Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Pollyanna, Allah aşkına bir git!

23 Ağustos 2015 Pazar

‘Kurbağalı dereden alınan boku Hayırsız Ada sahillerine boşaltıyorlar üç gün sonra av mevsimi açılacak biz yetişkinler boklu balık yemeye çoktan alıştık, çocuklar ne yiyecek?”
“Ay Allah korusun üç yaşındaki bir çocuk Nusaybin’de evinin balkonunda oynarken vurulmuş.” “Yazık olmuş bu arada okullar bayramdan sonra açılacakmış, bu fırsatı değerlendirmek gerek. İtalya’da tam bağbozumu zamanı.”
“Vay dostum vay, senin dolarlar uçtu oğlum uçtu!” “Sus nazar değmesin bir ev parası daha çıktı. Yatıp kalkıp bu hükümete duacıyım. Senin durumun nasıl?” “Bir ev parası da bana geldi.”
“O da ne? Yolun ortasında bir adam elinde bir tabanca intihar etmeye hazırlanıyor.” “Derdi neymiş?” “Az önce bağırarak anlattı. Manavın önünden geçerken çocuklarının gözlerini kapatmaktan bıkmış.” “Neden kapatıyor ki.” “Çocukların görüp de canı çekmesin diye.” “O da pazardan alsın!”
“Ay artık bıktık bu şehit haberlerinden... Askersin öleceksin kardeşim! Aman aman iyi ki, şu bedelli çıktı. Bizim iki kuzen 18 bin lira verip kurtuldular!” “Anne ne biçim konuşuyorsun, onların da çoluk çocuğu var!” “Yok diyen mi var ama onlar asker, hem şehit olmak çok Allah katında çok yüksek bir mevki. Herkese nasip olmaz. Hem ailesi bundan böyle şehit maaşı da alacak. Onlar için çok iyi vallahi.”
Bak kızım sana hakkımı helal etmem, öyle tuhaf meslekleri seçme. Psikolog olacaksın da ne olacak? Görmüyor musun, psikologlar durmadan intihar ediyor.” “Öyle bir acıya dayanmak kolay mı? Senin okuduğun o intihar eden psikologlar Türkiye’deki ensest haritasını çıkarırken öyle hikâyeler duymuşlar ki, öyle hikâyelere tanık olmuşlar ki, dayanamayıp intihar etmişler.” “Ne demek şimdi bu ensest? Eskiden böyle şeyler var mıydı? İş olsun diye herkesin mahremine giriyorlar. Ben istemiyorum psikolojiyi yazmayacaksın!”
“Arkadaş, devletin gücünü gösterme zamanı geldi! Ne o özerklik ilan etmişler.” “Özerklik değil, özyönetim.” “Aynı kapıya çıkar. Şu Demirtaş’a acımaya başladım. PKK adamı tuzağa düşürdü. Yahu dağdaki kendine göre bir iktidar kurmuş, yıllardır bu iktidarı sürdürüyor, bırakır mı?” “Peki, ne olacak?” “Vallahi bu onların sorunu.” “Ama çocuklar, gençler ölüyor, ormanlar yakılıyor, ekinler kurudu. Yakında ekmeği beş liraya alacağız.” “Yakında mı şimdiden beş lira.”
“Bu Suriyelilerin hali ne olacak?” “Gidiyorlar işte, önce Yunanistan’a oradan Avrupa Birliği’nin zengin ülkelerine. İyi oluyor, Avrupa silah tacirleri semirsin, petrol bizim elimize geçsin, diye o ülkeleri az bombalamadı, şimdi bedelini ödesinler.” “Kardeşim cahil cahil konuşma, onlar asla bedel ödemez! Bak yeni bir şey geliştirmişler, insan beynini ele geçiren ses dalgaları yapmışlar. İnsanlar hiç farkında olmadan bu ses dalgalarını onlara doğru tutuyorlarmış. O zaman ne oluyormuş, insan tıpkı gözüne ışık tutulan tavşan gibi kalakalıyormuş. Sonra da hiçbir isteği kalmadan öylece yaşayıp gidiyormuş.” “Gerçekten mi?”
“İyi oldu şu turizmcilere, biz kapılarına gittiğimizde ‘efendim biz Türk müşteri almıyoruz’ diye hava atarlardı. Şimdi Türkler gelsin diye neredeyse göbek atıyorlar. Bu tatilde beş yıldızlı her şey dahil bir otele gidip sabahtan akşama içki içmezsem ben adam değilim!” “Yahu siz dört kişilik bir ailesiniz, karın işten atıldı hangi parayla gidiyorsunuz?” “Biz ailecek battı balık yan gider diyoruz. Hâlâ borç yapacağımız iki kredi kartı var. Sonrası mı, benim canımı mı alacaklar, haciz gelse ne olur, adamlar artık buzdolabı, televizyon gördüklerinde kaçıp gidiyorlarmış.” “Eh öyleyse iyi tatiller!”
Hey Pollyanna Allah aşkına başımdan bir git. Ben bu ülkede pembe hayaller kuracak kadar iyimser değilim ve senden bıktım.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları