Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Twitter AKP’nin Kökünü Kazırken...

23 Mart 2014 Pazar

Ne zaman Başbakan ve çevresi sosyal medyaya ilişkin yasakçı bir tutum takınsa, aklıma şu benzetmeler gelir:
Başbakanlık olarak kararname yayımlıyorsunuz ve Balkanlar’dan gelen sıcak havanın Türkiye’ye girişini yasaklıyorsunuz.
Hava durumunu beğenmeyince Meclis’ten bir yasa geçirip haftanın iki gününün yağışlı olmasını sağlıyorsunuz.
Bu sıraladıklarımız ne kadar olanaksızsa, Başbakan’ın “Ben emrediyorum, hiç kimse sosyal medya kullanamayacak” demesi o kadar olanaksız. Çünkü çağın gereği bu. İnsanlık tarihinin binlerce yıllık geçmişinde tüm dünyayı etkileyen iki büyük devrim var. Birincisi tarım devrimi, ikincisi sanayi devrimi. Her ikisi de az ya da çok yeryüzünü tümüyle etkiledi. İçinden geçtiğimiz sürecin adı ise, iletişim devrimi. Bu çağ da yine belirli ölçülerde tüm dünyayı etkiliyor. Örneğin New York’un sadece Manhattan adasındaki dijital ağ bütün Afrika’daki ağdan daha fazla. Değişik coğrafyalardaki yaşam standartlarında büyük uçurumlar var. Ama ne olursa olsun iletişim devrimi tüm dünyayı sardı, dönüştürdü. Afrika kıtası iletişim çağından payını az alsa bile zengin coğrafyalardan bir kişi oraya gidip güncel bir sorunu bütün dünyaya taşıyabiliyor.

***

İşte Başbakan böyle bir dünyada, bütün kısıtlamalara karşın iletişim özgürlüğünün tadını almış bir Türkiye’de Twitter mivıttır dinlemeyeceğini, kökünü kazıyacağını, dünya ne derse desin bunu yapacağını söylüyor. Daha Başbakan sözünü bitirmeden yankısı sadece Türkiye’de değil bütün dünyada duyuluyor. Çünkü iletişim çağı böyle bir şey. Biz Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde haberciliğe ilişkin tanımlar yaparken aklımda kalan tariflerden biri şuydu:
Yeryüzünde hiçbir şey bir gün önceki haber kadar bayat değildir.
Şimdi artık habercilikte, iletişimde gün kavramı çoktan bayatladığı gibi, saat kavramı bile eskidi. İnsanlar saniyelerle, dakikalarla haberleşiyorlar.
Başbakan’ın kök kazıma faaliyetlerinin başlıca aracı olarak yargı da yine iletişim çağının verdiği olanakla hemen onu duydu. Twitter’a erişimin sınırlanmasının yolunu açacak kararlar aldı. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) da yargının bu kararını Başbakan emrinin aracı saydı, Twitter’a ulaşımı sözüm ona yasakladı. Bu yolu açan hesabın adının “Oy yok hırsıza” olması, içinde hiçbir isim geçmemesine karşın kime hırsız dendiğini de sadece Türkiye’ye değil tüm dünyaya gösterdi.

***

Başbakan böyle bir yasağın fiilen işlemeyeceğini bilmiyor muydu?
Bu sorunun yanıtı çatallı. Ancak dikkatimizi çeken durumlardan biri şu; Başbakan’ın böyle bir çıkışı seçimlere sayılı günler kala toplumu biraz daha gerip karşıtlık üretme politikasının bir sonucu da olabilir.
Başbakan bu yasağı ilan edince toplum sokağa dökülecek, biber gazı birlikleri hemen karşılık verecek, sonra da çıkıp Twitter kullanıcılarının terörist olduğunu ilan edecek.
Ama bu plan tutmadı. Sosyal medya kendi yöntemleriyle karşılık verdi. Yasağı milyonlarca kez deldi.
Başbakan yasak ilanını hangi şuurla yapmış olursa olsun, Twitter, sosyal medya bu iktidarın kökünü kazıyacak. Çünkü çağın gerçeği bu.
Sürecin hızını 30 Mart’ın sonuçlarıyla birlikte hemen ardından yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi ve genel seçimlerin tarihi belirleyecek.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları