Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sosyal Medya Uzayı!

10 Haziran 2013 Pazartesi

\n

Medya gücü yok, güçlerin medyası var.

\n

Medyanın, teknoloji ve etkileme \nalanı olarak gelişimi aynı zamanda pek çok sorunu da beraberinde getiriyor. Bunların başında siyasi iktidarların medyayı kendi kullanım alanlarında tutma isteği geliyor.

\n

31 Mayıs’ta başlayan büyük buluşmaların medya tarafından geç görülmesiyle yeniden gündeme gelen bu konuyu zaman zaman işliyoruz. Özellikle mahpusluk sürecinde sıklıkla bu gerçeğe değişik yönleriyle değinmek durumunda kaldık.
Televizyon başlangıçta tam bir
“kamu yayıncılığı” olarak gelişti. Zamanla teknolojinin gelişmesi, özel yayıncılık girişimlerinin de artmasıyla birlikte bütün dünyada ciddi bir tartışma başladı.
Hükümetler, ne kadar özerk olursa olsun kamu yayıncılığı anlayışıyla işletilmekte olan televizyonları kendi hedeflerine yakın tutabiliyorlardı.
Özel televizyonlar nasıl olacaktı?
Denetlemek zor olursa başka bir güç merkezi haline gelebilirler miydi?
Sonunda hükümetler, özel televizyonları kısıtlıyor görüntüsü içinde olmaktansa, onların önünü açmayı, ama değişik yollarla ipleri ellerinde tutmayı daha avantajlı buldular.
Türkiye’de de uygulanan model bu.

\n

***

\n

AKP hükümeti, medyadaki gücünü kullanarak attığı adımların topluma kendi istediği biçimde yansımasını sağladı. Bu yöndeki başarısı için kutlamak gerek.
Son açılımda da zaman zaman engellere takılsa da işler bu yönde ilerlerken 31 Mayıs vakası yaşandı.
Görsel medyaya karşılık güçlü bir sosyal medya olduğu gerçeği çok çarpıcı biçimde ortaya çıktı. Sosyal medya görsel medyayı denetledi.
Dünyanın pek çok ülkesinde yönetimleri sarsan, küresel politikaları değiştiren, rejimleri yıkan sosyal medya, Türkiye’de de önemli bir güç olduğunu gösterdi.
Yazının girişindeki saptamaya gönderme yapmak gerekirse bu, halkın gücüdür.
Başbakan’ın sosyal medya için
“bela” tanımını kullanması çok talihsiz, ama boşuna değil. Gerçekten de tüm hesapları altüst edebilecek bir iletişim ağı söz konusu.
Görsel medya için benim kendimce ürettiğim sözlerden biri şuydu:
Kitle imal silahı.
Kitleleri imha edeceğinize, yeniden imal ediyorsunuz; tamamen kendi istediğiniz davranış kalıplarına sokuyorsunuz. Duruma göre bu silahı öylesine etkili kullanıyorsunuz ki, kitleler adeta genlerine kazınmış değerleri savunmaktan bile vazgeçebiliyor.
İşte sosyal medya bu ezberi bozdu. Öyle bir bozdu ki, hükümet sosyal medyayı neredeyse kendisine yöneltilmiş bir silah olarak görmeye başladı. Nasıl kısıtlayabilirim ya da yasaklayabilirim sorusuna yanıt arıyor.
Çağımıza adını veren iletişim alanında yasaklayıcı bir anlayışa girmenin zararı hükümetlere getireceği düşünülen faydadan çoktur.
Türkiye’de artık bir sosyal medya gerçeği vardır. Ve bu halkın gücüdür.

\n

***

\n

Yüksek duvarların, demir parmaklıkların arkasında olsam da sosyal medya ile ben de tanıştım.
20 Mayıs 2012 Pazar günü bu köşenin başlığı şuydu:
“Ve Ben de Sosyal Medyadayım”
O gün, okurlara üç yeni adres aktarmıştım:
twitter.com/balbaymustafa
facebook.com/balbaymustafa
İnternet sitesi: Balbaymustafa.com
Bir yıllık zaman diliminde 85 bini aşkın takipçiyle buluştum.
İstediğim sıklıkta olmasa da sosyal avukatlarım aracılığıyla 140 karakterlik düşüncelerimi, paylaşmak istediğim mesajları yazıp ulaştırıyorum.
Birinci yıl dolunca sosyal avukatlarım şunu önerdiler:
Sosyal medyada zaman zaman takipçilerin sorularını anında yanıtlama programları yapılıyor. Size de insanlar soru sorsun, getirelim, elle yanıtlayın, iletelim.
Olur dedim, ilk 100 soruyu yanıtladım. Ben de yaşayarak gördüm ki sosyal medya yepyeni bir ufuk.
Belki daha doğru tanım şu:
Sosyal medya uzayı.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları