Mehmet Ali Güller

Demirtaş hapiste ama fikirleri iktidarda!

18 Mart 2021 Perşembe

Andımız’ın kaldırılmasına tepkiler, çoğunlukla kaldırma kararını veren Danıştay’a gösteriliyor. Oysa konu hukukun değil, siyasetin konusudur. Gerçekte kararı veren de Danıştay değil, AKP iktidarıdır. 

Dolayısıyla Cumhur İttifakı’nın ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, kararı “pimi çekilmiş bir bombaya” benzetmesi ve kararı alan Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nu hedef alması, pratikte bir anlam ifade etmiyor. 

Erdoğan-Demirtaş projesi

Önce kararın adresini doğru saptayalım: Andımız’ın kaldırılması kararı açılım sürecinin siyasal ikliminde, AKP-HDP ortaklığında alınmıştır. Danıştay, bugün o siyasal kararın gereğini yerine getirmiştir yalnızca... 

Ortaklardan hem Erdoğan’ın hem Demirtaş’ın sözleri arşivlerde... 

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş 29 Mart 2011’de şöyle diyordu: “Her sabah, her sabah yeniden, 8 yıl boyunca ilköğretim çocuklarına Andımız’ın zorla okutulması... Militarizmin çocukların ruhuna işlenmesi faaliyeti değil midir?”

AKP hükümetinin Milli Eğitim Bakanlığı, 29 Temmuz 2012’de İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nde bir değişiklik yaptı ve “Öğrenci Andı” başlıklı 12. maddeyi yürürlükten kaldırdı. Böylece ant artık okunmayacaktı.

AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, 8 Ekim 2013’te “Andımız olarak bilinen metnin yazarı Reşit Galip, Türkçe ezan zulmünün mimarlarındandır” diyordu. 

İşte bu siyasal iklimde Andımız’a operasyon başladı. 

Erdoğan’ın değişmeyen ‘ant’ karşıtlığı

Ancak Türkiye’de çoğunluk karara tepki gösterdi. Türk Eğitim-Sen karara karşı dava açtı. Danıştay 8. Dairesi en sonunda, kaldırılan yönetmelik hükmünü 18 Ekim 2018’de oyçokluğuyla iptal ederek “Andımız okutulsun” kararı verdi.

Erdoğan, 6 gün sonra “Şûrayı Devlet’ten Danıştay’a Uluslararası Sempozyumu”nda karara tepki gösterdi. “Danıştay, 5 yılda ant ile ilgili karar veriyor. 2013’ten 2018’e kadar neredeydiniz? 2018’e kadar niçin acaba bu konuda bir karar verilmedi de şimdi veriliyor? Vesayetçi zihniyetin tekrar hortlatılmasına göz yummamalıyız.”

Dikkat ediniz, tarih 2018. Yani açılım rafa kaldırılmış. Erdoğan, iktidarını sürdürebilmek için Demirtaş’la ortaklığını bitirip Bahçeli’yle ortaklığa başlamış. Erdoğan’ın “milli çizgiye” geldiğinin savunulduğu bir dönem özetle... 

Bu arada kararı hukuk aldı ama siyaset uygulamadı. Danıştay’ın kararına rağmen Milli Eğitim Bakanlığı Öğrenci Andı’nı yeniden okutmaya başlamadı. Dahası bakanlık kararı durdurmak için bir üst kurul olan Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’na temyiz etti.

O kurul da Danıştay 8. Dairesi’nin “Andımız okutulsun” kararını 13 Mart 2021’de iptal etti ve böylece “Andımız” kaldırılmış oldu.

Erdoğan açılım projelerinin arkasında 

Bu tablodan çıkan sonuçlar nedir peki?

1) Topu Danıştay’a atmanın anlamı yok; Andımız’ı kaldıran asıl adres “AKP-HDP” ortaklığıdır.

2) Bu nedenle tabloyu bir nevi “Demirtaş hapiste ama fikirleri iktidarda” ya da “Bahçeli iktidarda ama fikirleri hapiste” diye de okuyabiliriz...

3) Sonuç: Erdoğan iktidarı için sırayla hepsini kullanıyor.

Yani dün “Her türlü milliyetçiliği ayaklarımın altına alırım” diyen Erdoğan da bugün sürekli “yerli ve milli” propagandası yapan Erdoğan da aynı kişi... Fakat bu iki uç arasında “Andımız” örneğinde de görüldüğü gibi değişmeyen bir şey var: Erdoğan aslında “açılım projelerinin” en azından bazılarının hâlâ arkasında!

Kürt kökenli Türküm!

Bitirirken önemle belirtelim: AKP ve HDP’nin “Andımız’da” ırkçılık ve kafatasçılık görmeleri, kuşkusuz baktıkları gözlük nedeniyledir. 

Atatürk’ün millet tanımı oldukça nettir: “Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına Türk milleti denir.”

Yani Türk milleti -Türk halkının değil- Türkiye halkının devlet kurarak aldığı addır; etnik grupların emperyalizme karşı Kurtuluş Savaşı vererek milletleşmesidir, uluslaşmasıdır; etnik kimliğinin üstünde bir “ulusal kimlik” kazanmasıdır. 

Türkiye halkı; Türktür, Kürttür, Lazdır, Çerkezdir; devrimle “Türk ulusal kimliği” altında birleşmiş ve devrimle “Türk milleti” olmuştur. O nedenle “Türk milleti” kimliği etnisiteye değil; dil, kültür ve hedef birliğine dayanır; siyasal bir kavramdır. Öyle olduğu için de alt kimliği Kürt olan ben; alt kimliği Türk, Kürt, Laz, Çerkez vd. olan sizler, üst kimliğimizin Türk olmasından ve “Andımız’dan” rahatsız değiliz!

Kürt kökenli Türküz, Türkmen kökenli Türküz, Ermeni kökenli Türküz, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yurttaşlarıyız. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları