Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Milli sporumuz: Parmaklama

24 Şubat 2019 Pazar

Bu ülkede yaşayan başı bağlı, türbanlı, başı açık genç, yaşlı hemen her kadın hayatında en az bir kez parmaklanmıştır. Hele işlerine giderken toplu taşıma araçlarına binenler, şehirlerarası otobüslerde yalnız seyahat edip derin uykuya dalanlar, kalabalık miting alanları ya da sinema kuyruğunda bekleyenler bir kez değil defalarca arkalarında oldukça inatçı ve işini görmek isteyen o ortaparmağı hissetmiş, ne yapacağını şaşırmış bir halde donup kalmışlardır.
İktidar sahiplerinin kızları, kadınları da zengin olmadan, korumalarla gezmeden önce bu ülkenin erkekleri tarafından parmaklanmışlardır. Parmaklama cinsel hayatı eşeklerden, köpeklerden ve seks işçilerinden öğrenen büyük erkek kalabalığı için doğal bir cinsel tacizdir. Hele şimdilerde fırsat buldukları her an pahalı telefonlarından porno film seyretmeye başlayan erkek kalabalığı artık kendini dizginleyememektedir.
Durum budur. Bunu gizlemenin hiçbir yolu yoktur. Ancak ülkede toplum düzenini koruması için kurulan polis teşkilatının çalışanlarının bir kısmının (görevini sadakatla yapanları tenzih ederim) parmaklama konusunda, hatta işi daha ileri götürüp güçsüz ve savunmasız kadınlara tecavüz etme konusunda sicilleri epeyce lekelidir. Bunu artık altı yaşındaki kız çocukları bile bilmektedir. Çünkü iktidar ne olursa olsun tecavüzleri ve tacizleri saklama konusunda el ele tutuşup bir savunma duvarı oluşturma telaşındadır. Öte yandan artık kendini padişahın Şeyhülislamı gibi gören Diyanet Başkanı, taciz ve tecavüzün adeta doğal bir olay gibi görünmesi için fetva üstüne fetva yayımlamaktadır. Diyanet İşleri Başkanı’na, atanmış bir devlet memuru olduğunu bir kez daha anımsatmak isterim. Yani bizim paralarımızla saltanatını sürdürmektedir.
Bu tanımları desteklemek için gelelim bir polisin bir protesto gösterisi sırasında gözaltına aldığı genç kızı açıkça parmakladığını gösteren fotoğrafa. Savunulacak yanı yok. Adamın parmağına değil, yüzündeki ifadeye bakın. Durumu bu. Ama kesmeye ve biçmeye meraklı İçişleri Bakanımız kızın babasının FETÖ’den, kardeşinin başka bir terör örgütünden olduğunu, kızın da bir protesto mitinginde ele geçirildiğini söylüyor. Daha da ileri gidip bunun bir proje olduğunu söylüyor. Yani sözün kısası “bu kız açıkça parmaklanmayı hak etmiştir,” diyor.
Bir başka kadın AKP milletvekili ise “telaştan böyle bir durum olmuştur,” diyerek olaya bir meslek kazası süsü vermeye çalışıyor. Bu arada parmaklanan genç kız bir avukatın “yüzünüzü gizleyin” uyarısına “benim itibarım değil, polisin itibarı zedelenmiştir” diyerek başında türban yüzünde vakur bir ifadeyle olayı anlatıyor. Kendisini (Merve Demirel’i ) bütün hemcinslerim adına kutlamak istiyorum. Ancak genç kızımızla röportaj yapan Artı-gerçek muhabiri Derya Okutan apar topar gözaltına alınıyor ve evi talan ediliyor. Yani devlet parmaklamayı kabul ediyor ama ceza bunu anlatan genç kıza ve kadın muhabire kesiliyor. Kabataş yalanından ders almayanlar, olayı çevirmeye çalışıyorlar.
Sadece kadınlar parmaklanmıyor, kim ki, doğruyu söylüyor, kim ki bu halkın doğru haber alması için ya da daha eşitlikçi, hukukun tüm normlarıyla uygulandığı bir ülke için çalışıyorsa, iktidar onları sırayla parmaklıyor pardon (parmakla gösteriyor.). Örneğin İstinaf Mahkemesi görülmemiş bir hızla davranıp dostlarımızın, arkadaşlarımızın (Güray Öz, Musa Kart, Emre İper, Bülent Utku, Önder Çelik, Hakan Kara ve Mustafa Kemal Güngör) biraz daha içeride yatmasına karar veriyor. Osman Kavala ve on beşe yakın kişi için de mahkemeye Gezi olaylarıyla ilgili bir iddianame sanıklara ağırlaştırılmış müebbet isteğiyle mahkemeye sunuluyor.
Şunu söylemek isterim; artık içeri girmek, işinden atılmak insanları korkutmuyor. Çünkü bez poşet ve üç kuruşluk çay dağıtan, tanzim satış noktalarında birer kilo domates, patates alabilen halk usuldan kendinin parmaklandığını hissediyor. Ve tanzimlere ilk günlerdeki talep şimdilerde çok azalmış, birkaç tanesini gezdim oradan biliyorum. Birilerinin iktidara bunları söylemesi gerek. Bir de Kılıçdaroğlu’na iyi bir danışman gerek.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları