Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Ortadoğu’da ABD-Fransa rekabeti
20 Aralık’ta Ürdün’de önemli bir konferans vardı: Bağdat İşbirliği ve Ortaklık Konferansı.
Bu konferansın ilki, 28 Ağustos 2021’de Irak’ın başkenti Bağdat’ta, şu dokuz ülkenin katılımıyla düzenlenmişti: Irak, Kuveyt, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Katar, Mısır, İran, Türkiye ve Fransa. Konferansın bölge dışı tek katılımcısı Fransa, cumhurbaşkanı düzeyinde temsil edilirken Türkiye dışişleri bakanı seviyesinde yer almıştı.
Ürdün’deki ikinci konferansa ise 12 ülke katıldı. Üç yeni katılımcı, ev sahibi Ürdün ile Umman ve Bahreyn’di. Fransa yine cumhurbaşkanı düzeyinde katılırken Türkiye’yi Amman Büyükelçisi İsmail Aramaz temsil etti!
İki konferans da genel olarak Fransa’nın Ortadoğu’da etkinlik kurma hamlesi olarak yorumlandı.
ABD-PKK/PYD-KYB TOPLANTISI
İkinci Bağdat Konferansı ile aynı günde, 20 Aralık’ta, Irak’ın İran’a yakın Süleymaniye kentinde de dikkat çekici bir toplantı vardı: ABD, PKK/PYD/YPG ve KYB toplantısı...
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) Başkanı Bafil Talabani’nin ev sahipliğinde, ABD’nin Suriye’deki birliklerinin komutanı Tümgeneral Matthew McFarlane ve omurgasını PYD/YPG’nin oluşturduğu Demokratik Suriye Güçleri’nin (DSG) başındaki Mazlum Abdi bir araya gelmişti. Bu toplantıya, PKK’nin çatı örgütü KCK’nin başındaki Cemil Bayık da “ulusal birliğe dönüşme çağrısı” içerikli destek mektubu göndermişti.
KYB Başkanı Bafil Talabani, ertesi gün, yani 21 Aralık’ta Suriye’ye geçmiş, Rojava’da PYD eş liderleri Asia Abdullah ve Salih Müslim’le buluşmuştu.
Talabani ailesinin, eskiden Danielle Mitterrand üzerinden Fransa ile iyi ilişkiler içinde olduğu hatırlanmalı. Ayrıca, Barzani’nin bağımsız Kürt devleti referandumuna, Baba Talabani’nin, “Biz kaderimizi tayin hakkını Federal Irak Anayasası’nda kullandık” diye karşı çıktığı da...
ABD’nin PKK ile KYB arasında ittifak girişimi olarak okunabilecek bu hamlesi, elbette Irak’ı ve Barzani’yi ilgilendirdiği kadar İran, Türkiye ve Suriye’yi de ilgilendiriyor. Hamlenin alanının, Fransa’nın siyasal tarih bağı olduğunu belirttiği Suriye’yi içerdiğini de önemle belirtelim.
MACRON’UN ABD’YE UYARILARI
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, yukarıda bahsettiğimiz İkinci Bağdat Konferansı’nın dönüş yolunda, uçakta gazetecilere çok önemli açıklamalar yaptı.
Macron, Avrupa’nın güvenlik konusunda ABD’ye bağımlılığını azaltması ve kendi savunma yeteneklerini geliştirmesi gerektiğini savundu. Ukrayna krizi nedeniyle ağırlığını kaybeden stratejik özerklik konusunu da “Yeniden düşünmeliyiz” diyerek raftan indirdi Macron...
Fransa cumhurbaşkanının kısa bir süre önce ABD’yi ziyaret ettiğini ve orada çeşitli ayrılıklara işaret ettiğini de önemle anımsatalım. Macron Ukrayna krizinin maliyetinin ve enerji boyutunun AB ve ABD için farklı seyrettiğine işaret etmiş, ABD’nin “Enflasyon Azaltma Yasası” ile çip politikasının Avrupa’ya olumsuz etkisinden şikâyet etmişti.
PARİS’TEKİ SALDIRI
Yine bu süreçte dikkat çekici bir gelişme daha yaşandı. Fransa’nın başkenti Paris’teki Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne giren silahlı bir saldırgan, üç kişiyi öldürdü, üç kişiyi de yaraladı.
“William M.” isimli saldırganın adının hızla “William Mehmet” olduğu iddia edilerek saldırıyla Türkiye arasında bir bağ kurulmaya çalışıldı. Ardından PKK, Paris sokaklarını savaş alanına çevirdi.
Oysa saldırganın ismi William Mehmet değil, William Mallet’ti ve 69 yaşında bir Fransızdı. Saldırgan ırkçıydı ve geçen yıl bir göçmen kampına gece kılıçlı bir saldırı düzenlemişti.
Amerika’nın Sesi’nin “Beş Soruda ‘Paris Saldırısı Neden Terör Saldırısı Kabul Edilmedi?’” başlıklı, ilginç ve dikkat çekici haberine göre Paris’teki Kürt dernekleri saldırının ırkçı değil terör nitelikli olduğunu savunuyordu. Amerika’nın Sesi, özetle haberde saldırının “Ulusal Anti Terör Savcılığı (PNAT)” tarafından üstlenilmemiş olmasını sorguluyordu!
TESADÜF MÜ?
Tüm bu olguların aynı süreçte birbirini izlemesini tesadüfle açıklayabilir miyiz? Aralarında bir bağ olduğuna dair elbette elimizde şu aşamada somut bir veri yok ancak toplamı üzerinden bir siyasal analiz de mutlaka gerekiyor.
Çünkü Ukrayna krizi bağlamında süren küresel güç mücadelesinin çok boyutluluğu ve aktörlerin çeşitli alanlardaki rekabetini, tekil olduğu gibi, bir bütünlük içerisinde de değerlendirmemiz gereken zamanlardayız...
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- Avrasya tüneli trafiğe kapatıldı!
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- Cem Garipoğlu soruşturmasında karar!
- Elektronik kelepçeyi kırıp cinayet işledi
- Beşiktaş'tan Talisca açıklaması: 'Karar verilmiştir'
- MSB açıklamasında 'Erdoğan' ayrıntısı
- Albaya verilen ceza belli oldu!
- Kaynanasını hiçbir zaman sevemeyen 4 kadın burcu
- Teğmenlerin avukatlarından açıklama geldi!