Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Sinop Acil!

05 Kasım 2013 Salı

Bütün Türkiye’ye acil bir çağrı yapıyorum.

Çağrımın başlığı: “Acil Sinop!” Nedenini

açıklamaya çalışacağım. Şimdi biraz geriye

dönelim ve yüzyılın projesi olarak sunulan,

bana göre “yüzyılın kazığı” diye adlandırılması

gereken Marmaray’dan söz edelim.

Marmaray’ın açılışı sırasında ben pür dikkat,

bir Japon yurttaşına bakıyordum. Japon

yurttaş Marmaray projesini yapan Japon

inşaat firmasının üst düzey yöneticisiydi ve

dualar okunurken, “Sermayenin vatanı ve dini

yoktur” sözüne tam bir uyum göstererek, dua

için ellerini açıp yalvarıyordu. İşin sonrasında

bu zat, sürekli bozulan Marmaray’ın eksikliklerini

bildiği için şöyle dua etmiş olabilir diye

düşündüm: “Tanrım, sana yalvarıyorum, bir

aksilik olmasın!”

Japonlara bir hal olmuş. Anlaşılan, Fukuşima

felaketinden sonra, Japon firmalarının

dünyadaki itibarları iyice bir sarsılmış. Ve

tavizler vermeye başlamışlar. Çünkü benim

bildiğim Japonlar, böyle yarım yamalak iş

yapmayı hiç sevmezler. Ama yaptılar işte.

Şimdi sosyal medyada şöyle bir slogan dolaşıyor:

“Çarşıdan aldım Marmaray, eve geldim

tabanvay.” Bu slogan hiç kuşkusuz sadece

bir iktidar komedisi değil, bir firmanın itibarını

da aşağılayan bir durum.

Şimdi gelelim, bu firma Sinop’ta bir nükleer

santral yapacak. Ey Sinoplular ve tüm

çevreciler! Haberiniz olsun, Sinop’ta nükleer

bir santral yapılması başlı başına bir çevre

katliamı hele bir de bu firmaya yaptırılacak olması.

Gerçekten işte tam burada hep birlikte

dua etmemiz gerekiyor. Bir nükleer santral

kazası, Marmaray kazasına benzemez, tüm

Türkiye’yi ve dünyayı ilgilendirir.

Bu nedenden acil durum! Sinop acil!

Başka acil durumlar da var. Öğretmen

atamaları... Yüzlerce iman hatip mezununu

hemen din hocası olarak atayan iktidar

sahipleri, binlerce atama bekleyen öğretmen

adaylarına tek bir yol gösteriyorlar: “Kardeşim

intihar et kurtul!”

Evet, böyle bir iktidar tarafından yönetiliyoruz,

genç ölümlerin sorumlusu bir iktidar

tarafından! Onlar için hacı milletvekillerinin

başlarını örtmesi bir bayram, ama gencecik

bir beden öğretmeni adayının sekiz yıldır

atama bekledikten sonra, berberden bir

jilet alarak kimseler görmesin diye ıssız bir

portakal bahçesine gidip bileklerini kesmesi,

sıradan bir olay! Konuşurken, Gezi’ye özenip

Ece Ayhan’ın dizelerini döktüren Milli Eğitim

Bakanı’nın gerçekten nasıl uyuduğunu merak

ediyorum? 34 ölümün sorumlusu olmak ,

birazcık vicdanı olan bir insanın kaldırabileceği

bir şey değil! Ama onlar sadece Allah’a sorumlu

olduklarını düşünüyorlar, hiçbir zaman

seslenmeyen bir Tanrının gölgesine sığınıp

yaşamlarına devam ediyorlar. Bir kez olsun,

bir portakal bahçesinde, bileklerini keserek

ölen genç insanı düşünmüyorlar. Bu kadar mı

korkulacak bir ülke olduk!

Bir başka acil durum da,maşallah yolgeçen

hanına dönen sınırlardan ülkemize giren El

Kaide ve diğer dinci örgütlerin ülkeden nasıl

çıkarılacağı? İktidar, bunlara öylesine bir

paye verdi ki yarın öbür gün, sokaklara çıkıp

onlar için öldürülmesi vacip olan başı açık

kadınları, sakalsız ve cüppe giymeyen erkekleri

öldürmeleri an meselesi. Onları durduracak

herhangi bir kuvvet ne yazık ki mevcut

değil. Bu durum iktidarı bile ürkütüyor olmalı.

Ama nasıl gidecekler? Buyur ettiniz; “Bizim

peygamberimiz Tayyip’tir” diyerek ülkeye bir

güzel yerleştiler. Sadece birkaç gün önce gittiğim

çocukluk kentim Antep’te bile yaklaşık

yüz yirmi bin, ne olduğu belli olmayan Suriyeli

var. Ve her zaman göç alan kadim bir kent

olan Antep’te bile insanlar canı sıkkın dolaşıyorlar.

Çünkü bir kısmı öylesine şımarık ve

öylesine beleşçiler ki çalışkan Antep ahalisi

yeter artık deme noktasında!

Bir acil iş de şu kentsel dönüşüm. Türkçesi

bir süre önce kentten kaçan zenginleri

yeniden kentte getirme projesi, tam bir ölüm

projesi olarak ilerliyor. İnsanlar evlerini yitiriyor

ve hiç bilmedikleri mahallelere sürülüyor.

Zenginler yeniden kentle buluşsun diye...

Vay canına acil durumlar ne kadar da çok.

En acili de yerel seçimler. Kimsenin bu seçimlerde

hiçbir lüksü olamaz! İttifaksa ittifak,

birlikte hareketse birlikte hareket! Seçim acil!

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları