Mehmet Ali Güller

Yeni anayasa tokalaşması

07 Ekim 2024 Pazartesi

TBMM’nin yeni yasama döneminin ilk gününde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti sıralarına giderek yöneticileriyle tokalaşması, iç siyasetimizin en önemli konusu. Çünkü mesele bir “siyasi nezaket” meselesi değildir; önümüzdeki cumhurbaşkanlığı “çarpışması” için cephe genişletme çabasıdır. 

Yeni anayasa, o çarpışmanın hem zemini hem de önemli bir aşamasıdır. AKP ve MHP ittifakının sayısal gücü yeni anayasa kabul ettirmeye yetmediği için, yeni anayasayı siyasal ajandası için fırsat gören DEM Parti’ye yönelmektedirler. 

‘YENİ DÖNEM’ AÇILIMI

Daha düne kadar DEM Parti’nin kapatılmasını isteyen, TBMM’den atılmasını savunan, hazine yardımının kesilmesini isteyen Bahçeli’nin DEM Partililerle tokalaşması önümüzdeki iç siyasi mücadele açısından çok önemli. 

İki parti de tokalaşma hamlesi ile ajandaları arasında bağ kuruyorlar. Örneğin Bahçeli ilk açıklamasında “Yeni bir döneme giriyoruz. Dünyada barış isterken kendi ülkemizde barışı sağlamak lazım”, ikinci açıklamasında da “PKK’nin uzantısı şeklinde ifadede bulunulanların ellerini sıkmam birleştirici olmanın işareti” dedi. Dahası Bahçeli tokalaşmasının bir görev olduğunu da belirtti: “Cumhurbaşkanının çağrısına adım atmak bana düşen görevdir.” 

Peki DEM Partililer Bahçeli’nin kendileriyle tokalaşmasına ne diyor? DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “Bize yönelik hamle, elbette anayasa tartışması sürecine katılmak ve bizi bir noktada tutmak için yapılmış olabilir.” 

YENİ ANAYASA İTTİFAKI

Tablo şu: Erdoğan’ın masasındaki anket sonuçları iç açıcı değil. Erdoğan kendisine başkanlık yolu açacak hem yeni anayasaya hem de sayısal çoğunluğa ihtiyaç duyuyor; iktidarının ilk bölümünde ittifak yaptığı DEM Parti’yi yeniden anahtar görüyor. 

Ya Bahçeli? Erdoğan’ın masasındaki anket sonuçları MHP için de iç açıcı değil. Hal böyle olunca Bahçeli “yeni dönem açılımı”na mecbur kalmış ve Erdoğan’ın çağrısını görev kabul etmiş” oluyor. 

Peki Selahattin Demirtaş başta üst düzey kadroları içerideyken DEM Partisi bu “yeni anayasa ittifakı”na ne der? Siyasi ajandası için emperyalist ABD ile bile bölgede ittifak kurabilen bir hareket için “tek adam” dedikleri Erdoğan’la yeniden işbirliğine dönmek, elbette şaşırtıcı olmaz! 

Baksanıza, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, daha ilk günden muhalefete seslenerek, “Önyargılarınızı bir kenara bırakın, gelin hep birlikte beraber demokratik ve özgürlükçü bir anayasa için çalışalım” diyor! 

NORMALLEŞMENİN ROLÜ

Özgür Özel normalleşme politikası ile sadece birinci parti durumundaki CHP’ye ivme kaybettirmedi, aynı zamanda ikinci parti lideri Erdoğan’a da manevra yapma fırsatı vermiş oldu. 

Erdoğan Sünni Hizbullah’ın partisi ile anayasanın ilk dört maddesini tartıştırarak, kamuoyunu ve siyasi aktörleri şimdi “PKK’nin siyasi kolu” dediği DEM Partisi’ne verilecek tavizlere hazırladı belki de... 

Nasılsa karşısında “Yeminine uygun konuşma yapacağını umarak ayakta karşıladık. Parti genel başkanı sınırları içinde konuşunca, giderken ayağa kalkma gereği duymadık” diyen Özgür Özel var. Nasılsa sabah CHP’yi tehdit eden Bahçeli, “Birbirimizi kırmıyoruz inşallah. Üzülme, bazen siyaseten söylememiz gerekenler oluyor” diyerek akşam Özel’in gönlünü alabiliyor. 

Zaten Özgür Özel de yukarıda özetlediğimiz “yeni anayasa tokalaşması”nı normalleşme politikasının başarısı olarak görüyor: “Sayın Bahçeli’nin DEM’le normalleşmesini herkes gördü mü? Normalleşme dediğimiz Devlet Bey ile DEM’e de el sıkıştırır.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları