Mehmet Ali Güller

Batı Asya’nın en büyük projesi

01 Mayıs 2023 Pazartesi

Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “İskenderun merkezli gemi inşa sanayi” vaadi çok önemli. Çünkü konunun, iyi ele alınırsa Çin’le işbirliğinden Suriye’yle normalleşmeye, Doğu Akdeniz’de avantaj elde etmekten denizcilikte atılım yapmaya kadar birçok yönü var.

Konu, bir “gemi inşaatı ve gemi makineleri mühendisi” olarak, elbette beni de sevindirerek ilgilendiriyor. Üstelik, benzer projeleri daha önce hem bu köşede hem de kitaplarımda dile getirdim.

Kuşak ve Yol avantajı

Kılıçdaroğlu, 28 Nisan akşamı sosyal medyada anlattı projesini. Özetle, “İskenderun’da yeni bir Gemi Sanayi Özel Ekonomi Bölgesi kuracağız” dedi. Ve bunu şu zeminin üzerinde temellendirdi: “Çin’in geliştirdiği Yeni İpek Yolu Projesi’nde Türkiye önemli bir jeopolitik avantaja sahip.” (chp.org. tr, 28.4.2023)

Gerçi Kılıçdaroğlu’nun konuşmasında “200.000 DWT büyüklüğünde gemi yapılması”, “diğer tersane bölgelerini zayıflatmaması için bu büyüklüğün altında gemi üretiminin kabul edilmemesi” ve tersane adresi için doğrudan İskenderun’a işaret etmesi elbette tartışılır. Ama önemli olan bu projeyi hayata geçirmeyi hedef koymasıdır.

Çünkü proje başladığında, hayat kendi gerçeklerini ve zorunluluklarını dayatacaktır. Bu büyüklükte gemilerin pazardaki ihtiyacından tersanenin yerine kadar pek çok ayrıntı o zaman netleşecektir. Bu konuda Gemi Mühendisleri Odası’nın ve kıdemli gemi mühendislerinin birikimi ve deneyimi vardır; cumhurbaşkanı mutlaka bunlardan yararlanmalıdır.

İskenderun Havzası

İskenderun’u, doğrudan tersanenin merkezi değil de bir havza olarak düşünmek gerekir. İskenderun Havzası şeklinde, Mersin, Adana ve Hatay kıyılarını içerecek şekilde bir bütünlük kurmak gerekir. Bu hem Çin’in geliştirdiği Kuşak ve Yol içerisinde daha büyük alan anlamına gelecektir hem de Taşucu, Ceyhan gibi merkezlerin de dahil olmasıyla proje derinlik kazanacaktır.

Hem Tampon Ülke (Kırmızı Kedi, 2021) ve Kuşak ve Yol (Kırmızı Kedi, 2022) kitaplarımda hem de bu köşede benzer projeleri yazdım:

1- Çin, Adana-Ceyhan’da dev bir teknopark açabilir. Böylece Çin, bu teknoparkta montajlayacağı ürünlerini Avrupa pazarına kısa yoldan ulaştırabilir. 2- Çin, Ceyhan Limanı’nı Deniz İpek Yolu içinde önemli bir terminal olarak değerlendirebilir (Kuşak ve Yol, s.130).

İskenderun Havzası’ndaki bu işbirliği, hem Türkiye’ye kazandıracak ve Doğu Akdeniz’deki enerji savaşlarında elini güçlendirecek hem de Çin’e ekonomik ve stratejik derinlik sağlayacaktır (Cumhuriyet, 1.4.2019).

Türkiye-Suriye Ortak Ekonomi Alanı oluşturulmalı. Bu projenin sığınmacı sorununun çözümünden Çin’i yatırımcı olarak Türk ekonomisinde değerlendirmeye kadar birçok getirisi olur. Çin ve AB arasında köprü olarak bu büyüklükte bir ortak ekonomi alanı, Ortadoğu için barış projesi ve çekim merkezi anlamına gelir. (Tampon Ülke, s.169-171)

Batı Asya-Doğu Akdeniz

Özetle Kılıçdaroğlu’nun işaret ettiği projeyi, Türkiye’nin ihtiyaçları doğrultusunda geliştirmek ve genişletmek olasıdır. Şartlar uygundur. İskenderun, Ceyhan ve Taşucu’nda (hazır SEKA arazisi) tersaneler (üretim ve tamir tersaneleri), limanlar entegre şekilde projelendirilir.

Böylece Türkiye-Suriye sınırında endüstriyel tarım alanları, organize sanayi bölgeleri ve teknoparklar ile İskenderun Havzası birleştirilerek Batı Asya’nın en büyük üretim ve ticaret alanı oluşturulur.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları