Mehmet Ali Güller

AKP’nin Yunanistan karnesi

11 Haziran 2022 Cumartesi

AKP iktidarının ilk ayları: Batı’da “Erdoğan Yunanistan’la sorunları çözerse, TSK üzerinde hâkimiyet kurar” tezi işleniyordu.

Erdoğan yönetimi de bu teze uygun hareket ediyordu: 2004’te Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, New York’ta yaptığı açıklamada, Yunanistan’la karşılıklı askeri tatbikatları iptal ettiklerini açıklıyordu (AA, 21.09.2004). 2005’te Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, “Eğitim müfredatımızı değiştirdik, aynı şeyi Yunanistan’dan bekliyoruz” diyordu (Zaman, 30 Ocak 2005).

Yunanistan ise fırsattan yararlanıp Ege’deki bazı adaları işgal etmeye başlıyordu. Buna dikkat çekenlere AKP’liler ekranlardan özetle şu yanıtları veriyordu: “İki keçinin otladığı kayalık için Yunanistan’la savaş mı çıkaralım! Bırakın bu düşmanlıkları!”

JESTLEŞME DÖNEMİ 

Yıl 2010. Erdoğan Atina’yı ziyaret etti. Gazeteciler Erdoğan’a, Yunanistan Başbakanı Yorgo Papandreu’nun Fener Rum Patriği Bartholomeos’u “Ekümenik” olarak tanımlamasının kendisini rahatsız edip etmediğini sordular. Yanıtı şöyle oldu: “Hayır. Ecdadımızı rahatsız etmemiş, beni de rahatsız etmiyor.” (Hürriyet, 15.5.2010).

Erdoğan bir Yunan gazetecinin Ege’deki uçuşlarla ilgili sorusuna şu yanıtı verdi: “Radar üssünde görevli bir teknisyen gibi çalışıyorsunuz. Her gün kaç uçak kalktı onu takip ediyorsunuz. Gazeteciler olarak ortalığı germeyin.” (Milliyet, 15.5.2010).

Erdoğan Atina’da Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasından askeri harcamaların karşılıklı azaltılmasına kadar pek çok vaatte bulunmuştu. Öyle ki AKP’nin Gümülcine doğumlu milletvekili Mehmet Müezzinoğlu, tabloyu şöyle özetliyordu: “Restleşme dönemi bitti, jestleşme dönemi başladı” (Zaman, 15.5.2010).

AKP tablodan o kadar memnundu ki neredeyse geride bir tek Türk ordusunun Ege’de Yunanistan’la “it dalaşı” yapması rahatsızlığı kalmıştı. Ondan kurtulmak isteyen AKP’nin bulduğu formül şuydu: “İt dalaşının sonunu getirebilecek adım atıldı, Türkiye ilk kez Yunanistan’ı haziran ayındaki Anadolu Kartalı Tatbikatı’na davet etti.” (Vatan, 21.12.2010)

ADALARIN SORULMASINI ÖNLEDİ

Bunlar yaşanırken Yunanistan hem Ege’de ada işgal etmeyi hem de adaları silahlandırmayı artırmaya başladı (Atina geçmişte de silahlandırma çabasına soyunmuş ancak örneğin Ecevit’in hamlesiyle Karamanlis geri adım atmak zorunda kalmıştı). AKP ise bu konuda uyarı yapanları “savaş çığırtkanlığı” ile suçlamayı sürdürüyordu.

Bu meseleyi en yakından takip eden isim Emekli Albay Ümit Yalım’dı. E. Milli Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri de olan Yalım, yıl yıl Yunanistan’ın işgal ettiği, silahlandırdığı adalarla ilgili iktidarı uyarıyordu. Dinleyen kimdi!

15 Temmuz oldu. Atina, kaçan FETÖ’cülere kucak açıyordu. Ancak AKP Yunanistan’ın işgal etiği ve silahlandırdığı adaları gündeme getirmemeyi sürdürüyordu. 2019’da Türkiye’yi ziyaret eden Yunanistan Başbakanı Çipras, Heybeliada’ya da uğramıştı. Ümit Yalım, iskelede Çipras’a işgal ettikleri adaları sormuş, haliyle yanıt alamamıştı. Konu Erdoğan ile Çipras’ın basın toplantısında da gündeme gelecekti. Ama Erdoğan önlemişti. Nasıl mı? Yalım’dan dinleyelim: “Erdoğan, hiçbir gerekçe göstermeden soru cevap bölümünü sadece iki soru ile sınırladı. İlk soru, Yunan gazeteci tarafından Çipras’a, ikinci soru da A Haber tarafından Erdoğan’a soruldu. Erdoğan bu yöntemle, Yunanistan’a alenen verilen 18 Türk adası ve 1 Türk Kayalığı hakkında soru sorulmasını önledi” (Odatv, 8.2.2019).

20 YILIN SONUNDA!

20 yıldır AKP’nin göz yummasıyla işgal edilen, silahlandırılan adalar 20 yıl sonra gündem! Erdoğan “Yunanistan’ı aklını başına alması konusunda ikaz ediyorum” diyor, “şakamız yok” diyor, “Adaları silahlandırmaktan vazgeçin” diyor. (9.6.2022)

“Geçiş garantili köprü” ya da “gelire endeksli senet” gibi “oy hedefli dış politika” ile sorun çözebilmek ne mümkün!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları