Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Ya onlar kazanacak

03 Nisan 2016 Pazar

Doğrusu Erdoğan ve çevresindekilerin Amerika’da sahneye koydukları tiyatro fazlasıyla bayattı. Anlayamadığım, hadi havuz medyasını geçtik ana medyada ve internet ortamında bu tiyatro üstüne yorum yapılması. Kim Obama ve çevresi? Büyük şirketlerin emirlerini baş sallayarak yerine getiren taşeronlar! Mesela iyice sulandırıldı. Biz bununla uğraşırken adli tıp kurumundaki doktorların (!) 15 yaşında tecavüze uğradıktan sonra “ruh sağlığı bozulmamıştır” diye rapor verdikleri, ardından gene bir hâkim indirimi alıp tecavüzcü serbest bırakılınca, dayanamayıp intihar eden Rüya Duman’ın duruşması vardı. Bu arada Bingöl’de altı esnafın iki yıl boyunca sürekli tecavüz ettikleri 13 yaşındaki erkek çocuk hastalanınca doktora getirildi, ölümcül tehlikesi var. Altı çevre esnafı birbirini tanıyordu, bir kişi tutuklandı, diğerleri “çocuğun rızası var” denildi ve serbest bırakıldılar. Bu arada 150 vakıf kahramanca (!) bir davranış sergileyerek “Hepimiz Ensarız!” diye haykırdılar. Böylece sürekli çocuk tecavüzcülüğüyle gündeme gelen Ensar Vakfı’na desteklerini açıkladılar. Örnekler çoğaltılabilir, ama kısa kesip başka bir konuda sizleri kafa yormaya çağırıyorum. Laik eğitim neden önemlidir? Bir milyon çocuğun, “Hepimiz Ensarız!” diye haykıran vakıfların kıskacında olduğu bir ülkede öncelikle bunu yapmamız gerekiyor. Laik eğitim legaldir. Yani görünebilir ve denetlenebilir. Ayrıca çocukların dertlerini anlatacakları psikologlar buralarda görev yapar. Binalar görülebilirlilik ilkesine göre inşa edilmiştir. Kalın duvarlar içinde kaybolmalarına izin verilmez. Ayrıca veli-öğretmen ilişkisi önemlidir. Oysa “Hepimiz Ensarız!” diye haykıran vakıflarda ne eğitimi verildiği denetlenmiyor. Dini bütün hocalara, ergenlik çağındaki, kafası karışık çocuklar “eti senin kemiği benim” düşüncesiyle teslim ediliyor. Dini bütün hocanın her yaptığı kutsal! Kimse kimseye hesap sormuyor.
Öte yandan bakıyorum internette şöyle cümleler dolaşıyor: “Biz ne zaman bu kadar ahlaksız bir ülke olduk?” Durum şu: 13 yıllık AKP yönetimi “Ilımlı İslam” yaratmak için yola çıktı ve hep birlikte gördük ki, İslamın ılımlısı filan olmuyor, tıpkı gebelik gibi ya bütün kurumlarıyla vardır ya da yoktur. Ve “Ilımlı İslam” adına değiştirilen laik kurallar sayesinde, evet ahlaksızlık tavan yaptı! Diyanet İşleri Başkanı, “Çocuklarınıza karşı arzu duyabilirsiniz” derse, bakanlar, başbakanlar “Çocuk yaşta bir kızın evliliğini onaylarsa”, adli tıp doktorları defalarca tecavüze uğramış bir kız ya da erkek çocuğun “psikolojisi bozulmamıştır” diye rapor verirse, hâkimler erken boşalmayı bile bir ceza indirimi nedeni sayarsa, ülkenin ahlakı elbette bozulur. Evet, ülkenin ahlakını bozan bir şey var. İlla ki, ılımlı İslam!
Bu kadar iç karartıcı düşüncelerden sonra gelelim ne yapacağız, şimdi Can ve Erdem’in Çağlayan’daki duruşmalarına pek çok CHP ve HDP milletvekili katıldı. Önemliydi; iki muhalefet partisi de oradaydı. Artık bundan böyle iki muhalefet partisinin milletvekilleri hep birlikte hareket etmeliler. Hep birlikte Sur’a da gidip orada ne olup bittiğini bizlere duyurmalılar. Eski ipek yolunun en güzel konaklama yerlerinden biri olan Sur şimdi nasıl yapılandırılacak? TOKİ diyorlar, ne olur oraya hapishaneye benzeyen binalar yapan TOKİ girmesin! Siz milletvekilleri, siz avukatlar, siz mimarlar, siz arkeologlar ve hepimiz bu kültür mirasını korumak için elimizden geleni yapmalıyız. Sadece Sur’a gitmek yetmez, hep birlikte “Hepimiz Ensarız!” diye haykıran vakıfların kapılarına da gitmek gerek. Bugünlerde sık sık Mustafa Kemal Atatürk’ü düşünüyorum, bu halk onun önderliğinde bir devrim yaratmıştı, şimdi bir karşıdevrimle karşı karşıyayız. Ya onlar kazanacak ya biz!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları