Mustafa Balbay
Mustafa Balbay mustafabalbay35@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

21. Yüzyılda Türkler...

31 Mart 2013 Pazar

Brezilyanın Rio de Janeiro kentinde İsa heykelinin bulunduğu tepeye gitmek için bindiğim takside

\n

sohbet derinleşip Türkiyeden geldiğimi söyleyince, şoför gözünü yoldan ayırdı, bana döndü, seslendi:

\n

Bizde sizden çok var...

\n

Türkiyeden dünyanın her yerine göç olduğunu anlattım, yolu buraya da düşenler olabileceğini söyledim. Öyle değildedi, Brezilyada, çevre ülkelerde yüz binlerce el Türko var”.

\n

Osmanlının son döneminde Latin Amerikaya göçen herkese el Türkodiye kimlik verildiğini biliyordum ama, rakamın bu kadar yüksek olduğunu bölgeyi gezerken kavradım.

\n

Şilide rastgele tanıştığım ilk üç kişiden birinin adı, kendi söyleyişiyle Davvutidi. Kendisini el Türko diye tanımlarken, bir çırpıda ailesinin Suriyeden Şiliye uzanan öyküsünü anlattı.

\n

Davvut, Türkiyeyi de şöyle tarif etti:

\n

Farklı yerlerden getirilen toprakları etrafı sulu bir bahçeye koymuşlar; Türkiye olmuş. Atatürkü tanıyorum. Çok reformcu bir lider. Burada ondan zaman zaman söz edilir...

\n

Güney Amerika gezim sırasında Arjantinin devlet başkanı da yine el Türko diye anılan Carlos Menemdi.

\n

Meksikada da yıllar önce Kırımdan göçmüş bir aile ile tanıştım. Evlerdeki en değerli şeyi tablo gibi duvara asmışlardı. O, bütün yer adlarının Tatarca olduğu Kırım haritasıydı.

\n

***

\n

Özgürlükte 80 ülke dolaştım. Gezi izlenimlerimi 8 kitapta topladım. Dünyanın hangi köşesine gittimse mutlaka Atatürkle karşılaştım. Dünyayı dolaştıkça Atatürkün küresel ölçekte büyüklüğüne de tanık oldum.

\n

Gezilerimin Orta Asya ve Balkanları kapsayan bölümlerinde doğal olarak bu coğrafyalarda yaşayan Türkler ana konumdu. Ancak öteki coğrafyalarda da girişte aktardığım gibi çok geniş bir yelpazede Türklerle karşılaştım.

\n

Soğuk Savaşın sona ermesi, iki kutuplu dünyanın bitmesi ile birlikte Türklerin yaşadığı bölgelerde de yeni devletler ortaya çıktı. Orta Asyadaki Türkler 300 yıllık aradan sonra kalıcı, bağımsız devletler kurarak tarih sahnesindeki yerini aldılar.

\n

Balkanlardaki Türkler, 20. yüzyıl boyunca kaybetmedikleri kimliklerini 21. yüzyıla taşıdılar. Geçen iki yüzyılda etrafımızdaki coğrafyadan Anadoluya taşınanlar vatankavramını Türkiye ile bütünleştirdiler.

\n

Orta Asyadan Balkanlara Türk dilli alanadını ilk İtalyanlar ve Almanlar taktılar. Sonra bilim insanlarının da benimsediği bir tanım oldu.

\n

Nâzım Hikmet ne güzel tarif ediyor:

\n

Dört nala gelip Uzak Asyadan

\n

Akdenize bir kısrak başı gibi uzanan

\n

Bu memleket bizim.

\n

***

\n

Dünyanın önde gelen Türkologlarının yüzde 80i Alman ve Rus. Genel olarak üzerinde birleşilen rakama göre bugün 11 milyon kilometrekarelik bir alanda 300 milyon insan, 6 ana grupta Türkçe konuşuyor.

\n

Ülkeden ülkeye Türkçeler arasında çok fark var gibi görünse de ortak paydalar çok daha fazla. Kırgızistanda 10 yaşlarındaki bir çocukla tanışırken adının Kunduzolduğunu söyleyince, değişik bir hayvandiye söze girdim. Sözümü kesti, güneşi gösterdi. Harfleri biraz yumuşatınca anladım ki adı Gündüzdemekti.

\n

21. yüzyılda Türkler dünya sahnesinde nasıl yer alacak?

\n

Bugünlerde Prof. Niyazi Berkesleyim. Yani son 300 yıllık tarihimizdeki herkesleyim. Prof. Berkes Türkiyede Çağdaşlaşmakitabında 1699 Karlofça Antlaşmasından başlıyor, o gün Osmanlının yenilgisiyle birlikte, Neden gerilemekteyizsorusuna yanıt aramaya girişiyor. Bütün çabaları, git-gelleri bilim insanı titizliğiyle anlatan Prof. Berkes, kafasına koyduğunu başaran tek liderin Atatürk olduğunu vurguluyor, şöyle diyor:

\n

Ben, Türk çağdaşlaşmasının geçmişinin iniş-çıkışlarına dayanarak yine ileri sürüyorum ki, ne denli geri dönme çabaları olursa olsun hiçbiri tarihsel oluşumu durduramayacaktır. Tersine daha da ileriye itecektir...

\n

Bugün Türkiyenin içinde bulunduğu gerilim ne olursa olsun Prof. Berkesin altını çizdiği gerçek değişmeyecek.

\n

Türklük kavramı anayasa maddeleri arasında pazarlık konusu yapılacak kadar dar değildir.

\n

Türklük kavramı Turanla Kuran arasında sıkıştırılacak bir değer de değildir.

\n

Dünya devletleri orta-uzun vadeli stratejiler çizerken, 21. yüzyılda Türkler ne yapacaksorusunu da hesaba katıyorlar.

\n

Ne diyor atasözü:

\n

Bir planın yoksa başkalarının planının parçası olursun.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Umut ve mücadele! 21 Kasım 2024
Yine yeniden BOP! 20 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları