Kürşat Başar
Kürşat Başar kursatbasar63@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Tarihe Bakarken (01.12.2012)

01 Aralık 2012 Cumartesi

Yıllar önce bir röportaj için, Osmanlı hanedanının son temsilcilerinden birini Türkiyeye davet etmiştik. Küçük bir çocukken bisiklete bindiğini söylediği Çırağan Sarayında yıllar sonra bir otel odasında kalmıştı.

\n

Gözleri çok az görüyordu. En çok ilgisini çeken de Boğaz Köprüsü oldu. Boğaz Köprüsünden geçerken durmak ve oradan manzaraya bakmak istedi.

\n

Tabii polisler geldi ve burada durulamayacağını söylediler.

\n

Polislere bu kişinin eğer hanedan devam etse son Osmanlı imparatoru olacağı söylenince içlerinde hazırola geçip selam verenler oldu.

\n

***

\n

Bu örnek bile özellikle sağ politikacıların yıllardan beri hamaset nutukları atmasının altında yatan gerçeği bence açıklıyor.

\n

Çünkü biz gerçekte Cumhuriyet dönemiyle birlikte reddedip kapattığımız Osmanlıyı yine o Cumhuriyetin kitaplarında hep savaşlar, fetihler, kahramanlık hikâyeleriyle okuduk.

\n

Benim dönemimde (belki hâlâ öyledir) okulların koridorları sultanların resimleriyle doluydu.

\n

Osmanlı tarihi, dünyaya hükmettiğimiz bir altın dönem olarak her zaman gururumuzu okşadı.

\n

Politikacılar da din ve tarih konusunu ellerinden bırakmadılar.

\n

***

\n

Ama gerçekte hiçbiri Osmanlı mirasıyla, kültürüyle fazla ilgilenmedi. Tarihini de çok ciddiye almadı. Bu konuda öyle çok önemli araştırmalar yapılmadı. Yapılanlar da desteklenmedi.

\n

Mimari eserler, kültürel varlıklar uzun zaman yağmalanıp gitti. Ne yurtdışındaki varlıklara, ne kültürel mirasın verilerine sahip çıkılmadı.

\n

Aslında çoğu politikacının Osmanlıyla ilgili bütün bilgisi de resmi tarihin kendilerine anlattığı masallardan ve onlara dayanarak yazılan tarih romanlarıyla, filmlerinden ibaretti.

\n

Tarih daha çok herkesin kendine göre ideolojik bakışına alet edilen bir bakışla ele alındı. Kimine göre Abdülhamit Kızıl Sultan oldu kimine göre büyük padişah.

\n

Kimi Osmanlının beğendiği padişahlarını överken ötekileri görmezden geldi.

\n

***

\n

Oysa bütün imparatorlukların tarihi, zaferler, yenilgiler, istilalar, fetihlerle olduğu gibi, entrikalar, kumpaslar, zulümler, cinayetler ve baskılarla doludur.

\n

Ve kuşkusuz, bugünün bakışıyla değil, yaşanan döneme göre ele alınıp incelenirse bir anlamı olabilir.

\n

Duygusal bir bakışla ya da kendi ideolojimize uydurmak için yorumlayarak tarihi inceleyemeyiz.

\n

İster beğenin ister beğenmeyin yeni kurulan yapılar her zaman geçmişi arkada bırakır. Tarihin belli bir dönemi, tıpkı kişisel hikâyemizdeki gibi, yeniden dönülüp yaşanamaz veya yeniden canlandırılamaz.

\n

Kendi anılarımız gibi, güzel ya da çirkin, bizi oluşturan yapı taşlarıdır yalnızca...

\n

Ve ironik bir biçimde o çok beğendiğiniz geçmişi yeniden canlandırabilmenin tek yolu da kurgudur...

\n

\n



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Görüşmek Üzere... 10 Ocak 2013
Vergiler ve Zenginler 8 Ocak 2013
Kitap Korkusu 5 Ocak 2013

Günün Köşe Yazıları