Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Prof. Dr. Alpaslan Işıklı: Soyadı Gibi Adam...

20 Temmuz 2013 Cumartesi

\n

Prof. Dr. Alpaslan Işıklı, yurtsever bir aydın, çalışkan bir bilim insanı, güvenilir bir toplum önderiydi.

\n

13 Temmuz Cumartesi günü \nkaybettiğimiz Alpaslan Hocamız için uzun uzun cümleler kurmak yerine, onu 3 sözcükle de özetleyebiliriz:

\n

Soyadı gibi adamdı.
Yapılabilecek onlarca aydın tarifinden biri şudur:
Ülkesinin geleceğine harç taşıyan kişiye aydın denir.
Alpaslan Hoca, bu harcı hem kardı, hem taşıdı. 30’a yakın kitabından çoğu Türkiye’nin bugününü anlatmak ve sorunları aşıp iyi bir gelecek yaratmanın yollarını araştırıp aktarmak üzerinedir. Başta 12 Eylül dönemi olmak üzere sık sık devlet kaynaklı olumsuzluklarla karşılaşmasına rağmen bunların hiçbirinin yurtseverlik duygularını etkilemesine izin vermedi.
Dünyayı da tanıdı.
Küresel düşündü, ülkesel hareket etti.

\n

***

\n

Türkiye’de akademisyenlerin, bilim insanlarının yaygın davranış biçimlerinden biri salt kendi alanında çalışıp, bunun sınırları dışına çıkmamaktır. Toplumla diyaloğunu yoğun tutmamaktır.
Alpaslan Hoca çalışkanlığını sadece Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun olduktan sonra uzmanlık alanı olarak seçtiği çalışma ekonomisi alanında göstermedi.
Daha doğru anlatımla, bu dalı çok geniş anlamda yorumladı; toplumu etkileyen sosyal hareketler alanında çalışma, din eksenli siyasi akımlar alanında çalışma, küreseleşme politikaları, yeni ortaçağ olarak adlandırdığı 21. yüzyılın gerçekleri üzerinde çalışma yaptı.
Elbette Türkiye’deki çalışma yaşamının deyim yerindeyse çatışma yaşamına dönmesi karşısında da aydın ve bilim insanı duruşunu gösterdi.
Türkiye’deki en zorlu sorumluluklardan biri toplum önderliğidir. İç göç, siyasal dalgalanmalar ve ekonomik uçurumlar nedeniyle toplumun ortak paydalarının azaldığı, sürekli eksen değiştirdiği bir ortamda güvenilir toplum önderliği yapmak sadece zor değil, aynı zamanda sorunludur.
Alpaslan Hoca, bunu en iyi şekilde başarmış ve sürdürmüş bir önderdir.
Kimi insanlar vardır; büyük bir heyecan ve enerji ile başladığı toplumsal önderlikten ya kısa sürede pes eder, ya oradan hemen başka bir alana atlar ya da belli bir süre başarıyla götürdükten sonra ayrılıp ömrünün kalan bölümünü sorumluluk üstlendiği zamanların anılarını anlatarak geçirir.
Alpaslan Hoca, üniversite öğrencisiyken Talebe Cemiyeti Başkanı’ydı, 73 yaşında son nefesini verirken Tüm Öğretim Elemanları Derneği (TÜMÖD) Genel Başkanı’ydı.

\n

***

\n

Bütün bu özelliklerinin toplamı olarak Alpaslan Hoca; Atatürk’ü çok iyi özümsemiş bir yurttaş ve insandı.
Özgürlükte ve tutsaklıkta Alpaslan Hoca’yla iyi bir diyaloğum ve dostluğum vardı. Duruşma salonuna üç kez geldi. Birinde çok kısa yüz yüze, sarılarak görüşme fırsatı bulduk. O çok kısıtlı ortamda bile durumu şakayla karışık anlatmayı ihmal etmedi. Şunu söylediğini hatırlıyorum:
“Balbaycığım, sizlerle değiliz; bizim eksiğimiz ne, onu anlamaya çalışıyorum.”
Özgürlükte genellikle Cumhuriyet’te çıkan ve çıkmayan haberler üzerine konuşurduk. Birinde önem verdiği bir örgütsel açıklamanın çok küçük çıktığını anlatmak için telefon açtı, şöyle dedi:
“Dostum, haberi, Cumhuriyet’i üçüncü kez kontrol ettikten sonra görebildim. Çıkmış, teşekkür ederim...”
Ankara’nın yanı sıra pek çok Anadolu konferansında da birlikteydik. İlk aklıma gelenler Artvin ve Tire’de yan yana konuşmamız.
Tire’de gerçek Atatürkçülüğü şöyle tarif etmişti:
“Atatürk’ün parmağıyla göstererek yaptığı ileri işaretinde, aptallar parmağına, gerçek Atatürkçüler gösterdiği yöne bakar.”
Prof. Dr. Alpaslan Işıklı ayakta öldü.
Tüm Atatürkçülerin, örgütlü emekçilerin, örgüt emekçilerinin, konferans salonlarının, dost sofralarının, Anadolu yollarının ve Işıklı ailesinin başı sağ olsun.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Değişimin 1. yılı! 5 Kasım 2024
CHP’ye operasyon! 31 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları