Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

İktidarın Mandela'dan Öğrenecekleri...

21 Nisan 2013 Pazar

Sağduyulu, aklından başka hesap geçirmeyen insanların yüzde 100ünün arzu ettiği iç barışa ilişkin tartışmalar, akil insanlar çevresinde sürüyor.

\n

\n

Ben toplumsal sağduyunun akil insanları ikna etmesini, onların da gördükleri gerçekleri hükümete aktarmasını bekliyorum. Bu yolla önemli bir işlevi yerine getirmiş olacaklarına inanıyorum.

\n

Bilmemek değil, öğrenmemek ayıp. Akil insanların da halktan öğreneceklerini hayal ettikçe, yazı aramızda ben de heyecanlanıyorum.

\n

***

\n

Nisan ayının ikinci haftasında akil insan sayfalarındaki haberlerden biri de şuydu:

\n

Hükümet Mandeladan Güney Afrikadaki barış sürecine ilişkin bilgi almak istiyor.

\n

Aslında fena fikir değil. Güney Afrika Cumhuriyeti, 20. yüzyıl boyunca ayrımcılığın en vahşi boyutlarının yaşandığı bir ülke oldu.

\n

Türkiye ile Güney Afrika Cumhuriyeti (GAC) arasında fazla bir ortak yön yok. Ancak konu salt iç barışın koşullarının sağlanması ve başarıya ulaşılması olursa GAC deneyiminden sadece Türkiyenin değil, pek çok ülkenin alacağı dersler var.

\n

Mahpusluk yıllarında, özgürlükte yaptıklarım gözümün önünden geçerken, planlı-programlı şekilde gerçekleştirdiğim dünya gezileri ayrı bir yer tutuyor. 20. yüzyıl biterken yaşanan değişimlerin çoğunu yıllık izinlerimin tümünü bu bölgelerde geçirerek yerinde izledim.

\n

Bosna savaşının bittiği yıl gittiğim Balkanlar, Sovyetlerin çöküşünden sonra bağımsız devletler olarak kendi ayakları üzerine basmaya başladıkları yıllarda gittiğim Orta Asya ülkeleri, Nelson Mandelanın devlet başkanlığının üçüncü yılında gittiğim GAC, benim için bir üniversite kadar öğretici oldu.

\n

GACdaki barış yolculuğundan altını çizmek istediğim iki ilke var:

\n

1- Sürecin başka hesaplara alet edilmemesi.

\n

2- Toplumun büyük bir kesiminin yönetimde de temsil edilmesini sağlayacak şekilde tabanın geniş tutulması.

\n

Mandela 1994te parlamento ve devlet başkanlığı seçimlerine giderken o kadar güçlüydü ki, kendisi için istediği yetkiyi alabilir, iktidarına istediği kadar süre biçebilirdi. Hatta süre biçmez, görünür gelecekte yönetimde kalacağını ilan edebilirdi.

\n

O bütün bunların yerine şu kararını açıkladı:

\n

Sadece bir dönem devlet başkanlığı yapacağım, yeniden aday olmayacağım.

\n

On yıllarca süren derin ayrılığın izlerini birkaç yılda silmek olanaksızdı. Ancak asıl olan kendisinin iktidarda kalacağı süre değil, barış yolunun sağlıklı başlamasıydı.

\n

1994 seçimlerinde Mandelanın lideri olduğu Afrika Ulusal Kongresi oyların yüzde 62.65ini aldı, 252 sandalye kazandı. Beyazları temsil eden Ulusal Parti yüzde 20 oyla 82 sandalye elde etti. İnkata Özgürlük Partisi yüzde 10.5lik oyla, 43 kişiyle temsil edildi.

\n

Bu tabloya Türkiyedeki ileri demokrasi kurallarıyla bakarsak oyların yarıdan çok fazlasını alan birinci partinin mutlak iktidarını ilan etmesi, dört koldan, her yandan icraata başlaması gerekirdi.

\n

Ancak GACda öyle olmadı. Daha önce varılan, Mandelanın da benimsediği mutabakat gereği oy oranı yüzde 10u geçen tüm partilerin katıldığı bir hükümet kuruldu. Bu ortak katılımla başta eşitlik olmak üzere her alanda reformlar yapıldı.

\n

Hızlı, heyecanlı, gerilimli, bir o kadar da sancılı geçen 90lı yıllardan sonra GAC, 2010da dünya futbol şampiyonasına ev sahipliği yaptı. Bugün Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ile birlikte BRICSülkeleri olarak dünya sahnesindeki yerini üst sıralara çıkarıyor.

\n

***

\n

GAC ve Mandela yakın geçmişte de gündeme geldiği için daha önce paylaştığım bir anıyı bir kez daha aktarmadan geçemeyeceğim.

\n

Pretoriadaki Güney Afrika Üniversitesinde öğretim üyesi Dirk Kotze ile odasında sohbet ediyoruz.

\n

Görüşme öncesinde ülkenin durumu, çözülmeyen sorunlarla ilgili genel bilgeler edinmiştim. Kotze, başarılanları anlattıktan sonra, yerel liderlerin etkinliğinin sürmesinden kadın-erkek eşitliğinin sağlanamamasına kadar bir dizi soru yöneltince, yanıtı şu oldu:

\n

Ama Mandela, bir Atatürk değil.

\n

Farkı sorunca şöyle yanıtladı:

\n

Atatürk entelektüeldi, Mandela değil. Atatürk sadece Kurtuluş Savaşı kazanmadı. Ülke kurdu.

\n

İktidar, Mandelaya heyet gönderirse öğreneceği çok şey olur.

\n

Atatürkü samimiyetle ve önyargısız anlamaya çalışırsa, daha çok şey olur.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Değişimin 1. yılı! 5 Kasım 2024
CHP’ye operasyon! 31 Ekim 2024

Günün Köşe Yazıları