Amatör olarak 16 yaşımda spora başlamışım. 35 yıl milli cimnastikçi ve milli takım antrenörü olarak sporun içinde aktif kalmış, yine amatör şekilde veda etmişim. Amatörlüğün klasik sonucu elbette spor zengini değilim. Bizim kuşakta amatör sporcuların manevi babası Cumhuriyet Gazetesi Spor Servisi Şefi rahmetli Abdülkadir Yücelman (Abdüş Abi) çok iyi bilir, hele cimnastik, atletizm gibi tamamen amatör ve olimpik bir branşta para kazanmak neredeyse ayıptı. Yanlış zamana denk gelmişiz... Şimdiki cimnastikçilerimize bakıyorum hem sportif başarıları hem de cüzdanları oldukça başarılı. Büyük emeklerinin sonucu kazandıkları her madalyanın devlet ve kulüp açısından yüklü bir karşılığı var... Zamanımıza göre kırk yıl düşünsek aklımızın köşesinden bile geçmeyecek cimnastik zenginleri oluştu. Geç de olsa hak yerini buldu, ne güzel... 

Ama biraz da spordan çok adeta temaşa haliyle kumara dönüşen futbolu incelemek istedim. Arkadaş başım döndü! Süper Lig’de 19 takım var. Toplam 532 futbolcunun 250’si yabancı, üstelik takımlar 11 yabancıyla sahaya çıkabiliyor. Bu yabancılar konusu çok ilginç. En pahalısı Osimhen 70 milyon Avro. En ucuzu da yaklaşık 2.5 milyon Avro. Ligin toplam değeri 2.08 milyar Avro, hoca ve takım masrafları hariç. Türk parasına çeviremedim korktum... 

Bu ekonomik darboğazda biz Nijeryalısına, Kongolusuna, Senegallisine, Ginelisine meğerse ne paralar ödüyormuşuz, aklım durdu. Emekliye üç kuruş zam verirken, bayram harçlığı olarak bin lira ikramiye artışı yaparken elimiz titriyor. Ama elin yabancılarına bu nasıl bir ödemedir? “Onu devlet vermiyor kulüp veriyor” gibi bir yalanın arkasına saklanmanın anlamı yok. Kulüp nereden alıyor, kimin parasını kullanıyor, maç biletleri en ucuzu bin lira... Hükümet futbolu toplum afyonu gibi kullanıyor, televizyon dizileri gibi. Bu utanç verici bir konudur, tekrar ele alınmalıdır. Yabancı kontenjanı düşürülmelidir. Yerli malı yurdun malı, her takım kendi futbolcusunu kullanmalı. 

* Milli Cimnastikçi - Eski Milli Takım Antrenörü