Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

H-İç Barışa Giden Yol...

30 Mart 2013 Cumartesi

Toplumbilimcilerin anayasa maddelerinden biri şudur:

\n

Baskılayıp yok saymaya çalıştığınız

\n

hiçbir şey kaybolmaz. Mutlaka bir yerden su yüzüne çıkar.

\n

Türkiyede iç barış yapıyoruzdiye başlatılan son açılım politikasıyla hedeflenenlerden başlıcası şöyle özetlenebilir:

\n

Silahları ve insanları susturmak!

\n

Silahların susmasını hangi aklı başında insan istemez. Ama iktidar, silahlardan da önce insanları susturmak için her şeyi yapıyor.

\n

Bu yolla kalıcı bir iç barışa varılamaz.

\n

Susturduğunuz her kesimin topluma etkisi, insan bedenindeki felçli organlara benzer.

\n

İktidar herkesi sustururken kendi kaynaklarından çıkan bilgilerin de herkes tarafından tekrar edilmesini istiyor.

\n

Muhalefet partilerine de şu söyleniyor:

\n

Barışa destek verdiğinizi söyleyin, aksi halde sizi barış karşıtı ilan ederiz.

\n

Silahların susmasında olduğu gibi, barış isteminde de değerlendirmemiz aynı; bunu kim istemez?

\n

Ancak hükümetin barışa gidiyor dediği yolun devamı çatallı. İktidar PKK ve çevresiyle, barıştan çok, barış sonrasındaki Türkiye hesapları yapıyor.

\n

Bu, çok tehlikeli bir pazarlık.

\n

Gerek mektuplaşmalarda gerekse mesajlaşmalarda barış sözü bir geçiyorsa, başkanlık, yeni siyasi yapı, yeni anayasa iki geçiyor.

\n

Bu durumda akla şu soru geliyor:

\n

Yapılan barış görüşmesi mi, AKP-PKK seçim, anayasa pazarlığı mı?

\n

Görüşmelerin yoğunluğundan olsa gerek, Öcalanın görüşleri adım adım AKP çizgisine gelmiş. Öcalan için daha önce yüce Marx, Engels, Lenin vardı. Şimdi onların yerini Hz. Muhammet, Musa, İsa almış görünüyor. Öcalan eski ideolojilerine din-Lenin derken, ortaya yeni ne çıkardığını da tam açıklayamıyor.

\n

Belki de şöyle düşünüyor:

\n

AKP ile ne pişirebilirsek!

\n

İktidar açısından sürecin iki ucu var:

\n

1- 2014-2015 seçim zinciri.

\n

2- Ortadoğunun yeniden şekillenmesi.

\n

AKP için son açılım, seçim çalışmalarının da bir parçası. Söylem ne olursa olsun; önümüzdeki nesiller mi önümüzdeki seçimler mi ikileminde iktidarın tercihi tartışmasız ikinci şıktır.

\n

Ortadoğunun şekillenmesinde ipler Türkiyeden çok küresel aktörlerin elinde. PKK, bu şekillenmede nasıl bir rol üstlenecek sorusunun yanıtı, olası çekilme merkezinin neresi olacağı kesinleşince açığa çıkacak. Ancak pek çok başkentte bu sorunun yanıtlanmış olduğunu söylemek mümkün.

\n

Bu aşamada akla gelebilecek soru işaretlerini sonraya bırakalım.

\n

***

\n

En hafif anlatımla akıl tutulması diyebileceğimiz şöyle bir ikilem var:

\n

İktidar, medyası ve mahkemeleriyle birlikte terör örgütü ve çevresiyle yaptığı görüşmelerden demokrasi, özgürlükçü anayasa üretmeye çalışırken, yine aynı kollarıyla gazeteciler, milletvekilleri, askerler, akademisyenler, avukatlardan terörist imal etmeye girişiyor.

\n

Kamuoyunda Silivri yargılamalarıyla açılım süreci arasında bağ olduğuna ilişkin bir algı var. Zaten bunu görmemek için iktidar medyası olmak gerekir.

\n

Bu denklemden çok şey çıkar ama, iç barış çıkmaz.

\n

Bunu BDP de görmüş olmalı ki, salt hükümetin atacağı adımlar ve vereceği güvencelerle yetinmek istemiyorlar. Meclisin de devrede olması için bastırıyorlar.

\n

Adalet Bakanı da buna karşılık, Meclise gerek yok, yasa çıkarmaya da gerek yok, kanı durdurmak suçsa bunu işleriz, sorumluluk hükümettedir, diyor.

\n

Bunun Türkçesi şu:

\n

Kanun benim!

\n

Bu da barışa giden yol değil.

\n

AKP diyor ki:

\n

Ben iktidarımı güçlendireyim, gerisi ne olursa olsun...

\n

PKK diyor ki:

\n

Ben iktidardan kendi hayat saham olan bölge için özel haklar, ayrıcalıklar alayım, gerisi ne olursa olsun.

\n

BDPlilere bir sözümüz var; ilgi alanlarına giren ülkelere baksınlar, ülkenin genelinde demokrasi ne kadarsa özel bölgesinde de o kadar olmuştur!

\n

AKPye de bir sözümüz var; hiçbir iktidar Türkiyeden büyük değildir. İç barış gibi önemli bir konuda atılacak adım, ülkenin bütününde kabul gördüğü kadar kalıcı olacaktır.

\n

İç barış bizim de özlemimiz. Ancak iktidarın dayattığı mantıkla tutulan bu yol hiç barışa gider.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları