Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

İzmir Sadece Zeybekte Diz Çöker!

10 Nisan 2012 Salı
\n

Türkiyede bir meslek grubunun yargılanmasına tanık olduk, bir toplumsal örgütlenmenin temsilcilerinden terörist

\n\n\n

üretilmesine tanık olduk, bir düşüncenin yargılanmadan yargı eliyle infaz edildiğini gördük...

\n

Ama bir şehrin yargılanmasına tanık olmamıştık.

\n

İzmirle birlikte onu da gördük...

\n

3 Nisanda başlayan yargılamanın hemen öncesinde 200ü aşkın imzayla yayımlanan ilan-bildiri bir anlamda İzmirin duruşunu, dayanışmasını ortaya koyuyordu.

\n

Bildirinin altındaki imzalara baktım, tanıdık var mı diye... Çokça çıktı...

\n

Bildiri metni hem davayı hem de savunmayı özetliyor. Baştaki Elie Wieselin şu sözü bugünkü Türkiye ile tam örtüşüyor:

\n

Adaletsizliği önlemeye gücümüzün yetmediği zamanlar olabilir ama adaletsizliğe itiraz etmekten aciz olduğumuz bir zaman asla olmamalıdır.

\n

Bildirinin içeriği bu sözün tamamlayıcısı olarak da algılanabilir.

\n

***

\n

12 Haziran 2011 genel seçimlerinden bir ay kadar önce İzmir Büyükşehir Belediyesine yönelik geniş çaplı bir özel yetkili operasyon düzenlenmişti. Artçı dalgalarıyla birlikte operasyonun etkisi aylarca sürmüştü.

\n

24’ü tutuklu 130 sanıklı, çete reisinin Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlunun olduğu dava 3 Nisanda başladı.

\n

Yukarıda sözünü ettiğim İzmir ve Türkiye Kamuoyuna Çağrı başlıklı metinde dava şöyle yorumlanıyor:

\n

Hapsedilen ve yargılananlar dört milyon İzmirlinin iradesini temsil ediyor. İzmiri seçimle kazanmayı bir türlü başaramayanlar, hukukoperasyonlarıyla İzmiri kuşatarak teslim alabileceklerini düşünüyor olmalılar...

\n

Kısacası, İzmir kuşatma altında: Gözaltına alınma, suçlanma, tutuklanma korkusu, bir kolektif fobiye dönüşmüş, şehrimizin üzerinde bir hayalet gibi dolaşıyor.

\n

İzmir elbette bu kuşatmaya yenik düşmeyecek, düşmemeli... İzmirliler bu oyuna; bu şehrin kimliğini, özgürlüğünü ve demokratik tercihlerini hedef alan bu müdahaleye karşı birleşiyor...

\n

Metni okuduktan sonra mırıldanmadan edemedim:

\n

İzmir sadece zeybek oynarken diz çöker...

\n

***

\n

Konu dayanışma ruhundan açılmışken İzmir Gazeteciler Cemiyetinden söz etmeden geçemeyeceğim.

\n

İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC) Başkanı Atilla Sertel ve Başkan Yardımcısı Ali Ekber Yıldırım için, Silivriyi en çok ziyaret eden gazetecilerdersem abartmış olmam.

\n

Sertel, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı kimliğiyle de başkentle hem her türlü diyaloğu kurarak hem de her türlü eleştiriyi yaparak mesleğin tüm sorunlarıyla ilgilendi. En önemli sorun özgürlük olunca ağırlığı buraya verdi.

\n

Sevgili Sertel 29 Şubat Çarşamba günü İGCden bir heyetle bir kez daha Silivrideydi. Heyete baktım; tümü eski-meyen dostlar...

\n

Ali Ekberle birlikte Muhittin Akbel, Atilla Köprülüoğlu, Çağlayan Bilgen, Işık Teoman, Sadık Uçar, Tülay Cengiz, Coşkun Akar, Yalçın Küçükdemir...

\n

Bir saatlik görüşe 30 yıllık dostluğu sığdırdık. Görüş izni tek tek olduğu için benden sonra da cezaevindeki öteki meslektaşlarla görüştüler.

\n

16 Martta da İGCnin olağan genel kurulu vardı. İçimden şunu geçirmiştim:

\n

Sertel ve ekibinin böylesi bir ortamda gösterdiği dostluk, dayanışma, cesaret, çaba İGC genel kuruluna katılacakların yüzde 70inden destek görmeli...

\n

Haber aldım... Öyle olmuş.

\n

Nasıl sevindim anlatamam...

\n

Hapiste insan böylesi güzel haberleri şöyle karşılıyor:

\n

Özgürlük gibi bir şey...

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları