız?

\n

Anmalarda, kutlamalarda, fuarlarda, salonlarda çok olduğumuzu biliyorum... Soruyorum:

\n

Adalet ve eşitlikte var mısınız?

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları