Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Salyangoz mutluluğu!
Usul usul tıpkı bir salyangoz gibi kendimden emin, çizdiğim yolda ilerliyorum. Geride bir yığın zehirlenmiş bilgi, kuşku ve endişe bıraktım. Ne geçmiş var ne gelecek, sadece kendi yolumda usulca ilerlemek istiyorum. Üç normal, bir post modern, bir de post post modern darbe görmüş belleğim, şimdilik sakin bir uykuya çekilsin. Ben bir salyangoz gibi mutlu olmak istiyorum.
Vay canına bir pazar sabahı, Işıl’a ne olmuş diyeniniz olabilir, öyle çünkü ben dört gündür Seferihisar’dayım ve bu sakin kentte mutlu olmaya kararlıyım. Yaşasın, her yıl koşarak geldiğim Türkiye Tiyatrolar Buluşması bu yıl da yapılıyor. Ne var bunda? Olur mu? Yahu siz nerede yaşıyorsunuz? Norveç’te mi? Evet, bu yıl 10. yıl! Sabırla, inatla Türkiye’nin her yerinden gelen genç tiyatro topluluklarını, çevredeki köy meydanlarına, çocukların bol olduğu kent varoşlarına ve Seferihisar Kalesi’ne taşıyan bu gençlik festivalinin gönüllü işçileri Yenikapı Tiyatrocuları çağrıyı yaptılar: Çadırını al gel! Bu yıl çağrıya inanılmaz bir yanıt geldi, 200’e yakın genç, yaşlı ortak yaşamı daha anlamlı kılmak olan Seferihisar’ın Teos Sanat Kampı’na çadırını kurdu. Hepsi Tunç* başkanın konuğu. Ve atölyeler başladı. Seferihisar yavaş kent ama kamptaki hayat oldukça hızlı. Sabahın köründe, gençler gece boyunca türküler söyleyip ülke ve kendi hayatları üstüne tartıştıkları için kalk borusu gibi, nefes atölyesi, yanında yoga, hemen az ötede ilk oyunculuk ısınmaları.
Genç insansın, başka zaman uyursun. Az sonra tiyatronun duayeni Yücel Erken’in üç saat boyunca “Yönetmen Koltuğunda” başlıklı atölyesi başlayacak. Hayat bilgisini artırmak için bundan daha iyi ne olabilir? Şimdilik endişe, gelecek kaygısı bizden uzak olsun! Hayat zeytin ağaçlarının serinliğinde çok güzel ve mutluluk dolu! Üstelik daha çadırların yer aldığı alanın düzenlenmesi var. Her on çadır bir sokak oluşturuyor. Sokaklara elbette Gezi’de, Suruç’ta, Ankara Garı’nda ölen arkadaşların adları verilecek. Fotoğraflarla, şiirlerle o sokakları bizim sokaklar yapmak gerek. Elbette canımız acıyacak ama şu meteor yağmuru günlerinde kayıp giden her yıldıza bakıp onların adlarını haykırmalıyız! Hiç kuşkunuz olmasın duyacaklardır! Az sonra Dans Atölyesi başlayacak! Kim ki, neşeyi, sevinci elimizden almaya çalışıyor, öyleyse inadına dans, inadına neşe! Ben de salyangoz hızıyla en sonunda kampa ulaştım. En sevdiğim dans atölyesi ama ben dans etmek istemiyorum. Acı bir anı gelip beni buluyor, üç yıl önce gene Seferihisar’da, gene dans atölyesinde Yunus Emre Şen ile tango yapmaya çalışmıştım. Sanırım yaşıma hürmeten usuldan almıştı. Sonra bir gün Suruç’ta ölenlerin arasında adını ve o güzel yüzünü gördüm. Şimdi dans etmeye korkuyorum, usulca dans edenlerin coşkusunu izliyorum. Salyangoz mutlu, bu bana yeter.
Şimdi ben ne yapıyorum, sıramı bekliyorum. Az sonra “Gökyüzü” başlıklı atölyede bazılarını dört yıldır tanıdığım, eh artık onlara öğrencilerim diyebilirim, evet onlarla buluşacağım. Şaşkınlar, neden Gökyüzü? Şöyle siz de katılın, gökyüzü deyince aklınıza ne geliyor. Başlayın: Sonsuzluk, özgürlük, kader, mavi, yıldızlar, ay, güneş, aşk, korku, Tanrı, gökkuşağı, yağmur, bulutlar, şimşek, karanlık, bu liste uzayıp gider. Ve her bir durum, her bir duygu için hepimizin anlatacağı hikâyeler vardır. Şöyle arkanıza yaslanın ve belleğinizi özgür bırakın. Bundan korkmayın, özgür bir bellek sadece acı anıları değil, mutlu anları da anımsar. Ve başlayın canınız ne isterse onu yazmaya. Yeter ki yazın! Ama samimi olun, siz olun! Sonra mı, efendim biz burada aklımıza gelen hikâyeleri birer kısa film ya da kısa bir oyun haline getireceğiz. Kaytarmak yok, öyle cep telefonu da yok! Kâğıt ve mümkünse bir kurşunkaleminiz olsun! Çünkü bellek, kâğıdı ve kurşunkalemi sever.
Bu arada geceleri, kamp bir tartışma alanı: Hakan Taner Yıldırım, Orhan Alkaya, Haluk Işık, Yücel Erten “Tiyatroyu Tiyatrocular Yönetir-Nasıl?” Özgür Başkaya, Ebru Atilla Sagay, Mustafa Seyhan Kurağ, Mehmet Esatoğlu, “Eğitim ve Amatör Tiyatrolarda Oyun Sahneleme Sorunları” ve ben, Orhan Aydın, Orçun Masatçı, Vecdi Sayar “OHAL’de Tiyatro- Baskıya Karşı Mücadele Yöntemleri” başlıklı panellerde aklımız erdiğince konuşmaya çalıştık. Eminim kalp çadırları toplanırken tüm katılımcılardan geriye hoş bir seda kalmıştır.
* Tunç Soyer: Seferihisar Belediye Başkanı
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Malatya depremi: 'Endişe verici' diyerek uyardı!
- İYİ Parti'de Akşener krizi
- Kan donduran 'taciz' iddiası
- Muharrem İnce’den sert yanıt!
- Ankara’da konuşulan iddianame
- Oktay Kaynarca’dan ‘Selahattin Demirtaş’ açıklaması
- TÜPRAŞ'tan açıklama geldi
- Erdoğan'dan RTÜK'e 'hızla tedbir' talimatı
- ORC'den çarpıcı 'Karadeniz' anketi
- 'Tweet bu kadar, gerizekalı!'