Mehmet Ali Güller

Kremlin Esad’ın arkasında

21 Mayıs 2020 Perşembe

Son günlerde önemli bir iddia dolaşımda.

Buna göre Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suriye’de Devlet Başkanı Beşşar Esad’dan vazgeçiyor!

Bu iddianın doğru olduğuna dair elde somut veri yok, en fazla ham analize veri olabilecek propaganda hedefli ham istihbarat var...

Rusya çıkarları için Suriye’de

Öncelikle bu iddianın ele alınış tarzındaki üç yanlışı düzeltmek gerekir:

1) Rusya, Esad’ı savunmak için değil, kendi çıkarları için Suriye’de. O çıkarları savunabilmek de Esad’ı desteklemesinden geçiyor.

2) Esad, Rusya kendisini desteklediği için değil, iyi direndiği için yıkılmadı. Elbette Rusya’nın desteği çok önemlidir, fazlasıyla değerlidir ancak sonuca etkisi bakımından Esad’ın milletiyle ve ordusuyla direnişinin yanında ikincildir.

3) Rusya, Esad’ı iyi direnebildiği için destekledi; ayakta kalamayacağını düşünseydi bu oranda destek vermez, diplomatik destekle sınırlı kalırdı. Nitekim önce diplomatik destek verdi, kazanacağını gördüğünde de 2015’te sahaya silahlı indi.

Örneğin Rusya, Libya Arap Halk Sosyalist Cemahiriyesi lideri Muammer Kaddafi’ye destek vermemişti. Çünkü hem Libya’daki çıkarları Suriye’deki kadar kritik değildi, hem de Kaddafi’nin direnemeyeceğini hesaplamıştı.

Çünkü Kremlin biliyordu ki Kaddafi Libya’da “sağlam bir devlet” inşa edememişti, Libya hâlâ bir ölçüde kabile/aşiret konfederasyonuydu. Suriye’de ise “sağlam bir devlet” vardı, olduğu da görüldü.

Rusya açısından Doğu Akdeniz’in önemi

Bu durumda Rusya’nın Esad’dan vazgeçtiğini söyleyebilmek için iki şeyin değişmiş olması lazım: Birincisi Rusya’nın Suriye’deki çıkarlarının gerilemesi, ikincisi de Esad’ın savaşı kaybetmesi gerekmektedir.

Ancak tam tersi yaşanmaktadır:

1) Rusya’nın Suriye’deki çıkarları pekişmektedir; Doğu Akdeniz’in büyük önem kazanmaya başladığı şu süreçte Rusya’nın Suriye’de deniz ve hava üsleri bulunduruyor olması kendi hayati çıkarları açısından kritik önemdedir.

Zira Doğu Akdeniz meselesi, aynı zamanda enerji meselesidir. ABD’nin Doğu Akdeniz’deki hedefi; bölgedeki doğalgazın Avrupa pazarına ulaştırılarak AB’nin Rusya’ya bağımlılığının azaltılmasıdır.

Zira Washington, enerji odaklı Alman-Rus işbirliğinin ABD-AB ittifakının altını oyduğunu düşünmektedir. Dolayısıyla Doğu Akdeniz meselesi Rusya’yı stratejik düzlemde ilgilendirmektedir ve Moskova’nın Suriye’de varlık bulundurması gelecekteki çıkarları açısından çok önemlidir.

Esad Türkiye, Rusya ve İran’ı birleştirdi!

Gelelim Esad’ın cephedeki durumuna...

2) Esad savaşı kaybetmemekte, tersine kazanmaktadır. Üstelik her gün bir öncekine göre Suriye’de daha çok alanda egemenliğini yeniden oluşturmaktadır. Dahası Esad’ın kazanması, 2011’de kendisine karşı oluşturulan cepheyi de dağıtmıştır: Suriye’de Esad’a karşı ABD-Türkiye-Suudi Arabistan-Katar cephesi yoktur artık. İleride daha iyi anlaşılacaktır: Esad’ın, PYD konusundaki taktik manevralarının, ABD ile Türkiye’nin Suriye’deki işbirliğinin bozulmasında önemli bir payı vardır. Evet, Esad Ankara’yla bir anlaşma kazanamamıştır ancak en azından Ankara’nın Washington’la birlikte hareket etmediği koşullara kavuşmuştur. Bu da Suriye’nin kuzeyine yönelik taarruzunda elini güçlendirmiştir. Kaldı ki Astana Platformu’nun da fiili mimarı Esad’dır! Esad direnemeseydi, Rusya, İran ve Türkiye üçlü işbirliğinin şartları oluşamayacaktı!

Çıkar ortaklığı sürüyor

Sonuç olarak ABD ataktayken bile Esad’ı destekleyen Rusya, ABD gerilerken Esad’a desteğini neden çeksin? Tersine şartlar Esad için de Putin için de daha uygun hale gelmektedir. Yani şartlar ikilinin işbirliğinin sürmesini gerektirecek uygunluktadır. Çıkarlar ve şartlar değişir, politika ancak o zaman değişir!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları