Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

IŞİD’in işi bu: Yok etmek!

03 Temmuz 2016 Pazar

Ey kendini çok başarılı görenler, sadece yalakalık ve taşra kurnazlığıyla iş tutanlar sanıyor musunuz, IŞİD geldiğinde sizin yağlı, ballı, rüşvetli hayatınız devam edecek. Etmeyecek! Çünkü iki yıl önce, “İstanbul bizimdir!” diye fetva veren IŞİD militanları, elinizdeki balları, yağları kendileriyle paylaşmanızı isteyecekler. Onlar rüşvetle, türlü dalaverelerle topraklarını ellerinden aldığınız köylülere, tuvalete bile gitmelerine izin vermediğiniz işçilere, özgürlük ve kendi gelecekleri için mücadele eden coşkulu gençlere benzemiyorlar. Onların elinde son derece öldürücü silahlar, roketatarlar ve cennet yoluna genç yaşta ölmeyi hedef belirlemiş masum gençler var! Ne TOMA işler onlara ne de Akrepleriniz!
Her kazançtan paylarını isteyecekler. Şimdi Ruslar gelmedi diye yakınan turizmciler, o muhteşem otelleriniz, elinizde kalır mı sandınız? Çok iyi niyetlisiniz, IŞİD bir şeriat devleti, öfkeli üç beş gencin kurduğu bir örgüt diyerek küçümsemeyin. Parası var, dünyanın bütün istihbarat örgütlerinden ona bilgi yağıyor. Ve baş keserek şeriatın yolunda ilerliyorlar. Onların cıbıldak turistlere izin vereceğini mi sandınız? Ya da otellerde su gibi içilen içkinin köküne kibrit suyu ekmeyeceklerini mi? Ayrıca böyle bir yere Suudi ve İranlı turistler de gelmez. Kalıverirsiniz, otelleriniz ya karargâh olur ya da dinamitle patlatılır. Size olmayacak gibi mi geldi? Adamlar dünyanın kültür mirası çölün kraliçesi Palmira kentini bombaladılar. Haberiniz yok mu? Tabii sadece dünyayı kendinizden ibaret sanmanın bir bedeli bu. Hâlâ anlamadınız, IŞİD bölgeyi yeniden dizayn eden emperyalistlerin besleyip büyüttüğü bir bela. Bu belanın beslenmesi için biz de az çaba göstermedik. Silah verdik, militanlarını ülkemizde tedavi ettik, onların geleceği olmayan genç insanları ele geçirmesine, birer canlı bomba yapmasına güle oynaya izin verdik. Şimdi en çok bizim başımızı ağrıtacak, en çok bize saldıracak!
Başını örtüp daracık blucinler, yüksek topuklu ayakkabılar giyen, yüzü gözü boyalı hanımlar, siz hakikaten şeriat nedir bilmiyorsunuz? Bir modanın peşinden gitmeyi, kendinizi ayrıcalıklı hissetmeyi seviyorsunuz. İşte IŞİD militanları buna müsaade etmez! Kendi görüşlerine göre çok haklıdırlar. Çıkar blucini, yüksek topuklu ayakkabıları, gir ulan çarşafa! Hatta peçe tak! Hele de yoksul musun? Buyur kardeşim bir IŞİD militanının üçüncü karısı ol!
Yoksul insanların gözünün içine baka baka muhteşem iftar sofraları düzenliyorsunuz? Öyle mi, tarayın hepsini! Anaokullarında kızlarınıza gelinlik giydirip düğün törenlerini mi yapıyorsunuz, o kızların hepsini getirin, madem aileleri izin veriyor o yaşta evlenme töreni yapmalarına, öyleyse her IŞİD militanına bir küçük kız verile! İtiraz mı ediyorsunuz? Siz şeriatı ne sandınız? Ayrıca kadınların çalışması yasak! Tıpkı Afganistan’da olduğu gibi. Ne yapalım, çocuklar da açlıklarından ölebilir!
Vay vay vay, bu Türkiye bir cennet! O kadar çok ören yeri, o kadar çok kıymetli müzesi var ki, bu kıymetli eserleri Batılı taliplerine satarak IŞİD’in on yıllık bütçesini doğrultabiliriz, tıpkı Bağdat müzesini talan ettiğimiz gibi. Ey yalakalar ne gazeteler kalacak ne de çıkıp ahkâm kestiğiniz televizyon kanalları. IŞİD’in doyurulması gereken kendi militanları, sizden daha çok dünyayı izleyen ve strateji bilen uzmanları var! Sizin küçük taşralı nutuklarınıza ihtiyaçları yok! Büyük patronlar mı onlar hemen IŞİD’in emrine geçerler. Çünkü Cumhuriyet kurulduğundan beri tüm iktidarların onları beslediği gibi IŞİD’in de besleyeceğini bilirler. Çünkü şeriat devleti, patronsuz olmaz. Din ve iktidar birliğini her yerde her düzende birlikte yürütmüşlerdir. Alışkanlıkları budur. Yaşama nedenleri de! Aldınız mı ağzınızın payını!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları