Mehmet Ali Güller

Devrimci Meclis

24 Nisan 2023 Pazartesi

14 Mayıs seçimi, bir bakıma “tek adam rejimi” mi, yoksa “parlamenter sisteme dönüş” mü oylamasıdır. Nitekim CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Millet İttifakı inşası süreci boyunca, siyasal çalışmasının merkezine bunu koydu; Türkiye’nin yeniden parlamenter sisteme dönüşü muhalefetin temel hedefiydi.

Nitekim bu hedefin gerçekleşebilmesi için de milletten Meclis’e anayasa değiştirecek sayıda (400) milletvekili göndermesini istiyorlar. Ve “anayasa yapacak” bir Meclis’i oluşturacaklarını söyleyerek 15 Mayıs’ta ortaya çıkacak Meclis’i, bir nevi “kurucu Meclis” olarak niteliyorlar.

Peki 15 Mayıs’ta ortaya bir “kurucu Meclis” çıkar mı?

‘EN KARIŞIK’ MECLİS

Uzun bir liste yapmaya gerek yok, şu birkaç örnek bile 15 Mayıs’ta nasıl bir “Meclis+kabine” ile karşı karşıya olacağımızı yeterince resmediyor: Bir tarafta Hizbullahçılar, kadınları çalışma hayatından koparmak isteyenler, Necip Fazılcılar, Türk-İslam sentezcileri, her türden siyasal İslamcılar, diğer tarafta terör örgütünün siyasal temsilciliğini yapanlar, sonra Cengiz Çandar’lar, Hasan Cemal’ler, CHP’nin listesindeki Sadullah Ergin başta ağır bagajlı ittifak adayları ile Yüksel Taşkın gibi CHP’deki CHP’li olmayanlar ve kabinedeki Davutoğlu-Babacan gibi eski AKP’liler...

Cumhuriyet tarihinin belki de “en karışık” Meclis tablosu ortaya çıkacak.

Cumhurbaşkanının, yardımcılarının ve müstakbel ekonomi, dış politika gibi kritik bakanlarının açıklamalarından da görüleceği gibi yeni hükümet, bir restorasyon hükümeti olacak, sistemi restore edecek.

Haliyle böyle bir Meclis’in gerçek anlamıyla bir “kurucu Meclis” olabilmesi mümkün değil. (Zaten “kuruculuk” bambaşka bir şeydir.)

İKİ TEMEL FARK

Dün 103. yaşını kutladığımız ilk TBMM bileşenlerinin de karışık olduğu belirtilerek 2023 TBMM’sinin de haydi haydi “kurucu Meclis” işlevi görebileceğini iddia edenler var. Karışıklık bakımından kuşkusuz bir benzerlik var. Mazhar Müfit Kansu, 23 Nisan 1920 günü TBMM açılışında olan milletvekillerinin 50’sinin kalpaklı, 41’inin fesli ve 21’inin sarıklı olduğunu belirtir.

2023 Meclisi’nde de siyasal bakımdan kalpaklılar, fesliler, sarıklılar çeşitlilik oluşturmaktadır ama bu çeşitlilik nedeniyle 2023 Meclis’ini 1920 Meclis’ine benzetemeyiz.

Çünkü 1920 Meclis’i ile 2023 Meclisi’nin çok temel iki farkı var:

1) 1920 Meclis’inin Mustafa Kemal’i vardı; 2023 Meclis’inin yok.

2) 1920 Meclis’i de 2023 Meclis’i gibi karışık ama o Meclis’i inşa edenler doğrudan kalpaklılardı.

Devrimci Cumhuriyet için

“Tek adam rejiminden” kurtulmak başlı başına çok önemli elbette. Ardından parlamenter sisteme dönebilmek de önemli. Evet, iki adım da önemli ve 14 Mayıs günü seçmen bunun gereğini yapmalı ama önemli olması başka esas olmaması başkadır; zira Türkiye’nin esas sorunları “sistem restorasyonuyla” değil, “sistem dışına çıkarak” çözülebilecek türden sorunlardır.

O nedenle 15 Mayıs’tan itibaren asıl mesele şudur: Madem 1920 Meclis’i ile benzerlik kuruluyor, o zaman oradan hareketle söyleyelim. Türkiye’nin asıl “1923-1927” arasında görev yapan II. TBMM’ye ihtiyacı var. Çünkü II. Meclis, “devrim Meclis’i” özelliği taşımaktadır, o nedenle devrimci Meclis’tir. (Konuyla ilgili okuma önerisi: Prof. Dr. Işıl Çakan Hacıibrahimoğlu, Devrimci Meclis-II. TBMM (1923-1927), Kırmızı Kedi, 2021).

15 Mayıs’tan itibaren de Türkiye’nin devrimcilerinin asıl bu görevi başlamaktadır. Bunun için de öncelikle Kemalist-Sosyalist ittifakını esas alan bir devrimci merkez inşa etmek gerekmektedir. O merkezin siyasal bileşenleri vardır, mesele birleştirmek ve büyütmektir.

Çünkü “Devrimci Cumhuriyet” için “Devrimci Meclis” şarttır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları