Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Tutuklulukta 5. Yıla Girerken...
Duvar saatinin adına en çok yakıştığı yer, hapishanedir. Koğuşta duvar saati, duvar gibidir. Hiç yerinden kıpırdamaz!
\nİnsana öyle gelir.
Saat kıpırdamaz, ama zaman geçer.
6 Mart’ta tutukluluğumun 4. yılı doluyor, 5. yıla giriyorum. Karım, “6 değil 5 Mart, seni benden 5 Mart’ta aldılar” diyor.
5 Mart sabahı evden alınışımla başlayan 31 saatlik aralıksız polis-savcı-yargıç maratonundan sonra 6 Mart’ta tutuklandım.
O günden bu yana dosyama hiç yeni delil girmedi, aksine mevcut deliller de çürüdü, aleyhime kimse tanıklık yapmadı ama tutukluluk devam ediyor.
Türkiye’de uzun tutukluluk neredeyse her kesimin kabul ettiği bir sorun haline geldi. Ancak sorunun özü uzun tutukluluk değil.
Uzun tutukluluk, sonuç.
Sorun, bunun nedenlerinde gizli.
Adalet artık terazi değil. Terazinin iki kefesine konan ağırlıklar. Terazinin bir kefesine hukukun ağırlığını koyuyorlar, öteki kefesine de onun bedeli olan şeyi.
Yemeği “dışarıda” yiyenler bilir; her şeyin fiyatı yazılıdır, balık bölümünde ise şu vardır:
“Su ürünleri pazarlığa tabidir.”
Böyle olmasa bile onların fiyatı sürekli değişir.
Bu yöntem artık hak aramada da geçerli:
Hukuk pazarlığa tabidir!
Bunun en sıcak örneği yargı paketleri. Her paket sonrakini doğurdu. Dördüncüye kadar geldik.
Taksit taksit yargı geliyor. Ismarlama. Mevcut pakette olmayanlar listelenip, “Bunları sonrakinin içinde koyacağız” diyorlar. Onun içinden de çıkmazsa, “bir sonrakine sipariş verelim”.
Böyle adalet dağıtılmaz.
Böyle adalet dağılır.
4. yargı paketinin gecikmesine ilişkin haberler bu saptamamızı doğruluyordu.
İşte o haber başlıklarından birkaçı:
“4. pakete İmralı rötarı.”
“4. pakete gireceklerle ilgili pazarlıklar sürüyor.”
“Bakanlar 4. paket için boş kâğıda imza attı. Paketin içi sonra doldurulacak.”
“4. paket beklentileri tam karşılamayacak, alınan ilk sonuçlara göre devamı getirilecek...”
Bu tablo şöyle özetlenebilir:
Adaletin kendisi tutuklu.
Adaletin iktidar gücünün elinde tutuklu kalması elbette uzun tutukluluktan haksız hükümlere kadar her şeyi beraberinde getirir.
Silivri yargılamalarında yaşanan hukuksuzluklar az da olsa medyada yer alınca mahkeme kendince yeni yöntemler geliştirmeye başladı. Bunlardan biri de istatistik çıkarmak. Mahkeme adalet dağıtmak yerine konuşma süresi dağıtmayı yeğlemiş. Kim ne kadar konuşma yaptı, onları listelemiş.
Peki, kim yaptığı konuşma nedeniyle yıllarca hapis cezasına çarptırıldı? Yok. Kim duruşmalardan men cezası aldı? Yok. Zira Silivri’de bir cezalandırma yöntemi daha kurumlaştı:
Savunma suçu!
Silivri mahkemesi daha önce de dinlenen tanık oranlarını çıkarmıştı.
Anlaşılan yakında adaleti metreyle ölçüp kiloyla dağıtacaklar.
Tutuklulukta 5. yıla girerken adaletin genel görünümünü paylaşmak istedim.
Gelinen noktada tek tek kişilerin özgürlüğü çözüm değildir. Sadece sembol haline gelmiş kişilerin durumunu dile getirmek de sorunu çözmez.
Herkes için adalet istemeliyiz.
Hepimiz istemeliyiz.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Yıkılması gerekiyor!
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Trabzonspor'da ayrılık!