Miyase İlknur

Enflasyon halayına bekliyoruz

25 Aralık 2021 Cumartesi

Kur korumalı Türk Lirası mevduat kararının açıklandığı gece “arka kapı” yöntemiyle kamu bankaları aracılığıyla Merkez Bankası rezervinden 6 milyar dolar satılıp dolar 11 liraya düşünce Malatya’da pek sayın ahalimiz sevincini halaya durarak gösterdi. Döviz tevdiat hesapları listesine baktığımızda en çok döviz hesabına sahip iller sıralamasında AKP’nin oy depoları olan Aksaray, Kırşehir, Bingöl, Hatay, Osmaniye, Antalya, Rize, Yalova, Kahramanmaraş ve Kocaeli ilk sıralarda yer alıyor. Bu iller arasında Malatya yok. Zaten oralarda halay falan çekilmesi de mümkün olamazdı. Zira kur düşünce kârdan zarar etmiş oldular. Bir de döviz hesabı en çok azalan iller sıralaması var ki orada da Malatya’nın adı geçmiyor. 

Reislerinin “mucizevi” başarısı için halay çektiler desek onlara bir yararı yok. Enflasyon düşmüş olsa amenna. 

Neyse ne? 

Halay başı kim olacak kavgası çıkmadığına ve kan dökülmediğine şükredelim iyisi mi. Zira bir ay önce İzmir’de halay başı olma kavgasında kan döküldü malum. Halay yüzünden çıkan kavgada üç kişi sizlere ömür.

Halay çeken sadece Malatya halkı değildi. Bizim yandaş medyada da halay çeken çekene. Gerçi onlar dolar 18 lirayı aştığında da “Tey tey!” diye halay çekiyorlardı ya. Her durumda halay çeken yandaş medya kalemşorları içinde halay başlığını Hilal Kaplan Hanımefendi kimseye kaptırmadı. Onun yerinde kim olsa kaptırmazdı. TRT’de o, Pelikan yalısında o, iktidarın amiral gemisi matbuatta o. Siz olsanız kaptırır mısınız?

BUNUN BİR DE ‘LO LO’SU VAR

Her durumda zafer naraları atan “le le” diye türküler söyleyen bu takımın diyemediği bu türkülerin bir de “lo lo”su var. Kur garantili bu mevduat hesaplarının faiz dışında kalan kur farkını Hazine ya da başka deyişle biz ödeyeceğiz. Aynı geçmediğimiz köprünün, uçmadığımız havalimanının kur garantisini ödediğimiz gibi. Yani dövizi olmadığı halde halay çeken Malatyalılar.

Zaten ekside olan Merkez Bankası kuru düşürmek için kamu bankaları aracılığıyla 6 milyar dolar sattı ve kuru o seviyede tutmak için aynı 128 milyar doları heba ettiği gibi brüt rezervi de tüketecek. Uluslararası piyasalarda puanı eksi olan Türkiye’nin borç para bulması bu nedenle fahiş faiz ödemesiyle mümkün ancak. O da bizim sırtımıza binecek. Bu da freni patlayan enflasyonu daha da tırmandıracak.

Ha bir ihtimal daha var. O da “Ecdadınız hırsız” diyen Körfez ülkelerinden yalvar yakar bulacağı swap desteği ile bu işi sürdürmek. Onun bedeli de sonraki hükümetin sırtına. “Hele seçimi kazanalım gerisi Allah kerim” anlayışı.

Geçen gün bankalarda üst düzeyde görev almış bir dostumla konuşurken “Kurların bu kadar yükselmesine zaten bir anlam verememiş ve manipülatif bir olay olarak yorumlamıştım. Aniden yükselmesi de aniden düşmesi de sığ bir piyasa olan ülkemizde manipülatif bir olay” dedi.

Demesi şu ki; seçimler yaklaşırken halkımıza şeyhin bir keramet göstermesi gibi Reis’in de kendine özgü mucizelerinden birini göstermesi amaçlandı. 

İyi de markete, çarşıya, pazara gidenler kurun inmesinin kendilerine yansımadığını görünce ayılacaklar. Onun da önlemini almak için şimdiden hem Reis hem bakanlar hem de halaycı medya mensupları yine suçluyu buldu. Marketler, mağaza zincirleri fiyatları düşürmeyerek fırsatçılık yapıyorlardı. 

Ben market sahiplerinin yerinde olsam “Hele hükümet şu akaryakıt, gübre, ilaç zamlarını kaldırsın ve her zamla payı artan ÖTV oranlarını indirsin, etiket nedir ki bir dakikada düzeltiriz” diye ortak açıklama yapardım.

İşte o zaman enflasyon halayını ulusça çekeriz sorun değil.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları