Mehmet Ali Güller

Yeni sömürgeciliğe darbe

07 Ağustos 2023 Pazartesi

Nijer 1960 yılında Fransa’dan bağımsızlığını kazandı ama ülke o tarihten beri aslında yine de tam bağımsız değil. Zira ülkede Fransızca resmi dil, CFA Frangı resmi para birimi, ekonomide Fransa imtiyazlı, üslerde Fransız askerleri var. Dahası ABD’nin de çevre ülkelere karşı kullanmak üzere Nijer’de üssü var. Ve Fransa ile ABD şirketleri Nijer’in altınını ve uranyumunu yıllardır yağmalıyor.

Peki ABD ve Fransa, bu düzeni nasıl sağlayabildi? Nijer’de kendi çıkarlarını koruyacak askeri darbeler yaptırarak!

Ama Atlantik medyasına göre Nijer’in sömürülmesini sürdüren o darbeler konu değildi, geçen hafta yapılan ise darbe ve ağır konu!

Neden? Çünkü bu kez Fransa ve ABD hedef: Fransızcayı yasakladılar, Fransız kanallarını yasakladılar, Fransız ve Amerikan askerlerinin ülkeyi terk etmesini istediler, imtiyazları kesmeye başladılar...

ABD VE FRANSA’YA KARA TOKAT

Washington-Paris merkezli medyanın dünyaya servis ettiği şekliyle Nijer’de bir askeri darbe yok, tersine ABD ve Fransa’nın yeni sömürgeciliğine darbe var!

Mesele kavramsa, doğrusunu da belirtelim: Bu darbe değil, ihtilaldir; zira olan bir avuç askerin yönetime el koyması değildir, askerlerin halkla birlikte Batı’nın “yeni sömürgeciliğine” karşı harekete geçmesi ve o yeni sömürgeciliğin aleti durumundaki işbirlikçi yönetimi yıkmasıdır!

Nitekim halk günlerdir ayakta ve “Fransa defol” temalı eylemlerle meydanlarda...

Özetle, darbe-demokrasi bağlamında son 30 yılın en büyük üç dersidir:

1) Emperyalist Batı, kendi darbelerini “renkli devrim” diye pazarlar.

2) Emperyalist Batı açık askeri işgallerini “demokrasi getirmek” diye propaganda eder.

3) Emperyalist Batı, sömürdüğü ülkeden kovulmasına darbe der, “demokrasiye karşı diktatörlük” der.

KOMŞULARI NİJER’İN YANINDA

ABD ve Fransa, şimdi etkileri altındaki “Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWACS)” üzerinden, Nijer’e askeri operasyon tezgâhlıyor. Bunu da Türkiye dahil her ülkede nüfuz ettikleri medya üzerinden “darbeye karşı demokrasiyi koruma harekâtı” diye pazarlamaya çalışıyorlar.

Nijer ordusu ise bu tablo karşısında Anavatanı Savunma Ulusal Konseyi kurdu, Mali ve Burkina Faso ile güvenlik işbirliği planı yaptı, komşuları Cezayir, Burkina Faso, Libya, Mali ve Çad’a sınırlarını açtı.

Nitekim bu devletler de olası bir askeri müdahaleye karşı Nijer’i destekleyeceklerini dünyaya ilan ettiler.

MESELE BATI’NIN AFRİKA’DAN KOVULMASI

Darbe, demokrasi palavralarını bir kenara bırakarak esasın altını yeniden çizelim: Daha 22 Haziran’da bu köşede “Kara tokat”, yine geçen hafta, 29 Temmuz’da “Yükselen Afrika, alçalan emperyalizm” başlıkları ile asıl konuyu incelemiştik: Afrika ülkeleri, sıra sıra Fransız askerlerini ülkelerinden kovuyor, Fransızcayı yasaklıyor, Fransa’ya imtiyazları buduyor ve aynı şekilde ABD’nin nüfuzunu da kesiyor.

Çad’da, Tunus’ta, Cezayir’de, Mali’de, Orta Afrika Cumhuriyeti’nde ve son olarak Nijer’de olan budur.

Batı açısından mesele şudur: Nijer, son olarak Mali ve Burkina Faso’dan kovulan Fransız askerlerinin üslendikleri ülkeydi. ABD ve Fransa üslerinin Nijer’de de kapatılması, emperyalistlerin Afrika’dan büyük oranda atılmasına gidecek yolu da açmış olacak.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları