Mehmet Ali Güller

Hindistan ABD stratejisine eklemlenir mi?

02 Ağustos 2021 Pazartesi

Önceki yazımızda ABD’nin Çin’e karşı Hindistan ortaklığı arayışını incelemiş, ABD Dışişleri Bakanı Blinken’in Yeni Delhi’de yaptığı görüşme sonunda iki ülkenin “Çin’in bölgede artan etkisine karşı aralarındaki bağların derinleştirilerek güvenlik ortaklıklarını genişletme sözü verdiği” üzerinde durmuştuk.

Peki, Hindistan, ABD’nin istediği türden bir Çin karşıtlığına yönelir mi? Bu amaçla ABD’nin stratejisine eklemlenir mi? Tamam, Hindistan ile Çin’in Asya’daki potansiyel çıkarları çatışıyor ve iki ülkenin çözemediği sorunları bulunuyor olabilir; ancak buna rağmen Hindistan ABD’nin stratejisine eklemlenir mi?

Bugün bu sorulara yanıt arayacağız.

BAŞKASININ PROJESİNE SIĞAMAYACAK BÜYÜKLÜKTE

1) Hindistan büyük bir ülke. Önceki yazıda da belirttiğim gibi küresel mücadelenin beşinci büyük merkezi. Nüfusu, hızla büyüyen ekonomisi, nükleer gücü, bilişim alanındaki önemli başarıları bu ülkeyi ABD, Çin, AB ve Rusya’nın ardından beşinci büyük güç merkezi haline getiriyor.

Bu çapta bir güç merkezinin, bir başka güç merkezinin stratejisine tamamen eklemlenmesi pek olası değil. Ortaklık, belli alanlarda işbirliği tamam ama stratejiye eklemlenmek, son tahlilde yörüngesinde olmak demek ve bu, Hindistan çapında bir ülkenin kabullenemeyeceği bir durum. Üstelik Hindistan, tarihi kökleri olan, uygarlık tarihi içinde çok önemli bir yeri olan ülke.

Yani Hindistan, başkasının projesine sığamayacak büyüklüktedir.

HİNDİSTAN’IN ‘BAĞLANTISIZ’ GELENEĞİ

2) Hindistan, ABD ile SSCB’nin Soğuk Savaş yılları boyunca bağımsız ve bağlantısız kaldı. Bu, Hindistan’ın bugünkü güç mücadelesinde de bir başka gücün stratejisine eklemlenmeyeceğine işaret eden siyasi gelenektir.

ABD, o yıllarda Hindistan’a baskı kurmuş ve iki taraftan birini seçmeye zorlamıştı; 1974’te nükleer deneme yapmasına karşı çıkmıştı. Hindistan baskılara rağmen bağlantısız kaldı.

3) 20. yüzyılın ikinci yarısındaki Çin-SSCB rekabetinin Hindistan-Pakistan sorununa yansıması, SSCB’nin Hindistan’ı, Çin’in Pakistan’ı desteklemesi şeklindeydi. ABD de “yeşil kuşak” stratejisi içerisinde önemli bir yer verdiği ve mücahit eğitim kampı olarak kullandığı Pakistan’ı destekliyordu.

İşte o yıllardan kalan bugünkü Moskova-Yeni Delhi işbirliği, Hindistan’ın ABD stratejisine eklemlenmesinin önünde duran bir başka engeldir.

4) Çin ve Rusya’nın Hindistan ve Pakistan’ı 2017 yılında “birlikte” Şanghay İşbirliği Örgütü’ne üye yapması, ABD’nin Hindistan’la Çin’e karşı ortaklık hedefinin önünde duran bir başka engeldir.

ÇİN-RUSYA-HİNDİSTAN İŞBİRLİĞİ

Özetle, ABD’nin Hindistan’ı Çin’e karşı stratejisine eklemleyebilmesi pek olası değil; hele de Rusya faktörü varken…

Hatta tersi bile olası. Yani Washington’ın Çin-Rusya’ya karşı inşa etmek istediği “ABD-AB-Hindistan bloku” yerine, “ABD-AB blokuna” karşı “Çin-Rusya-Hindistan işbirliği modeli” bile kurulabilir.

Rusya’nın ünlü dışişleri bakanı ve başbakanı Yevgeny Primakov, 1990’ların sonunda ABD’ye karşı Rusya-Çin-Hindistan blokunun oluşturulması gerektiğini savunmuştu.

Aslında bu adım, blok olarak değil ama işbirliği modeli olarak adım adım gerçekleşiyor: Hindistan hem Şanghay İşbirliği Örgütü içinde hem de BRICS içinde Çin ve Rusya’yla yan yana gelmiş durumda zaten.

ÇİN VE HİNDİSTAN’IN ORTAK YARARI

Özetle, Hindistan ABD projesine sığmayacak büyüklükte ve coğrafi konumundan siyasi geleneğine kadar pek çok etken, bu ülkenin son tahlilde Asya’da Asyalılarla birlikte hareket etmesini gerektiriyor.

Hindistan, Rusya’nın da aracılığıyla Çin’le olan sorunlarını mutlaka çözecektir. Çin ile Hindistan’ın iyi ilişkiler geliştirmesi, ABD’nin planlarına uymasa da iki ülkenin çok yararına zira…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları