Şahsıma mektuplar (25) Normale döndük!

29 Haziran 2024 Cumartesi

2 Mayıs’tan beri anormal bir durum vardı. Buna mecburduk! 31 Mart’ı ikinci plana itmenin başka yolu yoktu. 2 Mayıs’ta Özgür Özel Beyefendi’yi ağırladık. 11 Haziran’da da zatışahaneleri bizi partisinin genel merkezinde ağırladı.

Alışmadık ağızda nezaket durur mu! Hayli zorlandık tabii.

Karşılıklı hediyelerdi, protokoldü, centilmenlik gösterileriydi derken yerel seçim yenilgisini bir nebze soğuttuk.

Özgür Özel Beyefendi’nin gölge bakanlarıyla benim sekreterlerimin, affedersiniz bakanlarımın bir araya gelmesi de iyi oldu. Yeniden siyaset inşa sürecinde CHP’yi bize yakın tutmak iyidir.

MHP’yle kurduğumuz tahterevallinin vidaları bazen gevşiyor ama birlikte yol yürüme kararlılığımız devam ettiği için sıkmak sorun olmuyor. Yol yürümede kararlıyız ama iki engel var.

Birincisi, yürümekte zorlanıyoruz. İkincisi, yolun ucunu göremiyoruz!

***

26 Haziran’dan itibaren zarafeti hayırlısıyla bitirdik, zorbalık diline yeniden kavuştuk.

Dilimin bağı çözüldü.

“Onları yumuşama testinden geçirdim, başaramadılar” dedim.

“Bunların yumruğu hep sıkılı, bunlarla diyalog falan olmaz” dedim.

Üstüne bir de para kulelerinden yalan tüyü diktim.

Özgür Özel’e yine de kapıyı aralık tutmakta fayda var. Bunu da ihmal etmedim. Bütün mesele, Özgür Özel, Ekrem İmamoğlu, Mansur Yavaş ve Bay Kemal arasında gerilim olduğu havasını yerleştirmek.

Medya birliklerimize söyledim. Hedef şu:

Özgür’ü taçlamak.

Ekrem’i taşlamak!

Tabii bunu yaparken de dikkatli olmak gerek. İşin suyunu çıkartırsak sırıtır. Oysa biz aralarını açıp karşıdan sırıtmak istiyoruz.

Cehape ya kutuplaşmanın parçası olacak ya uydulaşmanın! Bu uydulaşmayı da siyaset diline şahsım soktu. 22 yıldır şu hedefe doğru adım adım gidiyoruz:

Çok partili şahsım rejimi!

Memlekette 138 parti var. Birçoğunu şahsım kurdurdu. Kenarda dursun. Gün gelir, şu kadar parti beni destekliyor, demem gerekir.

İYİ Parti’nin Allah iyiliğini verdi zaten. Kalan iyiliğini ne yapacağımıza yolda karar vereceğiz. Meral Çiller’le nasıl yol alırız, nerede işimize yarar, bakacağız.

Ekonomide milletim uslu durmazsa ne yapacağımı biliyorum. “Üçüncü dünya savaşı geliyor”, diyeceğim! Zaten usul usul dillendirmeye başladım. Hemen medyalröz birlikleri koro halinde, “Üçüncü dünya savaşına hazır mıyız” diye yayın ateşine başladı. O kadar da ileri gitmeyin diye uyardım!

***

En son başarımız şu:

Gri listeden çıktık!

Bizim felsefemizde paranın akı, karası olmaz, para paradır!

Gel gör ki dünya bunu anlamıyor. Henüz bize ayak uydurabilecek düzeyde değiller.

Neymiş efendim, terörün finansmanını kontrolde özen göstermemişiz, bir de suç nitelikli işlerden kazanılan paraları takipte, önlemede başarısız olmuşuz.

Daha önce de gri listeye girip çıktığımız için başlangıçta önemsemedim ama bizim İngiliz Mehmet para ararken hep bu listeyi önüne koymuşlar. Hemen kolları sıvadık, suç örgütleri, mafya, uyuşturucu ticareti her ne kadar asil girişimci varsa operasyon düzenlemeye başladık. Hepsini tanıdığımız için elimizle koymuş gibi topladık.

Canımı sıkan başka konu da şu:

Sınırlarımızın dışında uyuşturucu operasyonu yapılınca “Varış yeri Türkiye olan” diyorlar!

Neyse aylardır düzenlediğimiz operasyonlarla kendimizi temize çektik!

Bütün sınırsız girişimci kardeşlerimize haber saldım:

-Dikkatli olun. Hem kendinize çekidüzen verin hem çeke düzen verin!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İsyan ediyorum! 26 Haziran 2024

Günün Köşe Yazıları