Mehmet Ali Güller

Bahçeli’nin on altı sabıkası

06 Mayıs 2021 Perşembe

2015’te yitirdiğimiz Ergenekon kumpası mağdurlarından değerli hukukçu ve gazeteci Emcet Olcaytu, AKP’nin 2002 yılında tek başına iktidar olmasını sağlayan sürecin sorumlularından birinin de Devlet Bahçeli olduğunu saptayarak “siyasi sabıkalarını” ortaya koymuştu. 

Devlet Bahçeli’nin Dokuz Sabıkası ismiyle Kaynak Yayınları tarafından 2006 yılında basılan kitap, Bahçeli yönetimindeki MHP’nin pozisyonunu en net sergileyen çalışmaların başında geliyordu. 

Olcaytu’nun saptadığı dokuz sabıka

Emcet Olcaytu, Bahçeli’nin “siyasi sabıkalarını” madde madde şu sorularla ortaya koyuyor ve belgeleriyle yanıtlarını veriyordu:

1) Bahçeli, küreselleşmeyi mi yoksa ulusal menfaatlarımızı mı savundu?

2) Bahçeli, AB konusunda gerçekçi mi yoksa hayalci mi davrandı?

3) Bahçeli, Kuzey Irak’taki Barzani devletine nasıl yardım etti?

4) Bahçeli, IMF ve Dünya Bankası operasyonlarına nasıl teslim oldu?

5) Bahçeli, ülkücü tabanı neden ve nasıl kandırdı?

6) Bahçeli, Türkçülerle neden ters düştü?

7) Bahçeli, Karen Fogg’un casusluğuna neden göz yumdu?

8) Bahçeli niçin erken seçim istedi?

9) Bahçeli, Telafer katliamına niçin sessiz kaldı?

Erdoğan’ı başbakan yaptı 

Kitap, 2006 yılında yayımlandı. Birkaç yıl sonra Emcet Olcaytu, Ergenekon kumpasıyla hedef alındı. 26 ay hapis yattı. Ancak sağlığı oldukça bozulmuştu ve gördüğü tedaviye rağmen 2015’te aramızdan ayrıldı. 

Zaman zaman gazeteci Hasan Bögün’le birlikte kendisini evinde ziyaret eder, siyasi gelişmeleri tartışırdık. Bahçeli’nin sabıkalarının artışını, yani kitabının genişletilmesi gerektiğini konuşurduk. Sağlığı el vermedi ne yazık ki... 

Oysa Bahçeli’nin sicilindeki “siyasi sabıkalar” 2006’dan sonra daha da artmıştı. 

ABD-AB’nin ekonomik krizle ve DSP’yi bölerek yıkamadığı Ecevit hükümetini koalisyonu bozarak yıkan Bahçeli, sadece Erdoğan’a başbakanlık yolu açmakla kalmamış, adım adım Erdoğan’la birlikte rejimi yıkıma götürmüştü:

Gül’ü cumhurbaşkanı, Erdoğan’ı başkan yaptı

10) Abdullah Gül TBMM’de 367 bulunamadığı için seçilemiyor, dahası artık umut da görmediği için Cumhurbaşkanlığı sevdasından vazgeçiyordu. İmdadına Bahçeli yetişti ve 367’yi sağlayarak Gül’ü 2007’de cumhurbaşkanı yaptı.

11) Bahçeli, Kılıçdaroğlu ile birlikte Türkiye’yi Ekmeleddin İhsanoğlu’na mecbur ederek fiilen Erdoğan’a cumhurbaşkanı olma yolunu açtı.

12) Bahçeli, 7 Haziran 2015 seçimi sonrasında hükümet kuramayacak konuma gerileyen AKP’ye, koalisyon seçeneklerini baltalayarak tekrar erken seçime gitme ve hükümet oluşturacak sayıya kavuşma olanağı sağladı.

13) Bahçeli, hükümet kuramayan AKP’ye, TBMM başkanlığı kazandırdı.

14) Bahçeli, pek çok kez başkanlık sistemine karşı olduğunu açıklamasına rağmen ve de AKP de bu sistemi getiremeyeceğini görüp çalışmasını rafa kaldırmışken, Erdoğan’a el uzattı ve raftaki komployu siyaset arenasına indirdi. 2017’de çok sorunlu bir referandumla parlamenter sistem yıkıldı.

15) Bahçeli, 2019 seçiminde Cumhur İttifakı’yla Erdoğan’ı destekleyerek tek adam rejiminin biraz daha kurumsallaşmasını ve hukuk devletinden iyice uzaklaşılmasını sağladı.

Bahçeli’nin ‘yeni anayasa’ hamlesi 

16) Bahçeli’nin son siyasi sabıkası da yeni anayasa girişimidir. Son dönemde sık sık Anayasa Mahkemesi’ni kapatmakla tehdit eden Bahçeli, 100 maddeli yeni anayasa hazırladığını ilan etti.

Anayasasının girişini ise Bahçeli şu sözlerle açıkladı: “Başlangıca, ‘Allah’ın lütfu, kardeşlik ruhu ve vatan sevgisiyle varlık bulmuş biz Türk milleti’ düsturu ile giriş yapılmıştır.”

“Allah’ın lütfu” sözleriyle giriş yapılan bir anayasa laikliğe karşı olmasının ötesinde, bir karşıdevrim sürecinin devamına işaret ediyor: Anımsayın, rejimin yıkılışı ve yeni bir rejimin inşası “Allah’ın lütfu” sözleriyle başlamıştı. Erdoğan, 15 Temmuz darbe girişimi için “Allah’ın lütfu” demişti; o lütuf ile Türkiye OHAL ve kararnameler ülkesine dönmüş, o lütuf ile “Türk tipi başkanlık” modeline geçilmiş, o lütuf ile “tek adam rejimi” inşa edilmeye başlanmıştı...



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları