Mehmet Ali Güller

Pentagon’un 4 taktiği

23 Eylül 2019 Pazartesi

ABD, Esad’ı devirme olasılığının or­tadan kalktığını çoktan gördü ve kabullendi. Hesabını, Esad’sız Suriye’ye göre değil, Esad’lı Suriye’ye gö­re yapıyor.
Hesabı da özetle şu: Rusya’yı “federal Suriye”ye razı/mecbur ederek Fırat’ın doğusunda “özerk PYD devletçiği” oluşturmak.
ABD bunun için şu taktikleri uyguluyor:

ABD’nin ‘Kuzey Suriye’ planı
1. Pentagon PYD’nin askeri birimi YPG’yi silahlandırıyor, donatıyor, eğitiyor ve toplamda 80 bin kişilik “düzenli bir or­du” oluşturmaya çalışıyor.
2. Pentagon, Fırat’ın doğusunda çok sayıda üs kurarak, bölgeyi “dış güçlere” karşı korumaya çalışıyor.
3. ABD, Suriye ordusunu Fırat’ın do­ğusuna girmekten uzak tutacak siya­si ve askeri hamleler yapıyor. Washing­ton, bu amaçla Ankara-Şam karşıtlığın­dan (özellikle İdlib’de ve teröristlere destek düzleminde) azami yararlanmaya çalışıyor.
4. ABD, Türkiye’ye 180 km. uzunluğun­da ve 15 km. (pazarlığa göre ileride 30 km.) derinliğinde tampon bölge havu­cu vererek, Türkiye’yi tamponun altın­daki “PYD için güvenli bölge”yi kabu­le zorluyor.

Tehdit ne, kaynağı kim?
Türkiye açısından Suriye’de istenme­yen durum ne? Suriye’nin bölünmesi ve Fırat’ın doğusunda ABD’nin nüfuzu altında bir Kürt bölgesi kurulması…
Peki, bu tehdidin önündeki engel­ler ne? Türkiye ya ABD’ye rağmen (ve Suriye’nin de onayıyla) bölgeye girer ve PYD otoritesini ortadan kaldırarak böl­geyi Şam yönetimine teslim eder ya da Suriye ordusunun bu bölgeye yapaca­ğı askeri operasyona fiili destek vererek ABD ve PYD otoritesini ortadan kaldır­masına yardım eder…
Ancak Türkiye bunu yapmıyor. Tersine AKP hükümeti Esad karşıtlığını sürdürüyor ve ABD’yle işbirliği yaparak “müttefikini” Fırat’ın doğusunda bir PYD devletçiği kur­maktan vazgeçireceğini sanıyor.
Oysa Türkiye işbirliği yapsa da, ABD Fırat’ın doğusunda bir özerk yapı kurmak­tan vazgeçmez. Zira bu, ana hedefinin bir parçası.
Nedir o ana hedef? Basra’dan Do­ğu Akdeniz’e uzanan bir Amerikan Kori­doru kurmak. Irak’ın kuzeyinde inşa etti­ği ilk parçaya, Suriye’nin kuzeydoğusun­da (Fırat’ın doğusunda) bir parça eklemek ve zamanla bunu Fırat’ın batısına taşıyarak Doğu Akdeniz’e ulaştırmak…

Güvenli bölgenin anlamı
Peki, Ankara bunu görmüyor mu? Ya da Ankara’da birileri ABD’nin bu pla­nından yararlanarak Suriye’nin kuze­yinde toprak kazanımı mı elde edebil­meyi hesaplıyor?
Bakınız, ABD oyununu kapalı değil, ga­yet açık oynuyor ve her şeyi tüm çıplaklı­ğıyla dile getiriyor. Yani Ankara’nın gözden kaçırabileceği bir gizlilik yok.
Şu iki açıklama bile her şeyi anlamak için yeterli:
1. ABD IŞİD ile Mücadele Görev Gücü Direktörü Chris Maier, Pentagon’da dü­zenlenen brifingde şöyle diyor: “Amacı­mız hem Türkiye’nin güvenlik kaygıla­rını çözmek hem de (ana omurgasını YPG’nin oluşturduğu) DSG’nin güvenli­ğini sağlamak.
ABD’yle yapılan “güvenli bölge” mu­tabakatının fiilen ne anlama geldiği daha açık nasıl ifade edilebilir? Pentagon açık açık Türkiye’yle varılan mutabakatın esas hedefinin YPG’nin güvenliğini sağlamak olduğunu belirtiyor!
2. ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Ja­mes Jeffrey, DSG’nin hâkimiyetindeki bölgeye kimseyi sokmayacaklarını ilan ederek şunu söylüyor: “Esad’a bağlı güç­ler ya da uluslararası destek güçlerinin Suriye’nin kuzeyine girmeye çalıştıkları sırada onlara engel olduk. Bu girişimleri engellemek için gereken bütün adımları attık ve atmaya da devam edeceğiz.
Kaldı ki Trump da açık açık,“Bunu (Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyine aske­ri harekâtını) yapamazsınız dedim. Ve Er­doğan yapmadı. O yüzden bir ilişkimiz var” demişti!

AKP’nin ABD’yle ortak üs kurma hedefi!
Hal böyleyken bakın Milli Savunma Ba­kanı Hulusi Akar ne diyor: “Bizim amacı­mız sınır hattı boyunca 30-40 kilometrelik güvenli bir bölge oluşturmak. Fırat’ın do­ğusuna devriye üsleri kuracağız. Bunlar Türkiye ile ABD’nin ortak üsleri olacak. Daimi olmasını istiyoruz. İhtiyaca gö­re sayıları belirlenecek. Devriye yaparken, arazi şartlarına göre sayı tespit edilecek. İdlib’dekiler gözlem noktası ama Fırat’ın doğusundakiler üs bölgesi olacak.
Heyhat! Hedefe bakınız: Suriye toprakla­rında, ABD’yle ortak üs kurmak!
Bu durumda AKP, ABD ile Suriye’yi böl­meye çalışmış olmuyor mu? O bölünme­den de Türkiye’yi bölmeye çalışacak bir tramplen çıkmayacak mı?
Heyhat ki heyhat! Ankara’yı AKP’den kurtarmak, bölgeyi ateşten ve Türkiye’yi bölünmeden kurtarmaktır son tahlilde…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları