Mehmet Ali Güller

ABD’nin 2024 Çin stratejisi

03 Şubat 2024 Cumartesi

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan 30 Ocak 2024’te Dış İlişkiler Konseyi’nde yaptığı “ABD-Çin İlişkilerinin Geleceği” başlıklı konuşmasıyla ve CIA Direktörü William Burns, aynı gün Dış İlişkiler Konseyi’nin ünlü dergisi Foreign Affairs’te yayımlanan “Casusluk ve Devlet Yönetimi” makalesiyle, Washington’ın Pekin’e karşı 2024 stratejisini ortaya koydular:

ABD: ASIL RAKİBİMİZ ÇİN

Her iki yetkili de ABD’yi tahtından etme potansiyeline sahip tek ülkenin Çin olduğu saptamasını yapıyor öncelikle:

Sullivan: “Çin Halk Cumhuriyeti’nin (ÇHC) hem uluslararası düzeni yeniden şekillendirme niyetine hem de bunu yapabilecek ekonomik, diplomatik, askeri ve teknolojik güce sahip tek devlet olduğunu tespit ettik.”

Burns: “Çin, ABD’nin hem uluslararası düzeni yeniden şekillendirme niyetine hem de bunu yapabilecek ekonomik, diplomatik, askeri ve teknolojik güce sahip tek rakibi olmaya devam ediyor. (...) Rusya en yakın tehdit olsa da Çin uzun vadede daha büyük bir tehdit.”

ABD’NİN MÜTTEFİK AĞI OLUŞTURMA ÇABASI

Trump yönetiminin Çin stratejisinin sorunlu olduğunu belirten Sullivan, Çin’e karşı “müttefik ağı” oluşturan yeni bir strateji uyguladıklarını belirtiyor: “Hint-Pasifik müttefiklerimiz ve ortaklarımızla bağlarımızı birkaç yıl önce pek mümkün olmayan, hatta düşünülemeyecek şekillerde güçlendirmeye çalıştık. AUKUS’u başlattık. Dörtlüyü yükselttik. Vietnam, Filipinler, Hindistan, Endonezya ve diğerleriyle ilişkilerimizi geliştirdik. Japonya ve Kore Cumhuriyeti ile Başkan Biden’ın Camp David’de ev sahipliği yaptığı tarihi bir zirve ile sonuçlanan tarihi bir üçlü başlattık. ASEAN’ın yanı sıra Pasifik Adaları liderleriyle de zirveler düzenledik.”

Sullivan’a göre bu stratejinin merkezinde “Avrupa ve Hint-Pasifik ittifaklarını birbirine bağlama” konusu var.

BÜYÜK REKABET

Gerek Sullivan gerekse Burns, ABD’nin Çin’e karşı tutumunu “büyük rekabet” olarak niteliyorlar ve içini şu şekilde dolduruyorlar:

Sullivan: “ABD ve ÇHC’nin ekonomik olarak birbirlerine bağımlı olduklarının ve ulus ötesi sorunları ele alma ve çatışma riskini azaltma konusunda ortak çıkarlara sahip olduklarının da farkındayız. On yıllar boyunca ÇHC’yi şekillendirmek ya da değiştirmek için gösterilen açık ya da zımni çabaların başarılı olmadığının farkındayız. ÇHC’nin öngörülebilir gelecekte de dünya sahnesinde önemli bir oyuncu olmasını bekliyoruz. Bu da rekabet ederken bile birbirimizle yan yana yaşamanın yollarını bulmamız gerektiği anlamına geliyor. ÇHC ile rekabet çatışmaya, karşı karşıya gelmeye ya da yeni bir Soğuk Savaş’a yol açmak zorunda değildir.”

Burns: “Çin ile rekabet, bu ülke ile ABD arasındaki yoğun iktisadi karşılıklı bağımlılık ve ticari bağlar zemininde gerçekleşiyor. Bu tür bağlar iki ülkeye ve dünyanın geri kalanına oldukça iyi hizmet etti ama aynı zamanda ABD’nin güvenliği ve refahı açısından kritik kırılganlıklar ve ciddi riskler yarattı.”

ABD NE YAPACAK?

Peki seçim yılı olan 2024’te ABD Asya-Pasifik’te, Avrupa’da ve Ortadoğu’da nasıl bir yol izleyebilecek?

Sullivan: “Uluslararası hukukun izin verdiği her yerde uçarak, yelken açarak ve faaliyet göstererek bölgede seyrüsefer özgürlüğünü desteklemeye devam edeceğiz. Ve ulusal güvenliğimizi korumak üzere tasarlanmış özel ulusal güvenlik tedbirlerini uygulamaya devam edeceğiz. (...) Kızıldeniz’den Kore Yarımadası’na kadar zorlu bölgesel ve küresel meseleler hakkında Pekin ile konuşacağız.”

Burns: “Çin ile rekabet Washington’ın en yüksek önceliği olmaya devam edecek, ancak bu diğer zorluklardan kaçabileceği anlamına gelmiyor. Bu yalnızca ABD’nin dikkatli ve disiplinli bir şekilde hareket etmesi, aşırıya kaçmaktan kaçınması ve nüfuzunu akıllıca kullanması gerektiği anlamına geliyor.”



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları