Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İktidarın Mandela'dan Öğrenecekleri...
Sağduyulu, aklından başka hesap geçirmeyen insanların yüzde 100’ünün arzu ettiği iç barışa ilişkin tartışmalar, “akil insanlar” çevresinde sürüyor.
\n\n
Ben toplumsal sağduyunun akil insanları ikna etmesini, onların da gördükleri gerçekleri hükümete aktarmasını bekliyorum. Bu yolla önemli bir işlevi yerine getirmiş olacaklarına inanıyorum.
\nBilmemek değil, öğrenmemek ayıp. Akil insanların da halktan öğreneceklerini hayal ettikçe, yazı aramızda ben de heyecanlanıyorum.
\n***
\nNisan ayının ikinci haftasında akil insan sayfalarındaki haberlerden biri de şuydu:
\n“Hükümet Mandela’dan Güney Afrika’daki barış sürecine ilişkin bilgi almak istiyor.”
\nAslında fena fikir değil. Güney Afrika Cumhuriyeti, 20. yüzyıl boyunca ayrımcılığın en vahşi boyutlarının yaşandığı bir ülke oldu.
\nTürkiye ile Güney Afrika Cumhuriyeti (GAC) arasında fazla bir ortak yön yok. Ancak konu salt “iç barışın koşullarının sağlanması ve başarıya ulaşılması” olursa GAC deneyiminden sadece Türkiye’nin değil, pek çok ülkenin alacağı dersler var.
\nMahpusluk yıllarında, özgürlükte yaptıklarım gözümün önünden geçerken, planlı-programlı şekilde gerçekleştirdiğim dünya gezileri ayrı bir yer tutuyor. 20. yüzyıl biterken yaşanan değişimlerin çoğunu yıllık izinlerimin tümünü bu bölgelerde geçirerek yerinde izledim.
\nBosna savaşının bittiği yıl gittiğim Balkanlar, Sovyetler’in çöküşünden sonra bağımsız devletler olarak kendi ayakları üzerine basmaya başladıkları yıllarda gittiğim Orta Asya ülkeleri, Nelson Mandela’nın devlet başkanlığının üçüncü yılında gittiğim GAC, benim için bir üniversite kadar öğretici oldu.
\nGAC’daki barış yolculuğundan altını çizmek istediğim iki ilke var:
\n1- Sürecin başka hesaplara alet edilmemesi.
\n2- Toplumun büyük bir kesiminin yönetimde de temsil edilmesini sağlayacak şekilde tabanın geniş tutulması.
\nMandela 1994’te parlamento ve devlet başkanlığı seçimlerine giderken o kadar güçlüydü ki, kendisi için istediği yetkiyi alabilir, iktidarına istediği kadar süre biçebilirdi. Hatta süre biçmez, görünür gelecekte yönetimde kalacağını ilan edebilirdi.
\nO bütün bunların yerine şu kararını açıkladı:
\n“Sadece bir dönem devlet başkanlığı yapacağım, yeniden aday olmayacağım.”
\nOn yıllarca süren derin ayrılığın izlerini birkaç yılda silmek olanaksızdı. Ancak asıl olan kendisinin iktidarda kalacağı süre değil, barış yolunun sağlıklı başlamasıydı.
\n1994 seçimlerinde Mandela’nın lideri olduğu Afrika Ulusal Kongresi oyların yüzde 62.65’ini aldı, 252 sandalye kazandı. Beyazları temsil eden Ulusal Parti yüzde 20 oyla 82 sandalye elde etti. İnkata Özgürlük Partisi yüzde 10.5’lik oyla, 43 kişiyle temsil edildi.
\nBu tabloya Türkiye’deki ileri demokrasi kurallarıyla bakarsak oyların yarıdan çok fazlasını alan birinci partinin mutlak iktidarını ilan etmesi, dört koldan, her yandan icraata başlaması gerekirdi.
\nAncak GAC’da öyle olmadı. Daha önce varılan, Mandela’nın da benimsediği mutabakat gereği oy oranı yüzde 10’u geçen tüm partilerin katıldığı bir hükümet kuruldu. Bu ortak katılımla başta eşitlik olmak üzere her alanda reformlar yapıldı.
\nHızlı, heyecanlı, gerilimli, bir o kadar da sancılı geçen 90’lı yıllardan sonra GAC, 2010’da dünya futbol şampiyonasına ev sahipliği yaptı. Bugün Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ile birlikte “BRICS” ülkeleri olarak dünya sahnesindeki yerini üst sıralara çıkarıyor.
\n***
\nGAC ve Mandela yakın geçmişte de gündeme geldiği için daha önce paylaştığım bir anıyı bir kez daha aktarmadan geçemeyeceğim.
\nPretoria’daki Güney Afrika Üniversitesi’nde öğretim üyesi Dirk Kotze ile odasında sohbet ediyoruz.
\nGörüşme öncesinde ülkenin durumu, çözülmeyen sorunlarla ilgili genel bilgeler edinmiştim. Kotze, başarılanları anlattıktan sonra, yerel liderlerin etkinliğinin sürmesinden kadın-erkek eşitliğinin sağlanamamasına kadar bir dizi soru yöneltince, yanıtı şu oldu:
\n“Ama Mandela, bir Atatürk değil.”
\nFarkı sorunca şöyle yanıtladı:
\n“Atatürk entelektüeldi, Mandela değil. Atatürk sadece Kurtuluş Savaşı kazanmadı. Ülke kurdu.”
\nİktidar, Mandela’ya heyet gönderirse öğreneceği çok şey olur.
\nAtatürk’ü samimiyetle ve önyargısız anlamaya çalışırsa, daha çok şey olur.
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- 'Tarihe not düşmek için geldim'
- Erdoğan belayı satın aldı
- Protesto eden yurttaşlara polis müdahalesi!
- AKOM, İstanbul için 'saat' verdi: Çok kuvvetli geliyor!
- A Milli Takım'ın Uluslar Ligi'ndeki rakibi belli oldu!
- Yıkılması gerekiyor!
- 5 yılda Türkiye'nin en büyüğü oldu: Nusret'e de satıyor
- Ünlü kebapçının kardeşi 20. kattan aşağı düştü!
- ‘Kar leoparı’ neden cezaevinde
- Trabzonspor'da ayrılık!