Mehmet Ali Güller

Kaçak-ruhsat-bağış düzeni

11 Şubat 2023 Cumartesi

Anımsayacaksınız: Erdoğan 21 Ekim 2017’de “Biz bu şehre (İstanbul) ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz” demişti. Kuşkusuz ihanet edilen şehir sadece İstanbul değil, bütün şehirler, tüm ülkeydi... 

Aslında İstanbul’a ve ülkeye nasıl ihanet ettiklerini de söylüyorlar... 

Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkanı olduktan sonraki iki yılın bilançosunu çıkardığı basın toplantısında aynen şöyle söylüyordu: “Kaçak yapılara ruhsat verip bağış alıyoruz.”

AK’LAMA REJİMİ

Elbette o kaçak binaların büyük kısmı önceki dönemlere aitti ama bundan “bağış” çıkarmak bir yenilikti ve yeni düzenin de ayak sesleriydi.

Nitekim o düzen geride kalan çeyrek yüzyılda AKP tarafından inşa edildi: Kaçak-ruhsat-bağış düzeni... 

Müteahhitler rahatça denetimsiz “kaçak” yapı yapabiliyor, siyaset “bağış” karşılığı “ruhsat” vererek kaçakları legalize ediyor.

Hatta 1996’da “Kaçak yapılara ruhsat verip bağış alıyoruz” dedikleri düzeni geliştirdiler, derinleştirdiler ve genelleştirdiler: Havuzlar da kurdular, “Kaynağını sormayacağız, getirin paralarınızı” diyerek çeşitli ülkelerden oligarklara alan da açtılar.

İmar affı, vergi affı, 20 yılda 200’den fazla kez değiştirdikleri ihale kanunu, vakıf-belediye ilişkisi vb. yollarla “ihaneti” büyüttükçe büyüttüler... 

YEDİRTMEYİZCİLER 

Burada “bağış” kelimesi, kurdukları düzenin sihirli kelimesidir. Bu kelimeyi meşrulaştırmak için de kutsal bir kelimeleri var: Dava.

İşte o dava için her yol mubah, her bağış helal!

İki gündür, “AHBAP’a 1 milyar TL’yi yedirmeyiz” özetli saldırıların sebebi de bu. Çeşitli isimlerce sosyal medyada dile getirilen bu söylemin alt metni açık: “Biz yiyeceğiz.”

Yurttaşın neden AFAD’a ve Kızılay’a değil de Haluk Levent’in liderlik ettiği AHBAP’a yardım yaptığından dersler çıkaracaklarına, AHBAP’a yapılan bağışlara OHAL üzerinden nasıl el koyabileceklerine kafa yoruyorlar!

Özetle, “kaçak-ruhsat-bağış düzeni”nin elemanları, kendilerine yapılmayan bağışların peşinde... 

Ve 20 yıldır toplumu her konuda böldükleri gibi bu konuda da böldüler; AFAD’cılar-AHBAP’çılar diyerek siyasi rant elde etmeye çalışıyorlar. 

KEŞKENİN GEREĞİ

Her afetten sonra “Kaçak-ruhsat-bağış düzeni” için fatura ödememenin yolu da aynı: “Kader planı.”

20 yıldır böyle: 

İyi bir şey olursa AKP’den, kötü bir şey olursa Allah’tan!

İyi bir şey olursa Erdoğan’dan, kötü bir şey olursa “dış güçler”.

İyi bir şey olursa “Yaparsa AKP yapar”, kötü bir şey olursa “Bugün siyaset günü değil”.

İyi bir şey olursa “Gemi onların”, kötü bir şey olursa “Hepimiz aynı gemideyiz”.

Kısacası, önümüzde hepimiz için bir yol ayrımı var: Ya bu “kaçak-ruhsat-bağış düzeni”ni değiştireceğiz ya da her afette aynı nakaratları tekrarlamayı sürdüreceğiz. 

Bunun için AKP’lilere de iş düşüyor: Depremde yakınlarını kaybeden acılı AKP milletvekilinin “Keşke gerekli tedbirleri alsaydık” sözleri, ancak gereği yapıldığında acıları paylaşan bir özeleştiri olacaktır çünkü...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları